|
|
ŞÜKRÜ KIZILOT(skizilot@sabah.com.tr
)
|
  
En çok ilgi duyulan meslek
Hiç düşündünüz mü, ülkemizde son zamanlarda en çok ilgi duyulan meslek hangisi? Sıralayalım siz tahmin edin; doktor, avukat, mühendis, öğretim üyesi, subay, hemşire, sekreter, gazeteci, müteahhit, ihracatçı, ithalatçı, turizmci, nakliyeci...
Sıralamaya devam etsek, bize ayrılan köşe yetmez. O nedenle sizi fazla merakta bırakmadan açıklayalım. Futbolculuk, evet yanlış okumadınız futbolculuk...
Bu meslek grubu, ekonomideki hiçbir olumsuzluktan etkilenmiyor. Enflasyon, durgunluk, ödemeler dengesi, büyüme hızı, işsizlik vs. gibi hiçbirşey bunları etkilemiyor. Bildiğimiz borsa düşüyor, ama bunların borsası hiç düşmüyor. Aksine giderek artıyor. Önceden transfer ücreti olarak bonservis dahil ödenen 2-3 milyon dolar büyük paraydı, şimdi 20-30 milyon dolar ödeniyor, kimse yadırgamıyor. İtalyan spor gazetesi Corriere Jello Sport bile, geçtiğimiz günlerde Türk futboluna övgüler yağdırdı. Gazete, "Futbolun yeni cenneti Türkiye" başlıklı haberi, "Boğazdan bir gürleme geliyor. Artık bir çok futbolcu ve teknik adam Türkiye'de bulunmak istiyor" açıklamasıyla devam ediyor. Geriye dönüp bakıyoruz, nereden nereye gelmişiz...
İLGİNÇ BİR RİCA
Geçenlerde, bir milletvekili arkadaşımla yemek yerken, konu nasıl olduysa futbola geldi ve o da başından geçen ilginç bir olayı anlattı.
"... Hergün gelip giden seçmenlerin, birbirinden farklı taleplerine artık iyice alıştık. Ancak geçenlerde, yaşlı bir kadın öyle bir talepte bulundu ki, böylesi ilk kez oluyor. Torununu alıp gelmiş... "Evladım, bizim sülalede, herkes üniversite okudu hiçbirşey olamadı. Biz de, torunu okutmaktan vazgeçtik. Sen bir yolunu bulup telefon et, bunu futbolcu yap, en iyi meslek o"...
Teyzenin ısrarı üzerine, ne yapabilirim diye düşünürken, nasıl olduysa aklıma bu işlere meraklı bir tanıdığım geldi. Onu aradım, konuyu kısaca özetledim. Allahtan yakını olan bir yönetici varmış. Bunu öğrenince, kendisine, çocuğu denemeleri için yardımcı olmasını rica ettim.
Ardından, yaşlı teyzeye adresini verip, torunuyla beraber gönderdim.
Üç gün sonra teyze yine Meclis'teki odama geldi. Merakla sordum;
- Teyze ne oldu senin torunun işi?
- Evladım, o dediğin adama götürdüm. Çocukla ilgilendiler ancak iki gündür çocuğu hep sahanın etrafında koşturuyorlar, bir türlü içeri almıyorlar. Bir zahmet ilgilensen de, çocuğu sahanın içine alsalar.
- "Teyze bu işin usulü bu olsa gerek. Sen hele birkaç gün daha bekle, olmazsa yine arar, bir daha rica ederiz."
dedim. Teyze yine dua edip gitti. Herhalde sahanın içine de aldılar ki, bir daha da hiç gelmedi...
|
 |
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|