


Frankfurt fırsatı
Altı Avrupa ülkesinin bilim adamları, konusu "Avrupa Hukuku" olan bir sempozyumda "ilk kez" bir araya geliyorlar.
Ve bu sempozyumun "onur konuğu... Açış konuşmacısı" bir Türk devlet adamı... Mesut Yılmaz.
"Çok önemli" bir olay.
***
Mesut Yılmaz ile konuşuyorduk.
Sordu:
- Sempozyuma katılacak isimler belli oldu mu?
İşte "birkaç" isim:
Prof. Dr. Manfred Zuleeg.
Frankfurt Üniversitesi'nden.
Dr. Günter Renner.
Hessen, Yüksek İdare Mahkemesi Yargıcı.
Dr. Rudolf Feik.
Avusturya-Salzburg Üniversitesi'nden.
Prof. Dr. Helmut Rittstieg.
Hamburg Üniversitesi'nden.
Prof. Dr. Hagen Lichtenberg.
Bremen Üniversitesi'nden.
Helena Gacon.
Paris'te Avukat.
Ve daha "Avrupa'lı pek çok hukukçu... Bilim adamı."
***
Mesut Bey "yine" sordu:
- Ya Türkler?
İşte "birkaç" isim...
Prof. Dr. Murat Demircioğlu.
(Yıldız Üniversitesi)
Prof. Dr. Bahri Yılmaz.
(Sabancı Üniversitesi)
Prof. Dr. Tangut Centel.
(İstanbul Üniversitesi)
Dr. Harun Gümrükçü.
(ATA Enstitüsü)
Ve "daha" pek çok hukukçu... Bilim adamı.
***
Sempozyum 1 Aralık'ta, Frankfurt'ta.
Mesut Yılmaz "mutlaka" gitmeli.
Zira...
Almanya, Fransa gibi ülkeler, bizim AB üyeliğimize "evet" diyorlar ama...
Araştırmalar gösteriyor ki...
Bu iki ülkenin kamuoyları, "AB üyeliğimize" karşı. (Oran yüzde 70)
Frankfurt Sempozyumu "Avrupa'daki imajımızı" düzeltmek için...
"Avrupa kamuoyunu" etkilemek için büyük fırsat.
Mesut Bey'in tepkisi:
- Gideceğim... Konuşacağım.
***
Avrupa'da "kiliselerin... Üniversitelerin... Yargıçların" katıldığı...
Ve konusunun "Türk Vatandaşları İçin Avrupa Hukuku" olduğu...
Bir "akademik toplantı" ilk kez yapılıyor.
Bu sempozyum, bir süredir içine kapanan Türkiye'nin "dışa açılması için bir şans."
***
Bir "ayrıntı" sunacağız.
Frankfurt sempozyumuna "Alman Sendikalarının" maddi, manevi katkısı var.
"Avusturya Sendikalara Birliği'nin" var.
Ya Türkiye'deki sendikaların?
Sempozyuma "Avrupa'daki sivil toplum örgütlerinin... Ticaret odalarının" desteği var.
Örneğin:
Fritz Thyssen (Almanya'nın en büyük demir çelik fabrikası) Vakfı.
Ya Türkiye'dekilerin?
"Haberleri" bile yok.
***
"İlgililerin ilgisizliğinin" konuşulduğu bir ortamda ANAP Milletvekili Bülent Akarcalı şöyle dedi:
- Bu kadar uyuşukluk...Miskinlik... Vurdumduymazlık... Adamsendecilik sadece Türkiye'de... Sonunda tokatı yiyoruz... Şikayete başlıyoruz.
Ve Akarcalı, bize döndü:
- Sizi bir gün Meclis'e davet etsek... AB ile ilgilenen milletvekillerine acaba, önerilerinizi... Düşüncelerinizi söyler misiniz?..
"Bülent Bey" dedik:
- Uyuyanları uyandırmaya bir toplantı yetmez... Kulaklarının önünde davul çalınırsa... Belki.