kapat

16.10.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
banner
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Telsim
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


İşgal çağrısı

Demokrasi kültüründen yoksunluk, Türkiye'yi sık sık hükümetlerin oldu bittileri ile karşı karşıya getiriyor.

KHK ile yürürlüğe sokulan "zorunlu deprem sigortası" böyle oldu. Sigorta ile ilgisi olmayan bir parayı konut sahipleri "sorma ver vergisi" gibi ödemeye mahkum edildi.

Sigorta soygunu, toplumda ve mecliste tartışma zemini bulabilseydi önlenebilirdi.

Şimdi en az onun kadar yaygın, fakat kent yaşamı ve adalet duygusu için daha vahim tehlikeler taşıyan yeni bir hazırlık var:

Tutarsa, Hazine arazileri, öncelik kullanıcılara verilmesi koşulu ile satılacak.

Sadece İstanbul'da 2 milyondan fazla gecekondu var. Bu yapılar yasallaşırken devlet de 5 katrilyon lira kazanacak.

Böyle bir karar, devletin yalnız mali iflâsının değil, adalet anlayışının da iflâsıdır.

Mimarlar Odası Başkanı Oktay Ekinci haklı.. Hazine arazilerini hedef gösteren bir "işgal ve yağma çağrısı"dır.

Ya affet, ya sat kafası..

O kadarla kalsa yine iyi..
Beklenen büyük depremde insan kaybını büyük rakamlara çıkaracak çürük yapıları çoğaltmanın davetiyesidir.

Devlet malına el uzatmamış, kira evlerinde kıt kanaat geçinen milyonlarca aileye de hakaretamiz bir haksızlıktır.

"Bu gecekondular yıkılamıyor, araziler geri alınamıyor. Kentler kaybedildiği gibi, hemşehrilik, tarikat ve aşiret dayanışması içinde oluşan bu yapılaşma, suç örgütlerine de insan malzemesi sağlıyor. Bari yasallaştıralım, bu gidişi durduralım ve devlete de büyük bir kaynak sağlayalım.."

Çağdışı yönetim anlayışı, devlet malının yağmalanmasını önleyemeyen valilerin, belediye başkanlarının yakasına yapışacak yerde işgalcilerle "mütareke" arıyor.

Tıpkı, yolsuzlukla suçlanan siyasetçileri mecliste akladığı gibi..

Tıpkı, yönetemediği cezaevlerini af yoluyla boşaltma çaresizliğine düştüğü gibi..

Hep masumlar ödesin!

Niteliksiz iş gücüne büyük kentlerde iş yok.

Ama göç sürüyor.

Çünkü "Bir gecekondu yaparsın, ilk afta apartman zengini olur köşeyi dönersin" umudu devam ediyor..

Satış hazırlığı bu akını çılgınlaştıracaktır.

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Cemal Gökçe yalnız "istemezük" demiyor, hem göçü, hem işgali önleyecek yolu gösteriyor:

Toplu konutlar üretilmeli, oturduğu gecekonduyu satın almış olanlar buralara yerleştirilmeli.. Fakat tapu verilmemeli, kullanma hakkı tanınmalı.

İşgalciyi ödüllendirmemek için de, kamu arazisini işgal edenler, bu haktan yoksun bırakılmalı..

Türkiye'yi kurtarırsa hukukun egemenliğine ve demokratik katılıma inanan iktidarlar kurtaracaktır.

Hükümet, devlet arazilerini işgalcilere satıp 5 katrilyonu aldı ve sahipleri tarafından soyulan bankaların ceremesini çıkardı diyelim..

Sonra neyi satacak?

Suçluların çaldığını, masumların haklarıyla ödeyen bir devlet olur mu?.

Bu kafayı değiştirmek şart!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır