ŞOFÖRE VERDİM
Karabulut, kredileri şirketler adına İsviçre'deki banka hesaplarına gönderdi. Paranın yattığını görünce şirketlerden aldığım vekaletname ile Sümerbank ve İktisat Bankası'nda bu şirketler adına hesap açtırdım ve şirketler de bu hesaplara paraları gönderdiler. Türkiye'de bu parayı hisse senedi almada kullanacaktık. Sümerbank'taki 25 milyon doların 10 milyon 200 bin dolarıyla hisse senedi alındı. Kalan 14 milyon 800 bin dolara ise bankaya el konulmasından sonra bloke konuldu. Egebank'a el konulmasından sonra İktisat Bankası'nda bulunan 10 milyon doların, 5 milyon dolarını Murat Demirel'in talimatı ile şirket adına vekaletname ile çektim. 2 milyon doları şoförü Bekir Özer'e, 2 milyon doları Ayhan Tatlıgil'e, 1 milyon 800 bin markı da Erdal Er'e verdim. Kalan 4 milyon dolar da bloke edildi.

PARAYI EVE BIRAKTIM
Murat Demirel'in sahibi olduğu Universal Yatırım Holding A.Ş'de finansman müdürü olarak çalıştığını söyleyen Şaban Ayhan Tatlıgil ise ifadesinde "Baştürk, Egebank'a el konulmasından önce İktisat Bankası'ndan çektiği 5 milyon dolardan 2 milyon doları Murat Demirel'e vermek üzere bana teslim etti. Ben de bu parayı Demirel'e götürerek, evine bıraktım" dedi.

Salih Suavi Arslan ise, Egebank Genel Müdürlüğü yaptığı sırada Off-Shore Bankası ile ilgili herhangi bir işlem yapmadığını ve banka müdürlerine Off-Shore bankacılığına yönelik resmi ya da gayri resmi beyanda bulunmadığını anlattı.

ŞUBE MÜDÜRLERİ SUÇLADI
Şirketin, zor durumda kalması üzerine 200 aracını Sedat Otomotiv'e 250 milyar liraya sattığını ifade eden Turanoğlu, "250 milyar lirayı otomotivin ortağı olan Selçuk isimli şahıs bana vererek Murat Demirel'e götürmemi istedi. Ben de parayı evine teslim ettim" diye konuştu.

Bu arada 18 Egebank Şube Müdürü dün soruşturmayla ilgili ifade verdi. Eski banka müdürlerinin Murat Demirel'i suçladığı ve "Mudileri off-shore'a yönlendirmemizi istedi" iddiasında bulundukları öğrenildi.

SEVTAP ASLAN DOSYALARI GÖTÜRMÜŞ
ELKONULAN Egebank'ın yöneticilerinden Sevtap Aslan önceki gün Hakim Rüstem Çiloğlu'na verdiği ifadesinde, 22 Aralık 1999 gecesi boş valizlerle bankaya gelip, bu valizlerle tekrar bankadan çıktığı iddialarının doğru olmadığını söyledi. O gece dışarıda yemekte iken bankaya el konulduğu haberini aldığını ifade eden Aslan, Avrupa'da kurulacak 3 ayrı banka ile ilgili "kendi el emeği olan" dosyalarını almak amacıyla bankaya gittiğini, bankada kalabalık olduğunu gördüğünü ve dosyalarını çantaya koyarak evine getirdiğini söyledi.

Sevtap Aslan, daha sonra bu dosyaları polise teslim ettiğini de belirtti. Sorgulandıktan sonra serbest kalmasına karar verilen Aslan'la ilgili karara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'in itiraz edeceği öğrenildi.

YATINA HACİZ GELDİ
Yahya Murat Demirel'in kaçmak için hazırladığı öne sürülen Mana isimli yatına haciz kondu. Egebank'ın yeni yönetim kurulunun 20 milyarlık alacağına karşılık, İstanbul 6'ncı İcra Mahkemesi tarafından konulan haciz kararının uygulanması için liman müdürlüklerine yazı yazıldı. Müdürlüklere yazılan yazıda yatın, adı geçen limanda olup olmadığı, Yahya Murat Demirel'e ait başka bir yat bulunup bulunmadığı soruldu.

Ayrıca Yahya Murat Demirel'in, arkadaşlarıyla birlikte binip kaçmayı planladığı Mana yatına, paraları koymak için özel bölmeler yaptırdığı öğrenildi. Demirel'in sağ kolu ve sırdaşı Gökalp Baştürk'ün içinde yakalandığı yat, son olarak Marmaris'te demirlemişti. Murat Demirel ve arkadaşlarının bu lüks yatla ilk önce Yunan adalarına, ardından da Yeni Zelanda'ya kaçmayı planladıkları belirlenmişti.

Bekir BATU