Türk televizyon dünyasında adı sanı bilinen kim varsa Ğçok az istisna dışında- hayatının bir döneminde TRT'te görev yapmıştır.
Bu sadece kamera önü anlamında değil, kamera arkası, yönetmenlik, teknik açıdan da böyle.
TRT büyük bir okul, mezun verir, en iyilerini özel televizyonlar kapar.
Bu okul mezunu hemen herkes, Kurum'dan sevgi ve şükranla bahseder.
Onun için TRT sapır sapır dökülünce, herkesten çok onların içi cız ediyor!
Saat sabahın birbuçuğu, TRT ekranı karşısındayız...
Hamza Yerlikaya mindere çıkıyor.
Ekranda bir başka müsabaka izliyoruz, ancak spiker naklen anlatıyor, radyodan dinler gibi dinliyoruz.
"Evet sayın seyirciler, güreşçimiz Hamza Eroğlu!"
İnsan ister istemez kendi kendine "Hop hop! Kim kim, kim dedi" diyor.
O kadar inanılmaz kendi kendine "Herhalde ben yanlış duydum" diye düşünüyor.
Aradan 30 saniye geçiyor "Hamza Eroğlu pasif güreşiyor diye ihtar mı verecek bu hakem, inanılmaz bir şey" diyor, spiker.
O zaman isyan başlıyor.
Oturduğunuz yerden ekrana söyleniyorsunuz, "Kardeşim esas inanılmaz sizsiniz, bütün Türkiye uyumuyor, bu güreşi bekliyor. Siz orada güreşçinin soyadını yanlış söylüyorsunuz."
Bunun affı yok!
İnsandır, hata yapamaz mı?
Yapar, elbette yapar.
Herkes hata yapar ve yapıyor.
Zaten dikkat buyurursanız, "Kardeşim esas inanılmaz sizsiniz" diye yazdım, çoğul.
Müsabakayı aktaran spikerin kim olduğunu araştırmadım bile, ismi hiç önemli değil, hata sistemde...
Diyelim ki Mehmet anlatıyor, ismi yanlış söyledi...
Olur böyle vakalar, basireti bağlanır insanın...
Fakat bu hatayı anında düzeltmeleri lazım...
Spikeri görmüyoruz bile, uyarsanıza! Hiç bir şey yapamıyorsanız önüne kağıt koyun "Adamın adı Hamza Yerlikaya" diye...
Bırakın kağıt koymayı, ne imkanlar var, kulağında kulaklık, önünde telefon!
Esas vahim olan hatanın maç boyunca tekrarı ve bir türlü düzeltilmemesi!
Böyle vurdum duymazlık olmaz.
Bu kadar baştan savmacılık, izleyiciye bu kadar saygısızlık TRT'ye yakışmıyor.
Zevksiz bir şaka gibi "Altın madalyaya giden greko-romendeki tek umudumuz güreşçinin adı", bütün bir müsabaka boyunca yanlış söylenir mi?
Ardından bir anons "Güreşçimiz Hamza Eroğlu'nun müsabakasını TRT kameramanları banda aldı, kısa bir süre sonra ekranlarınıza getireceğiz!"
Vallahi billahi bu aşamada kendimden şüphe ettim, "Benim bilmediğim bir güreşçi var, o da mı bir Almanla güreşti acaba diye" gittim gazeteye baktım, yok tabii, TRT yanlışta devam ediyor o kadar!
Bekliyoruz şimdi kısa bir süre sonra ekrana gelecek müsabakayı, bu arada bende "Belki onu anlatırken düzeltir" diye bir umut...
Gelemedi o müsabaka bir türlü ekrana...
Kısa bir süre nedir?
Onbeş dakika, olmadı, yarım saat diyelim...
Olimpiyatlarda TRT de, kendi payına sapır sapır döküldü!
TRT imkanlarını bilen, kurumun gücünü bilenler için çok üzücü bir gözlem oldu.
Hata heryerde olur ama düzeltilmemesi, tepeden tırnağa bir hatalar zincirinin ifadesi.
Ah gel de şimdi Özal'lı yılları anma!
Rahmetli şu anda başbakan olsaydı, ne yapardı biliyor musunuz?
Bir telefon edecekti...
İsmail Cem Dışişleri Bakanı olduğu için onu aramayacaktı, tutup Nuri Çolakoğlu'nu arayacaktı...
- Çolakoğlu, şu TRT'yi bir sisteme sok, adam et!
Bunu Eylül başı yapmış olsalardı, Eurosport yayınını da sabote etmeye gerek kalmazdı, çünkü serbest rekabet TRT'yi korkutmazdı.