CHP yüzümüze tutulmuş bir aynadır!
Kamuoyunda ve gazete köşelerinin büyük bir bölümünde CHP'ye yönelik olumsuz havanın farkında olmamaya imkan yok.
"Yine kurultay yapıyorlar, yine birbirlerini yiyorlar!" yargısı, bu partinin üzerine kara bir bulut gibi çökmüş durumda.
Bir bakıma doğru da!
Çünkü CHP'de gerçekten insanlar birbirini yiyor, ideolojik olmayan kişisel kavgalarda bir "iç savaş" sendromu yaşanıyor.
Bu duruma yıllar önce dikkat çekmiş ve "batan gemide kamara kavgası yapıldığı"ndan tutun da "partinin baraja takılmasının kaçınılmaz olduğu"na kadar birçok uyarıyı dile getirmiş bir insan olarak diyorum ki; CHP hepimizin yüzüne tutulan bir aynadır.
Çünkü bir Türkiye partisidir ve solcudur.
***
Türk toplumunun belli başlı özellikleri; birbirini yemek, biraz öne çıkanın kellesini uçurmak, başarıyı çekememek ve kıskançlıktır.
Sydney'deki Olimpiyat kafilesinin haline bakın; ne demek istediğim daha iyi anlaşılır. Herkes birbirini "vatan hainliği" ile suçluyor, bir güreşçi öteki minderdeyken "Sen güreşten ne anlarsın?" diye bağırıyor ve diğer ülkelerin sporcuları bütün enerjilerini, yarıştıkları spor dalında daha iyi derece almak için kullanırken, bizimkiler birbirlerinin gözünü oyuyorlar.
Türkiye'nin bu özelliği üstünde fazla söze de gerek yok. Çevrenize bakmanız yeterlidir. Gazeteci gazeteciyi, yazar yazarı, sporcu sporcuyu, siyasetçi siyasetçiyi sevmez bu ülkede.
Biraz yetenekli olan rakibin kanına ekmek doğramak istenir.
Bu bakımdan CHP tipik bir Türk partisidir.
***
Partinin ikinci özelliği "solcu" oluşu.
Bu, neredeyse Türk olmaktan daha da zor bir durumdur. Çünkü ne yazık ki "Solcu solcunun kurdudur!" bu ülkede.
İnanılmaz bir sol kariyer hırsı insanların gözünü kör etmiştir.
Bugün kendine "sol" diyen gazetelere ve yazarlara göz gezdirin: Solda öne çıkmış insanlara sövdüklerinin onda biri kadar Mehmet Ali Ağca'yı, Alaattin Çakıcı'yı eleştirmezler. Çünkü onlar rakipleri değildir. Kıskanmazlar!
MHP'den ve Devlet Bahçeli'den büyük bir saygıyla söz ederken, solun tarihsel kimlik kazanmış isimlerine saldırı üzerine saldırı düzenlerler.
Kısacası bu ülkenin solu hastadır; hem de ağır hasta!
***
Kendi bünyesinde Türk ve solcu olmayı birleştiren bir parti de ancak böyle olabilir işte.
Sağda yer alan partiler bu çelişkiyi, güçlü bir lider bağlılığı, çıkar ortaklığı ya da tarikat disiplini ile aşabilmişlerdir.
CHP'nin de yeni dönemde yapması gereken, disiplinli bir parti olmaktır.
Bu kurultayda kazanacak genel başkanın çevresinde birleşilmeli ve iç savaşı bitirmek için gerekirse bir "ideolojik sıkıyönetim" dönemi uygulanmalı.
Parti içi demokrasi, parti içi anarşi demek değildir.