|
Finansta aristokrasinin çöküşü
ABD'de "aristokrasinin" ve "para babalarının" mabedi olarak bilinen J.P. Morgan'ın yarattığı örnek model, kötü yönetim nedeniyle yıkıldı. J.P. Morgan, 34 milyar dolara, Chase Manhattan tarafından satın alındı
Para, güç ve ün. Bu üç kavramı yıllarca bünyenizde barındıracaksınız. ABD gibi dünya finans piyasalarının kalbinin attığı yerde sektörün yıllarca hakimi olacaksınız. Sonra 2000 yılının bir Eylül günü en büyük rakibiniz gelecek 34 milyar doları verip, sizi satın alacak. J.P Morgan'ın hikayesi Amerikan sermaye piyasalarındaki tarihi dönüşümün kilometre taşlarını bir bir ortaya koyuyor.
Aslında bu evlilik ABD aristokrasinin klasik borsa bankerliği anlayışının, yeni global ekonomik koşullara yenik düşüşünün resmini tüm çıplaklığı ile sergiliyor. The Economist'in tabiriyle, Amerikan aristokrasisi, kaba bir faydacılığın eline düştü. Bu birleşme belki Citigroup ile Travellers Group'un evliliği gibi büyük ve çarpıcı olmadı. Ancak bir düşünce sistematiğinin sona ermesi açısından oldukça önemli kabul edildi.
FED'DEN DE ESKİ
Jean Pierpont Morgan, ABD ekonomisinde bir dönüm noktası olan ve ülkenin doğusu ile batısını birleştiren efsanevi demiryolu inşaatının finanse edilmesi işini üstlenen bankerlerden biriydi. 1861 yılında J.P Morgan'ı kurdu. Yani o, 1913 yılında kurulan ABD Merkez Bankası FED daha ortada yokken de vardı. Morgan, Wall Street'te 60 numaralı gökdelenin 20. katını tam bir para mabedi haline getirmişti. O dönemde J.P Morgan'a ABD'nin gayrıresmi merkez bankası gözüyle bakılıyordu.
J.P Morgan çok fazla parası olan yatırımcılara hizmet veren ve temel felsefesini (o dönemin koşullarına uygun olarak) sadece para kazanmak üzerine kuran bir ticari banka konumundaydı. Daha sonra o ünlü 1929 buhranı geldi. J.P Morgan da her kurum gibi bu krizden yara aldı ve ikiye bölündü. J.P Morgan ticari bankacılığa devam etti, kurulan diğer şirket Morgan Stanley yatırım bankası olarak kendisini konumlandırdı.
Aslında J.P Morgan'ı satın alan Chase Manhattan da Amerikan tarihinin en tanınmış zenginlerinden Rockefeller Ailesi'nindi. Yıllarca ticari bankacılık alanında J.P Morgan'ın rakibi olmuştu. Gerçi müşteri segmentleri farklıydı. Chase daha çok Amerikan orta sınıfına yönelik bankacılık yapıyor, J.P Morgan ise aristokrat tavrından taviz vermiyor ve para babalarının bankası olmayı sürdürüyordu.
ŞİMDİ O GERİLERDE
Ancak değişen ekonomik koşullar her iki büyük ve eski Amerikan finans kalesinin de içini oymaya başladı. J.P Morgan bundan 10 yıl önce 8 milyar dolarlık piyasa değeri ile ABD'nin en büyük bankası konumundaydı. Bugün ise dokuzuncu sırada ve hızla gerilemeyi sürdürüyor. Üstelik bundan 10 yıl önce Bankers Trust ile birlikte J.P Morgan için "geleceğin bankacılığını yapıyorlar" cümlesi sık sık yazılıp çiziliyordu. İki bankanın geleceğin bankacılığına model olarak gösterilmesi, klasik borçlanma enstrümanlarını kullanmaları, tüm güçlerini döviz işlemleri ile türev piyasalara vermeleri ve özel sektör tahvillerine yoğunlaşmalarından kaynaklandı. Oysa artık devir değişti. Müşteriye, sigorta hizmetinden, hisse senedi alım satımına kadar her türlü finansal ürünü sunmak, bir başka deyişle finansal bir butik konumuna gelmek, hisse senedi halka arzları, stratejik ortak bulma, risk sermaye işleri moda oldu. Yani, J.P Morgan 'out', Citigroup 'in' hale geldi.
BİR DEV DOĞDU
Chase Manhattan ile J.P Morgan'ın birleşmesinden, ortaya 660 milyar dolar aktife sahip dev bir banka çıktı. Birleşme aslında müşterilere pek fazla yansımayacak. Chase yine orta sınıfa, J.P Morgan da zenginlere hizmet vermeyi sürdürecek. Tabii bu iş en fazla çalışanların canını yakacak. Birleşme yine eleman çıkarımını gündeme getirecek. Bu evlilikten 1.2 milyar dolarlık tasarruf sağlanacak. Bu, her iki bankanın toplam harcamalarının yüzde 12'si anlamına geliyor. Uzmanlar 10 bin kişinin işini kaybedebileceği yorumunu yapıyorlar. J.P Morgan'nın toplam personelinin 16 bin kişi olduğu düşünüldüğünde bu evlilik, daha çok eleman çıkarımıyla hatırlanacak gibi görünüyor.
Sonuç olarak tüm anlı şanlı finans yazarları bu birleşmenin, denklerin evliliği olduğu konusunda hemfikir. J.P Morgan başlı başına bir modeldi, ancak iyi yönetilmedi ve tek başına ayakta kalmaya yetmedi. Bu evlilik, yönetimin, modelden daha önemli olduğunu da ortaya koydu.
CÜNEYT TOROS
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|