Web sitelerinin özel konumunu 5486 sayılı Fikri ve Sanat Eserleri Kanunu'ndan (FSEK) yola çıkarak ele almak mümkün olabilir. FSEK'nın ikinci maddesi web sayfalarını da kapsayacak bir tanım getirmekte ve "yazı ile ifade olunan eserler ile her biçim altında ifade edilen bilgisayar programlarını" korumadan yararlanabilecek eserler arasında saymaktadır. Web siteleri genellikle sahipleri tarafından veya bu konuyla profesyonel olarak uğraşan üçüncü kişiler tarafından hazırlanmaktadır. FSEK'nın 8.maddesine göre bir eserin sahibi onu meydana getirendir.
Bu çerçevede sahibi tarafından hazırlanan bir internet sitesi onu hazırlayan kişinin eseri olarak muamele görmekte ve koruma altına alınmaktadır. Kanuna göre bu koruma eser sahibinin yaşadığı sürece ve ölümünden itibaren yetmiş yıl daha devam etmektedir. Web sayfasını hazırlayan kişinin, web sayfasının sahibi konumundaki kişinin bir personeli, işçisi olması da söz konusu olabilir. Bu tür durumlarda konu iki taraf arasında özel olarak bir sözleşme ile düzenlenmemişse, siteyi hazırlayan kişi eserin sahibi olmakta ancak web sayfası üzerinde telif hakkına sahip olma imkânı bulunmamaktadır.
Böyle bir durumda web sayfasından kaynaklanan mali haklar işverene ait olacaktır. Web sitelerinin bu konuda çalışan profesyonellere hazırlatılması da mümkündür. Bu durumunda eser sahibi yine siteyi hazırlayan kişi olacaktır ancak aksine bir düzenleme bulunmadığı takdirde web sitesi üzerindeki telif hakkı siteyi hazırlatan kişiye ait olacaktır. Bazı durumlarda ise internet servis sağlayıcıları kullanıcılara belli bir yazılımı kullanarak kendi sitelerini hazırlama imkânını sunmaktadırlar. Burada tarafların karşılıklı hak ve yükümlülükleri açısından kullanıcı ve internet servis sağlayıcısı arasında yapılan anlaşmaya dikkat edilmesi gerekmektedir. Sitenin diğer web sitelerine zarar vermeyecek şekilde hazırlanması, belli bir kapasiteyi aşmaması ve içeriği ile ilgili hususlar sözleşme ile belirlenecektir.
MURAT PEKSAVAŞ