kapat

27.09.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
pandora
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
Türk-Kürt-Süryani kol kola
Bölge ülkelerinin kışkırtmaları ve PKK'nın kanlı eylemleri Güneydoğu'yu yaralamış ama öldürememiş... Tam tersine yaralı öyle bir iyileşiyor ki...

Yıllarca büyük çileler çeken, binlerce şehit veren Güneydoğulu'nun, terörün kara pençesinden kurtulduğunu bizzat görmek yüreğimi açtı. Umutla doldum. Türk, Kürt, Süryani asıllı, Müslüman ve Hıristiyan, burada sohbet ettiğim bütün vatandaşlar aynı şeyi söylüyor:

"Apo yakalandıktan sonra çok şey değişti..." PKK'dan sonra Hizbullah'ın da çözülmesi burada kadayıfın kaymağı olmuş...

Ve bin yılı aşkın bir süredir etle tırnak gibi kaynaşmış bu insanlar gene kendi gerçeklerine dönmüşler...

Bölge ülkelerinin kışkırtmaları ve PKK'nın kanlı eylemleri Güneydoğu'yu yaralamış ama öldürememiş... Tam tersine yaralı öyle bir iyileşiyor ki... Adeta kaybettiği yılların acısını çıkartmak istercesine istiyor da istiyor... Artık medeniyete kavuşmak ve refaha ermek istiyor... Bu topraklarda geçmişte yaşayanlar gibi olmak istiyor... Yukarı Mezopotamya'nın bereketinden o da nasibini almak istiyor... Burada güvenliğin sağlanması için 100 milyar dolar akıtan Türkiye, bu paranın boşa gitmemesi için belli ki şimdi de Güneydoğu'nun ekonomik ve sosyal sorunlarına eğilmek durumunda...

GENİŞ TEDBİR
Milattan önce 9 binlere giden tarihe sahip Güneydoğu'nun Paris'i diye bilinen Diyarbakır ve şehir güzeli Mardin'e yabancılar hâlâ "tehlikeli bölge" diye bakmaya devam ediyorlar. Örneğin, İngiliz tur şirketlerinin programlarına bu şehirleri koymalarına hükümetleri henüz izin vermiyor... Oysa yetkililer geçmişte terörden hayli nasibini almış olan bu vilayetlerde bundan böyle tek bir olay çıkmaması için her türlü tedbiri alıyor...

30 kişilik bir turist kafilesini en az 4 turist polisi gece-gündüz izliyor... Diyarbakır'dan Mardin'e geçişte bir vilayetin ekibi sınırda diğerinden görevi devralıyor...

YATIRIM BEKLİYOR
Özellikle Süryani ırkının merkezi olan Mardin ili, hele de bu ildeki Midyat ilçesi ve antik kent Hasankeyf gerekli turizm yatırımından sonra büyük bir ekonomik rahatlığa kavuşabilecek kapasitede görünüyor... Üstelik globalleşme sürecindeki dünyada, Avrupa Birliği'ne girmek için aday ülke konumunda bulunan Türkiye'nin katliam ve insan hakları ihlalleri ithamları karşısında şeffaflaşması böylece daha uygar bir ortamda gerçekleşebilecek.

Olağanüstü yerleşme merkezleri olan ve sayısız kilise ve manastırlarıyla bütün dünyanın ilgisini çekebilecek Midyat ve Mardin'de sıcak suyu akan tertemiz yataklı otellerin hasreti çekiliyor... Buralara gelenler, "Aman açık hiçbir şey içmeyin... Açıkta satılan ayrandan, şerbetten uzak durun. Kapalı şişe su ve meşrubattan şaşmayın" diye uyarılıyor çeşitli bağırsak enfeksiyonlarına ve tifoya karşı... Ve buralarda çocuklar defter kitap alamadıkları için okula devam edemiyor...

KÜÇÜK TURİST REHBERİ
Hasankeyf'in dünyalar güzeli çocuklarından 4. sınıf öğrencisi Buşra Ayhan (10) bir yandan turist rehberliği, diğer yandan turistik eşya satıcılığı yaparak derdine çare arıyor.

"Biraz para kazanırsam defterlerimi alır okula başlarım..."

"Baban alamıyor mu istediklerini?.."

"Yok.."

"Ne iş yapıyor?.."

"Kilim dokur... Ancak boğazımıza yetiyor kazancı..."

"Okumak istiyor musun?.."

"Çok fazla..."

"Ne olmak istiyorsun?.."

"Doktor... Doktor olmak istiyorum..."

İkibinli yıllarda eğitim ve sağlık sorunlarına duyarlılığın artacağı güvencesiyle "Olacaksın" demek geliyor içimden Buşra'ya...

Terörden kaçanların evlerine, köylerine geri dönmeye başladığı bu dönemde arı gibi bir faaliyetin başlaması gerekiyor... Amerika'ya, İsveç'e, Hollanda'ya, Almanya'ya göç eden Süryaniler'in ziyaretleri ve yardımları buradaki bir kısım vatandaşımızı rahatlatıyor... Ancak kökten çözümler gerekiyor. Geçmişteki gibi eğitim ve sağlık gönüllüleri ve yatırımlar bekleniyor.... Artık burada korkulacak bir durum kalmamış...

GELECEKTEN UMUT
Türk-Kürt-Süryani artık Güneydoğu'da kol kola girmiş. Coca Cola bayiinin tabelasında "Keko yoldaş" yazıyor. Ve herkes burada serinliyor. Kürtçe, Süryanice kasetler her yerde serbestçe satılıyor.

Ve Abdullah, Süryani kızı Teodora'yı kaçırmayı hayal ediyor. Kürt Memo da Fatma'yı alacak...

-BİTTİ-

FÜSUN MUTLU


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır