kapat

26.09.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
pandora
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İLKER SARIER(isarier@sabah.com.tr )


20 milyar dolar

Gazetelerde bir ilan: Kârlı çalışan, geniş bir müşteri portföyüne sahip İstanbul'daki bir fabrika, 3 milyon dolar nakit paraya "ortak" arıyor...

Belli ki fabrika genişlemek ve rahatlamak istiyor, fakat "sıcak paraya" ihtiyacı var...

Bu sebeple ortaklığı bile göze almış...

Fakat bu parayı kim koyacak?..

Konu şudur:

Türkiye, "sermaye sıkıntısı" çekiyor.

Yabancı sermaye gelmiyor.

Adı hâlâ "komünist" diye anılan Çin'e bile bir yılda akan yabancı sermaye miktarı, 45 milyar dolar...

Çünkü Çin ekonomisinde ve siyasetinde, kapitalist istikrar ve rasyonalizm var...

Türkiye ise, sürekli olarak ve bağıra çağıra, "Sevr"i, "bölünme"yi, "iç ve dış çatışmaları" ve bölgesel tarihsel hesaplaşmaları tartışıyor.

İç düşman, dış düşman muhabbetinden geçilmiyor.

Gündeme, sendrom üstüne sendrom bindiriliyor.

Bu durumda, siz, sermaye sahibi bir yabancı olsanız, bu topraklara para yatırmaya cesaret edebilir misiniz?

Edemezsiniz...

Ford, İzmit'e 500 milyon dolar yatırmaya karar verdi, neredeyse adamların başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi.

Haa!..

Bir acı gerçeği daha söylemeden geçmeyelim:

Bizim uzman yazarlarımızdan Şükrü Kızılot'un yazdığına göre, "Mali Milat" söylentilerinden hemen sonra Türkiye'den yurtdışına kaçan sıcak para "20 milyar dolar" olarak hesaplanıyormuş...

Dikkat buyurun:

Bu para, yabancı değil, yerli para...

Bir kısım işadamının parası yani...

Eh!..

Benim işadamım, kendi parasını kendi ülkesine yatırmaktan kaçınırsa, gerisini siz hesap edin...

Şimdi Amerika, 29 tane yap-işlet-devret modeli "enerji santralı" projesi ne oldu diye, Recep Önal'a soru soruyormuş...

Bütün bunları birleştirince, ortaya çıkan fotoğrafı görüyor musunuz?

Kendi 20 milyar doları bile yurtdışına kaçmış, karanlık bir Türkiye!

Dolar
Dolar hızla değer kaybediyor. İyi ki milyon dolarım yokmuş, yoksa kahrolacaktım...

Uyum
Koca çalıyor, karısı satıyormuş... Demek, nikah memuru hırsızlıkta uyum önermiş!

Geçici
Cüzdan kalmadığından evlenenlere geçici belge veriliyormuş... Evlilikte de geçici mi?

İsraf
Cumhuriyet Gazetesi'nde Oral Çalışlar dünkü köşesini, Kanal 7'deki bir tartışmaya ayırmış...

Söz konusu istasyonda Cuma gecesi yayınlanan "danışıklı" bir tartışma programında, Mehmet Şevki Eygi ile Toktamış Ateş'in "kanka"sı demokrasi kahramanı Abdurrahman Dilipak, "konuk" olarak davet edilmiş Abdi İpekçi'nin kızı Nükhet İpekçi'ye, akla hayale sığmaz saldırılarda bulunmuşlar.

Ben seyretmedim, Oral Çalışlar oturmuş seyretmiş, küplere binmiş, "Böyle bir kepazelik engizisyon mahkemelerinde bile görülmemiştir" diyor. İki düşünsel kadavra, babası suikaste kurban gitmiş Nükhet İpekçi'ye "Yahudi" diye saldırmışlar.

Pırıl pırıl hayatları apaçık ortada olan insanları savunmaya bile gerek yok... Ama benim Oral Çalışlar'a bir çift sözüm var: Gazetedeki köşeni bu bağnazlara ayırman büyük israf!.. Cumhuriyet Gazetesi, kağıt ve mürekkebi bu kadar kolay mı temin ediyor? Üstelik, benim köşede de israfa sebep oldun!

Nataşa
Sovyetler çöktükten sonra Türkiye'yi kendilerine "Nataşa" adı takılan sarışın kadınlar, genç kızlar bastı.

Sanıldı ki, Türk erkekleri bu hanımlarla sadece "sosyal ilişkilere" girmekle yetinecek, hayat görgüsünü, bilgisini arttıracak...

Ama onunla kalmadı.

Yaratıcılığımız burada da kendini gösterdi.

Ve Nataşalar, bürokrasinin dize getirilmesinde kullanılmaya başlandı. Nasıl mı? Şöyle:

İzmir'de devleti dolandırmak için kurulan Balinacı şirketler, baktılar ki defterdarlık ve vergi dairesi bürokratları "gümrük belgelerini" imzalamakta keçi gibi direniyorlar...

Hemen İstanbul'dan bir grup Nataşa'yı uçakla Kuşadası'na getirttiler. Sonra da imza koymayan memurları aynı otele davet ettiler.

Bir süre sonra Nataşalar'ın, inatçı bürokratları kolayca "ikna" ettikleri müşahade edildi. İmzalar atıldı, paralar çekildi. Böylece Nataşa faktörü, yaratıcı bir şekilde kullanılmış oldu.

Nasıl fikir ama!..

Pano
İş Bankası her tarafa "iyi çalışmalar" panosu asıyor. Elektrikler söndükten sonra hepsi "iyi geceler" panosu olacak.

Maidanos
Maidanos'çular, Meltem Cumbul'u, Broadway müzikaline sokmuşlar... Böylece bu ünlü müzikale maydanoz olmuşlar.

Monica
Clinton'un motoru Monica Lewinski Amerika'da televizyonculuğa başlamış...Bizim televizyonculara şükürler olsun...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır