kapat

26.09.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
pandora
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜLAY GÖKTÜRK(gokturk@turk.net )


Ortaçağ karanlığı

"Türkiye'yi Ortaçağ karanlığına mahkum etmek isteyenlerle mücadele" diye diye, bir baktık ki Ortaçağ karanlığı gelmiş de üstümüze çökmüş bile.

Malum, Ortaçağ'da elektrik yoktu, bu kış bizde de yok...

Eğer bir mucize olmazsa önümüzdeki günlerde, tıpkı Ortaçağ'daki gibi akşam hava kararırken bir telaş seferber olup evin orasına burasına yerleştirdiğimiz mumlarımızı yakacak, varsa şöminemize odun atacak ve akşam yemeklerimizi mum ışığı eşliğinde zorunlu bir romantizm ortamında yiyeceğiz.

Yapılmış ajandalarımızı bir kenara itip kesinti programına göre yeni bir ajanda yapacak ve hayatımızın ritmini o programa göre ayarlayacağız. Kesinti başladı mı, televizyonlarımızı, bilgisayarlarımızı, internetlerimizi, elektrikli ocaklarımızı, kombilerimizi kapatıp kış uykusuna yatacağız.

Türkiye, karşı sokaktaki apartmanlar ışıl ışıl yanarken zırt pırt karanlıkta kalan "kofrası atmış" apartmana benziyor. Aynı dünya piyasasında aynı petrol fiyatlarıyla yaşayan diğer ülkeler şıkır şıkır. Ve biz talihsiz apartman sakinleri, onların ışıklarını gördükçe "elle gelen düğün bayram" avuntusuna bile sığınamadan hasetle komşularımızı izliyoruz.

***

Kimse şanssızlıktan, gafil avlanmaktan bahsetmesin.

Petrol fiyatları bir günde fırlamadı. Yağışlar dün azalmadı, baraj göllerindeki su seviyesi bir günde düşmedi. Termik santrallerin kapasitesi bir günde değişmedi. Türkiye'nin enerji ihtiyacı bir günde patlamadı.

Her şey yavaş yavaş ve herkesin gözleri önünde yaşandı.

Ama göz göre göre gelen enerji darboğazına çare üretme durumunda olanlar, yani ülkeyi yönetmekle görevli olanlar, neyi yöneteceklerini bir türlü bilemediler.

Yönetmekten sadece bizim kafalarımızı yönetmeyi, kafalarımızın içini kendilerine göre nizam ve intizama sokmayı anladılar. 5+5'i çıkarmak gibi, irticacı memurları temizlemek gibi, Türkiye'yi bölünmekten kurtarmak gibi, AB'ye karşı ulusal egemenliğimizi korumak gibi önemli işlerle o kadar meşguldüler ki, bu tip teknik konularla ilgilenmeye tenezzül etmediler.

AB'ye girince ulusal bağımsızlığımıza halel gelecek diye kara yaslar bağlarken koca bir ülkeyi doğa karşısında eli kolu bağlı hale getirdiler.

Asıl bağımlılık nedir biliyor musunuz: Doğaya bağımlılık... Tekrar aydınlanmak için Nisan ayının gelmesini, dağlardaki karın erimesini, baraj göllerini doldurmasını ve çarkları tekrar çevirmesini beklemektir bağımlılık. Balkanlar'da kış sert geçip de Bulgarlar ve Romenler doğalgaz borusundan geçen gazın aslan payını tüketince açıkta ve soğukta kalmaktır.

Asıl bağımlılık, insanların yaşamının bir fayın keyfine kalmasıdır. Çaresizlik içinde, eli yüreğinde, ha kırıldı, ha kırılacak diye bekleyerek yaşamaya mahkum olmasıdır.

Ortaçağ karanlığıyla mücadelenin özü de burada yatar. İnsanın bilimle, fenle doğaya bağımlı olmaktan kurtulması, doğayı denetim altına alması, kendi yaşamının iplerini kendi elinde tutma mücadelesidir uygarlaşma. O fayı anlamak ve etkisiz hale getirmektir. Yiyecek ekmek için yağmur dualarından medet umma çaresizliğinden kuraklığa karşı etkin önlemler almaya geçebilmektir, yağmur yağmasa da, rüzgar esmese de nehirler kurusa da kesintisiz ve güvenilir enerji üretmenin yollarını bulabilmektir.

Bir ülkeyi yönetenlerin asli görevi de, bütün bunların hesabını kitabını doğru yapmak ve zamanında uygulamaya koymaktır.

Yöneticilerimiz, yıllardır dillerinden düşürmedikleri manevi karanlıklarla mücadele işinden başlarını kaldırıp biraz da maddi karanlık meselesiyle ilgilenselerdi, şimdi günde iki saat hayata ara vermek zorunda kalmazdık.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır