kapat

26.09.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
pandora
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
AHMET VARDAR(avardar@sabah.com.tr )


Utanmazca yapılan şakalar...

Hadi malı, mülkü kaybediyoruz, bari insanlığımıza sahip çıkalım. Parasız, pulsuz olmak önemli değil ama insani duyguları yitirmek çok önemli.. Zira insanlığımızı kaybedersek, ileride Allah göstermesin hayvanlar gibi birbirimize saldırmaya başlarız. Diyeceğim; insanlığımız Allah'ın bize bir lütfu, onu çok iyi değerlendirmemiz lazım.

Şimdi gelelim konumuza; bana e-mail gönderen üniversite öğrencisi bir okuyucum, Şaşkınbakkal-Erenköy arası yolda gördüğü zihinsel özürlüye yapılanları şöyle anlatıyor; "Ahmet Bey amca, Bir süre önce kendini normal sanan ama zekası ondan daha düşük olan kişilerin ona yaptıkları bir olaya şahit oldum. Şaşkınbakkal'daki Yapı Kredi Bankası'nın önündeki 34 PU 93 plakalı kırmızı araçta, şoför ve yanında birisi vardı. Arka koltuğun sağ tarafında ise, bu bahsettiğim Downlu (zihinsel özürlü) vardı. Araba sağ şeritte durmuş, özürlü vatandaş inmeye çalışıyordu. Adımını yere bastığı anda şoför gaza basıyor, araç bir metre kadar öne fırlıyor, arka koltuktaki kişi korkuyor ve ayağını geri çekiyordu. Ön koltuktaki gerçek özürlüler ise kahkahayı patlatıyorlardı. Bilirsiniz ki, Downluların hareketleri bize göre biraz daha ağırdır ve ani hareketlerden korkarlar. Bu insanlar Downluyla 5 dakika boyunca dalga geçtiler. Adam adım atmaya çalışıyor, bunlar gazlayıp kah kah gülüyorlar. Bunlara da mı insan diyeceğiz şimdi?... Olayı sizden başka kimse anlamaz diye yazdım."

İşte gördünüz, yukarıda da söylediğim gibi insani değerleri düşünemeyen, kendini bilmezler bir zavallıya neler yapıyor. Onlara söyleyecek hiçbir lafım yok... Çünkü onların laftan anlayacak yaratıklar olmadığına inanıyorum. Oysa bu utanmazca şakaya maruz kalan zavallıların hiçbir şeyden haberleri yok... Allah bu densizlere akıl, fikir versin... Daha ne diyeyim ki...

Deştikçe yara büyüyor...
Gerçi doktor falan değiliz ama arada bir bazı konulara attığımız neşterlerden sonra iyi sonuçlar alıyoruz. Geçenlerde Ankara Şehirlerarası Otobüs Terminali hakkında bir yazı yazmıştım. Bu konuda bir hayli tepki aldım. Birçok vatandaş yazdıklarımın eksik olduğunu, burada daha da problemlerin bulunduğunu belirtiyorlar. Mesela orayı sık, sık kullanan bir okuyucum, dünyada az bulunabilecek bir terminalin maalesef yeterince iyi yönetilmediğini belirttikten sonra şöyle diyor; "Ahmet Bey, bu terminal hergün onbinlerce insan tarafından kullanılıyor. Ancak gözlemlediğim kadarıyla terminalde bulunan iki yürüyen merdiven 4 yıldır çalışmıyor. Özellikle Ankaray'dan elinde yükle veya kucağında çocukla gelen insanlar, yaşlılar, sakatlar, hamile bayanlar ne zorluklar çekiyorlar kimbilir. Yürüyen merdiven yapılmış ama çalışmıyor. Tam bir zulüm... Dahası var, yük asansörleri de çalışmıyor. Havaalanlarında olduğu gibi, otobüslerin hareket saatlerini gösteren mekanik tabela da çalışmıyor. Birinci sınıf bir tesis, beşinci sınıf yöneticiler tarafından çalıştırılıyor." Evet dedik ya, biz deştikçe yara büyüyor.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır