![](/yenisabah/img1/y1602.jpg)
![](/yenisabah/img1/y1602.gif)
![](/yenisabah/img1/yazline.gif)
Işık, su ve ateş
Enerji Darboğazı diyoruz.
Mevcut tablodan kim sorumlu, belli değil.
Son 10 yılda kaç hükümet gelmiş geçmiş.
1991'e kadar ANAP....
91-95 arası DYP-SHP.
Daha sonra Anayol, Refahyol...
Daha sonra Anasol.
Daha sonra DSP Azınlık Hükümeti.
Ve Şimdiki Hükümet.
*
Sadece Enerji Bakanlarını suçlamayalım.
Bu kadar sık hükümet değişirse, siyasi sorumluluklar da sürekli el değiştirir. Projeler hep askıya alınır.
......
Ortada büyük bir ihmal olduğu muhakkak.
Kabahat liderlerde mi, Bakanlarda mı, Bürokratlarda mı, kimde? Cephe bu kadar genişlediği için gerçek suçluyu bulamıyoruz...
Bulsak da yaptırımı ne?
Hiç.
Ama bu tablodan ben sorumlu değilim demeye hak kazanmış tek lider Deniz Baykal... Ve Baykallı CHP... Çünkü Baykal 1995'de gelir gelmez zaten seçime gidildi.
SHP'nin tüzel kişiliği ortadan kalktığına göre 91-95 arasını saymıyorum. 1995 sonrasına bakıyorum. Şu 5 yıllık icraatın hiç birinde CHP yok.
Yâni suçluyu bulmak ne kadar zorsa, suçsuzu bulmak o kadar kolay.
*
Kurultaya doğru CHP, bu avantajını hatırlamalıdır.
Sefa Sirmen olsun, Altan Öymen veya Hasan Fehmi Güneş olsun yahut Baykal olsun... temiz bir partinin kurultayına gidiyorlar.
Delegelere karşı mahçup değiller.
Enerji Darboğazı'nda CHP'nin hiç kusuru yok.
Sadece onda mı?
Çeteleşmelerde, yolsuzluk dosyalarında, kirlenmiş siyasette, Susurluk dahil tüm skandallarda CHP'nin C'si yok. Bilakis, amansız bir takibi var.
Partiye moral kazandıracak bu unsur, kurultayda çok iyi işlenmeli... Ankara'ya gelen delegeler, herşeyden önce kendilerini nezih bir atmosferde hissetmeli.
Ve herbiri bununla övünmeli.
*
Dönelim enerji meselesine.
Evde 3-4 lamba eksik yakıyoruz ya, hiç bir kıymeti yokmuş meğer.
Peki, bütün mahalleyi söndürsek, sokak lâmbalarını ve vitrinleri karartsak.
Hayır... O da fayda etmezmiş.
Uzmanlar böyle söylüyorlar. Yani, Las Vegas benzetmesi boş.
Demek ki, çok büyük açığımız var.
İşte ben, kaybedilen vakite, bunun için yanıyorum.
10 yıldır enerji darboğazı kapıda... Ordan bu yana 8-9 hükümet gelmiş geçmiş... 3 yıldır da 28 Şubat süreci egemen...
Niye alınmamış tedbir?
Hele bu hükümet çok istikrarlı olduğunu söylüyor. Ortakların birbirinden vazgeçemez oluşunu, bize önce uyum, sonra istikrar biçiminde sunuyor... Şimdi bir de buna alternatifimiz yok ibaresi eklendi.
Pekalâ...
Hepsi kabul.
Ama yapın...
Şu enerji meselesini hâlledin.
Vakit ısrafı, çok kötü şey... Tıpkı beyin ısrafı gibi.