kapat

26.09.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
pandora
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Tavla oynamak beyni rahatlatır
Yüzyılın bilimadamı, Prof. Gazi Yaşargil, bol bol zihin jimnastiği yapmanın, satranç ve tavla oynamanın beyni geliştirip, dinlendirdiğini söylüyor

Gazi Yaşargil, sadece Türkiye'nin değil tüm tıp dünyasının bu yüzyılda yetiştirdiği en önemli cerrah. Dünyanın en ünlü cerrahı, bu yıl, "Nöroşirurjide Yüzyılın Bilimadamı" ödülünü aldı. Beyinde bulduğu ve kendi adını verdiği sinir iletim yolları, kendi adına geliştirdiği ameliyat aletleri var. Örneğin, geliştirdiği ameliyat kliplerinden birine kızının adını verdi. Tüm beyin cerrahları, şimdi o klibi isterken "Leyla klibi lütfen" diyor.

Yaşargil, yaşı gereği eskisi kadar çok operasyon yapmıyor. Eskiden günde 2-3 ameliyat yapan cerrah, şimdilerde biraz daha araştırmaya yönelik çalışmayı tercih ediyor. Gazi Yaşargil, "Doğru olanı da bu" diyor.

BEYİN EĞİTİLEBİLİR
İnsanların beyinlerini gitgide daha çok yordukları çağdaş yaşamda beyni daha etkin kullanmak için acaba neler yapmalı? Prof. Yaşargil, hayatın içinde var olan bilim, matematik, felsefe, din, iletişim, teknoloji gibi şeylerin insanların beynini yorduğunu söylüyor. Ancak nasıl fiziksel spor vücudu geliştiriyorsa, zihinsel sporun da beyni rahatlattığının altını çiziyor ve ekliyor, "Satranç olsun, tavla olsun, bunlar hep beyni rahatlatıcı ve geliştirici sporlar.

Dünyada hafızası en iyi olan ulusun Araplar olduğunu biliyor muydunuz? Çölde kervanlarla giderken, beyinlerinde satranç oynayabilecek kapasiteye sahipler. Ama bu doğuştan olduğu kadar daha sonra beyni eğitmekle de ilgili bir şey. Zihni geliştirmeyi bilmek lazım".

BACH RAHATLATIYOR
Peki böylesine stresli bir hayat içersinde, Yaşargil kendini nasıl rahatlatıyor? "Bol bol müzik dinlerim. Özellikle Bach. İnsanın kendini rahatlatmasının en kolay yolu budur. Bir de fırsat buldukça spor yaparım."

Ya, bir insanın beynini açtığında Gazi Yaşargil'in aklından neler geçiyor acaba? Ameliyat sırasında çok iyi konsantre olmak lazım. En ufak bir hata ciddi sorunlara yol açıyor. Sürekli kafamdan sorular geçiyor; "Tümörü yakalayabildim mi?", "Altında başka bir parça kaldı mı?", "Daha iyi hangi yoldan girebilirim?" gibi." Beyni, tıpkı bir kilise orguna benzeten Gazi Yaşargil, bakın bunu nasıl açıklıyor, "Orgun içinde birkaç bin adet düdük var. Büyük ya da küçük. Bazılarında tam 10 bin tane. Siz bu düdükleri kompoze ederken, muazzam karmaşıklıkta ve armonide ses üretebiliyorsunuz. Beyin de öyle. Beyinde 100 milyar hücre var düşünebilen. Bunların herbirinin en az 10 bin tane bağlantısı var. Yani düşünün beyinle ne eserler besteleyebilirsiniz...

KENDİNE İYİ BAKIYOR
Sadece bunları iyi işlemek lazım." Peki acaba işlemeyi nasıl öğreneceğiz? "Devamlı çalışmayı bileceksiniz. Küçükken sinemaya bile gitmez, deli gibi çalışırdım. Hayatımda ya üç ya dört kez televizyona çıktım. Hayatımı çalışmaya adadım, karşılığını da görüyorum. Her şeyin tek anahtarı bu. Zamanında çalışıp zamanında durmayı bilmek.. Cerrah olarak içki içmediğimi tahmin edersiniz. Sigara da içmem. Çok yağlı, çok tatlı yemem. Yani kendime iyi baktığım söylenebilir."

BENDEN YETENEKLİ CERRAHLAR YETİŞTİRDİM
PROF. Dr. Gazi Yaşargil, konuşmamızda global bir cerrah olduğunu vurguluyor. "Türkiye'ye birebir hizmet veremediğim için üzülüyorum. Ama bu borcumu birbirinden yetenekli cerrahlar yetiştirerek ödediğimi düşünüyorum" diyor ünlü cerrah. Gereken şartların ve ekibin oluşması halinde Türkiye'ye dönebileceğini de belirten Yaşargil, "Her insanın 1.5 kilogramlık bir beyni var. İçersinde sonsuz sayıda; 10 üzeri üç milyon tane bağlantı var. Önemli olan onu nakış gibi işlemek" diyor.

* Türkiye'den niçin ayrıldığınız hep merak ediliyor, sahi neden ayrıldınız buradan?

Türkiye'den ayrılmadım, beynen ve kalben burada olduğumu da defalarca ifade ettim. Küresel cerrah durumuna geçtim. Sadece Türkiye'deki beyin cerrahisine değil, bütün dünyadaki cerrahi gelişime katkım var. Burada bir araştırma merkezi kurulmasını istedim. Bekleseydim bir yer kurulsun diye, çok zaman geçecekti. Güzel halkımıza hizmet verecektik, bunu yapamadığımız için üzüldüğümü itiraf ediyorum. Ama bu borcumu, benden daha iyi cerrahlar yetiştirerek ödediğimi düşünüyorum. Benden daha iyi cerrah arkadaşlarım var.

* Bundan sonra Türkiye'ye döner misiniz?

Cerrahi tamamıyla bir ekip işi. Gereken koşullar hazırlanırsa, teknik imkanlar yerine getirilir, bir de takım oluşturulursa dönebileceğimi söyledim. Şimdiye kadar maalesef bazı takımları oluşturamadık. Dışarda çalışmakla dünyadaki herkese hizmet vermeye çalıştım. Türkiye'ye de bu yolla yararlı olduğumu sanıyorum.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır