kapat

26.09.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
pandora
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Piyasaları petrol fiyatları bozdu
Schroder Salomon Smith Barney Uluslararası Bölüm Başkanı Bennett'e göre son haftalarda Türkiye piyasalarını bozan petrol krizi. Bennett, 2001'e kadar para girişinin zor olacağı görüşünde

Schroder Salomon Smith Barney'in Uluslararası Sermaye Piyasaları Bölüm Başkanı Philip Bennett Türkiye piyasalarının son 4-5 haftadır içine girdiği karamsar havanın nedenlerini açıkladı. Prag'da görüştüğümüz Bennett'e göre "suçlu" ne Telekom'un gecikmesi, ne de Ekim'le başlayacak siyasi sıkıntı. Asıl neden petrol fiyatları. İşte sabit getirili enstrümanlarda yabancı yatırımcıların nabzını tutan Bennett'in görüşleri...

*Tükiye piyasalarına son birkaç haftadır hakim olan karamsar havayı nasıl değerlendiriyorsunuz?Türkiye'ye ne oldu?

Ağustos ayı başına kadar herkes Türkiye'ye para yatırmaktan çok memnundu. Türkiye tahvillerinin faiz marjı daraldı. O sıralarda ABD Merkez Bankası'nın daha artık faiz artırmayacağı belli oldu. Yatırımcılar önünü görmeye başladı. Bu da yatırımcıların daha fazla risk ve getiri iştahını kabarttı. Türkiye kağıtlarında satış ve Brezilya, Arjantin, Rusya gibi daha riskli ülkelere yöneliş başladı. Ağustos başında özellikle ABD'li yatırımcıların görüşü buydu.

*Brezilya ve Arjantin Türkiye'den daha riksli mi gerçekten?

Evet. Çok oynak piyasalara sahipler. Kendine daha çok getiri arayan "akıllık para" olarak tanımlayan bu fonlar bu ülkelere doğru hareket etti. Ancak bu hareket son haftalarda başlayan türbülansın ilk kıvılcımı oldu.

* Panik satışları ateşleyen ne oldu peki?

4 hafta kadar önce piyasaları asıl negatif yönde etkileyen olay petrol kriziydi. Piyasalar bu kadar yükselen fiyatların petrol ithal eden gelişmekte olan ülkeleri nasıl etkileyeceğini sorgulamaya başladı. Türkiye de bu türbülansın içinde yer aldı.

Bu sorgalamaya özelleştirme gelirlerindeki gecikme, bu gecikme nedeniyle Türkiye'nin yurtdışı piyasalardan daha fazla borçlanma ihtiyacına girme durumu gibi faktörler de eklendi.

Yılsonu geliyor!
*Yılsonu faktörü de işin içine girmeye başladı mı?

Kesinlikle. Yılın bitmesine 3 ay kaldı. Yatırımcılar bu yıl gelişmekte olan piyasalardan yüzde 13-15 dolaylarında dolar bazında çok doyurucu gelir elde etti. Bu getiri pek çok borsa veya tahvil piyasasında yok. Ve şöyle dediler: "Bu petrol fiyatlarını yarattığı belirsizlik iyi değil. Bundan fazla risk almak istemiyorum. Şimdiye kadar elde ettiğim yeter, yılsonuna kadar gelişmekte olan piyasalarda daha fazla risk almayayım. Bonusum cebimde olsun." Ve para daha güvenli limanlara doğru kaydı.

2001'e kadar para zor
*Yani bu durum Türkiye'nin 2001 başına kadar para çekemeyecek anlamına mı geliyor?

Bence biraz zor. Türkiye yılbaşından itibaren çok yerinde bir karar vererek yurtdışı piyasalarda 7.1 milyar dolarlık tahvil ihracı gercekleştirdi. Yılsonuna kadar da daha ciddi bir tahvil ihracı yapmasına ihtiyacı yok. Örneğin Brezilya veya Arjantin'in böyle bir şansı yok.

Ayrıca yatırımcılar böyle bir dönemde büyük bir ihraca sıcak bakmayacaklardır. Bu arada Türkiye bir not artırımından fayda görebilir. Bu yatırımcıların düşüncesini biraz olsun değiştirebilir.

*Sizce bu yıl sonuna kadar mümkün olabilecek mi?

Evet bence bu çok mümkün. Uygulanan programın başarısı, gelişmeler bunu mümkün kılıyor. Türkiye gerçekten iyi performans gösterdi. Ayrıca şu anda ABD tahvillerinin 6 puan üzerinde işlem gören bir 30 yıllık Türkiye tahvilinin iyi bir alım fırsatı yarattığını düyünüyorum.

Euro 6-7 ay daha spekülatörlerin elinde olacak
*Piyasalar euro müdahalesine nasıl tepki gösterecek? Euro "kurtuldu mu?"

Bu merkez bankalarının müdahale konusunda ne kadar kararlılık gösterdiklerine bağlı. Piyasada tüm gözler ortak müdahale taraflarının bundan sonraki davranışlarına bakacak. Bir defalık müdahale kesinlikle yeterli olmayacak. Piyasaların bakışının değişmesi için bir süre gerekli. Ancak şunu söyleyebilirim. ABD'nin müdahaleye katılması bence çok önemli bir gösterge. ABD Hazine Bakanı Larry Summers eğer başarılı olmayacağına kanaat getirseydi, kesinlikle bu olaya katılmazdı. Euro olması gereken değerin çok altına inmişti ve bu destek de sağlıklı bir yükseliş trendinin başlangıcı gibi görünüyor.

* Ancak burada yapılan konuşmalarda müdahale sonucunda "kesinlikle piyasaya girmeyeceğiz" diyen Avrupa Merkez Bankası'nın kredibilitesini yitirdiği ve euronun artık spekülatörlerin oyun alanı olabileceği gibi yorumlar da yapılıyor...

Bu şüphesiz olacak. Euroya karşı güvensizlik çok yüksek. Piyasalar 6-7 ay boyunca merkez bankalarını test edecekler. Euroyu düşürüp bekleyecekler. Bu nedenle müdahalelerin gerisi gelmezse ilk hamle başarısız olacak. Örneğin ilk test Danimarka'nın 28 Eylül'de yapacağı euroya giriş referandum ertesinde olacak. Danimarka büyük ihtimalle "Hayır" diyecek. Bu sonuç İngiltere'nin yaptığı ertelemeyi daha da ileri atabilecek.

NADİN TAŞCIOĞLU


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır