kapat

26.09.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
pandora
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Ratingciler Ekim'de geliyor
Hazine Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Karaöz, S&P ve Moody's'in Türkiye notunu Kasım'da açıklamasını beklediklerini söyledi

Bugünkü resmi açılış gününde yapılacak eylemler tedirgin ediyor. Birçok mağaza kepenk indirirken, halkın bir kısmı da evlerini terketti

Dünyanın önde gelen derecelendirme kuruluşları Standard and Poors ve Moody's'in analistleri, Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri incelemek amacıyla Ekim ayının ikinci haftasında Türkiye'ye gelecekler. Bu ziyaretlerin ardından kuruluşların notlarını Kasım ayında açıklaması bekleniyor.

Hazine Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Aydın Karaöz, "İki kuruluş da Ekim'in ikinci haftasında Türkiye'de olacaklar" dedi. Hazine yetkilileri, Standard and Poors analistlerinin 11-13 Ekim tarihlerinde Türkiye'de olacaklarını, Moody's yetkililerinin de aynı hafta içinde gelmelerinin beklendiğini söyledi. Eylül ayında gelmesi beklenen Moody's heyeti, Türkiye'ye bakan kıdemli analistinin şirketten ayrılması nedeniyle ziyaretini ertelemişti. Ekim ayındaki inceleme öncesi Hazine yetkilileri, IMF-Dünya Bankası ortak toplantıları için bulundukları Prag'da Çarşamba günü Moody's temsilcileriyle görüşecekler. Bu görüşme, bir anlamda Ekim'deki toplantılara da hazırlık anlamını taşıyacak. Karaöz, Moody's ile Standard and Poor's incelemeleri sonucunda Türkiye'nin notunda bir artış olma olasılığı konusundaki bir soruyu şöyle yanıtladı:

Not artışı Kasım'da
"Her iki kuruluştan da halihazırda pozitif görünüme sahibiz. Dolayısıyla en azından kağıt üzerindeki haliyle bir not artışına yer var. Moody's zaten not artışı ihtimalini Temmuz ayında açıklamıştı. Bu defa söz konusu açıklamalarını teyit edecekler."

Moody's, Temmuz'da yaptığı açıklamada, 3 yıllık program kapsamında Türk ekonomisinde meydana gelen olumlu gelişmeler nedeniyle ülkenin B1 olan notunu pozitif beklentiyle izlemeye aldığını açıklamıştı. Açıklamayla piyasalarda Türkiye'nin notunda artış olacağı beklentisi yaratılmasına rağmen Moody's'ten şu ana kadar herhangi bir not artırımı gelmedi.

Karaöz, Moody's analistlerinin Türkiye'de yapacakları inceleme sonrası değerlendirmelerinin neticelenmesinin Kasım ayı başını bulabileceğini söyledi. Bu ise olası bir Moody's not artışının Kasım başında açıklanması demek.

Türkiye'nin Standard and Poors'tan ise B+ notu bulunuyor. Moodys'e göre daha yakın zamanda Türkiye'nin notunu artırmış olan Standart and Poors'un da Türkiye'ye yönelik açıkladığı görünüm pozitif.

Not artışı satın alındı
"Not artışı piyasalar tarafından algılanmış ve fiyatlara yansıtılmış durumda" diyen Karaöz, bu nedenle not artışının ardından Türkiye'nin dış borçlanma maliyetlerinde ani ve hızlı bir düşüş beklenmemesi gerektiğini söyledi.

Karaöz, "Muhtemel bir artışın katkısı yatırımcı bazını genişletmek anlamında olacak. Eğer bu eğilim devamlılık arz ederse notumuz yatırım kategorisinde olmamasına rağmen insanlar bizi ajandalarına alacaklar" dedi.

Türkiye spekülatif kategorideki notlarına rağmen bu yıl uluslararası tahvil piyasalarında 7 milyar doların biraz üzerinde tahvil ihraç etti. Böylece yılbaşında açıklanan 6 milyar dolarlık hedef aşılmış oldu. 1994 krizinden bu yana sürekli olarak borçlandığından daha fazla dış borç geri ödeyen Türkiye, bu sayede son 6 yılda ilk defa net dış borçlanıcı konumuna geçti. Karaöz, "Şu anda halihazırda kesinleşmiş yeni bir dış borçlanma yok" dedi.

Merkez Bankası Başkanı, Global Finance ve Euromoney dergileri tarafından "yılın merkez bankacısı" seçildi

Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları için bulunduğu Prag'da dün iki ödül birden aldı. İlk ödül Global Finance dergisinden geldi. Erçel, 7 yıldır verilen "en iyi merkez bankacıları" ödülünü ikinci kez elde etti. Düzenlenen törende Erçel'le birlikte Çin ve Meksika merkez bankaları başkanları da aynı ödülü paylaştı. Erçel, burada yaptığı konuşmada, amacının Türk halkına daha iyi ve kaliteli bir hayat sağlamak olduğunu belirtti.

Global Finance dergisi, merkez bankacılarının "şeffaflık, bağımsızlık, enflasyonla mücadele, para politikalarının uygulanmasındaki başarı" gibi kriterlere bakarak notlandırıyor. Bu yıl Erçel, sıralamada en iyi not olan "A" aldı.

Tek başına alınmaz
Erçel, ikinci ödülü de Euromoney'den aldı. "Yılın merkez bankacısı" seçilen Erçel, törende yaptığı konuşmada, hiçbir ödülün tek başına alınamayacağını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Onun için bu ödülü almamı sağlayan önce Merkez Bankası'ndaki, sonra bütün ekonomi birimlerindeki arkadaşlarıma, ödülün programla ilgisi olması nedeniyle hükümete, başta Başbakan olmak üzere tüm bakan arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum. Kesinlikle böyle bir ödül tek başına alınmaz."

'Faiz enstrümanı 2001'de bizde'
Erçel, "Faiz enstrümanı 2001 Temmuz'undan itibaren yavaş yavaş Merkez Bankası'nın eline geçmeye başlayacak" dedi. Şu anda Merkez Bankası'nın elinde faiz enstrümanı olmadığını ve faizi tamamen piyasaların belirlediğini vurgulayan Erçel, şöyle konuştu:

"Faiz çok önemli. Mesela ödemeler dengesiyle ilgili gelişmelerde en önemli enstrüman faizdir. Merkez Bankası'nın ilan ettiği politikada bu yok. Dolayısıyla o faiz enstrümanı da elimize geçiyor. Net iç varlıklarla ilgili olarak programla beraber değerlendirmesini yapacağız. O değerlendirmeyi yaptıktan sonra net iç varlıklar vasıtasıyla likidite temin etmeye çalışacağız. Bu kadar belirgin kurallardan, kuralları daha yumuşatan enstrümanlar alarak gideceğiz 2001 Temmuz'undan itibaren. Bununla ilgili detaylı açıklamaları zamanı gelince yapacağız."


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır