* Pazar gününden itibaren Prag'a akın eden göstericiler, 'ilk temsilcilerini', dün IMF-Dünya Bankası toplantılarının yapıldığı kongre merkezine yolladı. Merkezin tam önünden geçen ve yoğun polis kontrolünde bulunan viyadüğe gelen üç protestocu, yol kenarındaki telleri aşarak kendilerini köprüye bağlayıp aşağıya ip sarkıttılar.

* 'People not profit' (İnsan kâr değildir)' yazılı pankartı da asmayı başaran protestocular, kongre merkezindeki delegeler tarafından heyecanla karşılandı.

* Binanın geniş tarafına dizilen yüzden fazla delege ve basın mensubu, günlerdir beklenen göstericileri meraklı gözlerle izlemeye çıktı. Üç göstericiye yanaşan 5-6 polis de, sessizce ve müdahale etmeden yapılan eylemi gözledi. Dakikalarca aynı noktada duran göstericiler sonunda etrafın ilgisini de kaybetti. Buraya göstericilerin yanaştırılmayacağı söyleniyordu ama ilk göstericilerin gelmesiyle durumun böyle olmadığı anlaşıldı.

* IMF ve Dünya Bankası karşıtı gösterilere sahne olan Prag'da eylemler hakkında ne düşündüğünü Devlet Bakanı Önal, Merkez Bankası Başkanı Erçel ve Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp'e sorduğumuzda ilginç yanıtlar aldık. Demiralp, "Bu eylemler artık IMF-Dünya Bankası toplantılarının artık doğal bir uzantısı olarak kesintisiz devam edecek" derken Erçel, hükümet dışı organizasyonların uluslararası kuruluşlar düzeyindeki etkinliği açısından yeni bir döneme girildiğini vurguladı.

* Önal, ABD'de Dünya Ticaret Örgütü toplantılarının protestosuyla başlayan sürecin IMF ve Dünya Bankası toplantılarına da sıçradığını belirterek, şu yorumda bulundu: "ABD'nin toleransı çok büyüktü. Avrupa'da pek müsamaha yok. 11 bin polis görev yapıyormuş, bir zırhlı tugay hazır bekletiliyormuş. Türkiye'de yapılsa üstesinden kolaylıkla geliriz."

* Önal, IMF Başkanı Köhler ile Dünya Bankası Başkanı Wolfensohn'un davetinde kendisine ve eşine gösterilen ilgiyi şöyle aktardı: "Resepsiyon salonunun girişindeki karşılama sırasında Wolfensohn bizi görünce çok büyük bir tezahürat gösterdi. Çok sıcak davrandı, eşi de eşime sarılıp öptü. 'Sizi burada görmek ne kadar güzel' dediler. Bunlar kişisel şeyler ama bakış açılarını etkiliyor."

* IMF Başkanı Köhler, Önal'la görüşmesinde IMF'nin artık ülkelere program dikte ettirmeyeceğini, ülkelerin hazırlayacağı özgün programları uygun görmeleri halinde destek vereceklerini ve bu mesajı genel kurulda açıklayacağını anlattı.