kapat

25.09.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
pandora
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
EMİN ÖZTÜRK


Beklentiler geri satıldı

Olumlu verilere rağmen geçen hafta piyasalardaki satış eğilimi sürdü. Önceden fazlaca satın alınan olumlu beklentiler geri satıldı

Geçen hafta açıklanan bütçe, iç borç stoku ve imalat sanayii kapasite kullanımı rakamları genellikle olumlu idi. Buna rağmen tahvil ve hisse senedi piyasalarındaki olumsuz hava geçen hafta da etkisini sürdürdü. Bu durumun bir yorumu şu: Açıklanan veriler ekonominin geçmişteki performansının nasıl olduğunu gösteriyor. Oysa, piyasaların kafası gelecekteki ekonomik ve politik gelişmelerin nasıl olacağı ile meşgul. Diğer bir deyişle, verilerin genellikle olumlu oluşu geleceğe ilişkin tedirginlikleri silmek için yeterli değil.

UZUN SORU LİSTESİ
Piyasa oyuncularının kafasındaki geleceğe ilişkin soruların sadece bir bölümü bile uzun bir liste oluşturuyor: Fazilet Partisi davasının sonucu ne olacak? Türk Telekom hisse satışı ne zaman ve nasıl gerçekleşecek? Genel af, idam cezasının kaldırılması ve memurlar kararnamesinin yasa olarak meclisten geçirilmesi ne tür politik sorunlar doğurur? Cari işlemler açığı sorun olur mu? Özelleştirme hedefinin gerçekleşmemesinin sonucu ne olur? Gelecek yılın bütçesinde nasıl olacak?" Uluslararası derecelendirme kuruluşlarından not artışı ne zaman olacak? Kısa vadeli faizlerdeki yükselme ne kadar ve nereye kadar sürecek? Not edelim: Bu soruların önemli bir bölümünün cevabı Ekim sonu veya Kasım ayından belli olmayacak.

Yukarıdakinin benzeri bir yorumu ise şöyle ifade etmek mümkün: Programın yürürlüğe gireceğinin belli olmasıyla birlikte olabilecek tüm olumlu gelişmeler sonuna kadar satın alınmıştı.

Çeşitli pürüzler, hedeflerden sapmalar ve geleceğe ilişkin endişeler ortaya çıktığı için önceden fazlaca alınan beklentiler şimdi geri satılıyor. Ortaya çıkan sapmaların en önemlilerinden bir tanesi, Türk Telekom hisse satışının bu yıl da yapılamayacağının görülmesi. Galiba hükümetin farketmesi gereken temel nokta, bu tür başarısızlıkların yol açtığı olumsuz sinyalin ne kadar güçlü olduğu. Bazen yaratılan olumsuz görüntü işin parasal boyutunu aşabiliyor.

Haftanın veri ve olayları
KapasİtE KULLANIMI: Petrol sektöründe kapasite kullanımının artmasının da etkisiyle Ağustos ayı kapasite kullanım oranı geçen yılın aynı ayına göre yaklaşık 6 puan artarak yüzde 75.8 oldu. Bu durum Ağustos ayı için açıklanacak olan sanayi üretimi rakamının yüksek olacağının da habercisi. Alt sektörlere bakıldığında giyim, tekstil, kağıt, ana metal, elektrikli makina, radyo-TV üretiminde yüzde 80 veya üzerinde kapasite kullanımına ulaşıldığı görülüyor.

İç borç stoku: Hazine'nin yürütmekte olduğu itfadan az borçlanma politikası sonuç vermeye başladı. Haziran ayı sonunda 49.1 milyar dolar olan iç borç stoku Temmuz sonunda 48.6 milyar dolara, Ağustos sonunda ise 47.9 milyar dolara düştü. TL cinsinden olmasa bile dolar cinsinden ölçüldüğünde iç borç stokundaki artış durmuş görünüyor. Aynı politikanın sürdürülmesi durumunda bu eğilim gelecek yıl daha net olarak ortaya çıkacak.

Euroya müdahale: Geçen haftanın yurt dışındaki en önemli olayı Cuma günü uluslararası piyasalara Avrupa Merkez Bankası ile diğer bazı merkez bankalarının müdahale etmesi idi. Bu müdahale ABD doları satılması ve euro alınması şeklinde oldu. Amaç ise malum: ABD doları karşısında 0.84'lü seviyelere kadar gerileyen euroyu güçlendirmek. Müdahale esnasında euro/dolar paritesi 0.89'lu seviyesine kadar çıktı. Bu müdahalenin etkisinin kalıcı olup olmadığı önümüzdeki günlerde görülecek.

Ocak-Ağustos döneminde bütçe performansı
GerçekleşmeReel artış2000 yılı hedefiGerçekleşme
(katrilyon TL)( 0eğişim)(katrilyon TL)(hedefin %'si)
Toplam harcamalar32.51546.770
Faiz dışı harcamalar15.2-625.659
Personel harcamaları6.3-89.269
Diğer cari harcamalar1.5153.839
Yatırım harcamaları1.132.448
Sosyal güvenlik transferler2.4-193.571
KİT'lere transferler0.5230.690
Diğer transferler3.2-46.153
Faiz harcamaları17.34321.182
Toplam gelirler22.22732.668
Vergi gelirleri17.52824.0 73
Vergi dışı gelirler4.6238.654
Bütçe dengesi-10.3-4-14.174
Faiz hariç denge74127100
Faiz dışı fazla hedefine ulaşıldı
Geçen hafta açıklanan bütçe verilerinin en göze çarpan tarafı, 2000 yılının tümü için belirlenmiş olan 7 katrilyon liralık faiz dışı fazla hedefine Ağustos sonunda ulaşılmasıydı. Zaten yalnızca Ağustos'ta gerçekleşen faiz dışı fazla 1.8 katrilyon civarında. Bu sonuç ağırlıkla vergi gelirlerindeki artış ile mümkün olmuş. Vergi gelirlerindeki artışın ise bir kaç tane açıklaması var: Yılın ilk yarısına ilişkin geçici verginin Ağustos ayında ödenmesi; Hazine'nin çok yüksek miktardaki iç borç itfasının faiz vergisi tahsilatını artırması; iç talebin ve ithalatın canlılığına paralel olarak hem dahilde hem de ithalatta alınan KDV rakamının yüksek olması. Bütçenin harcama tarafındaki gelişmeler de genellikle olumlu: Personel harcamalarında ve sosyal güvenlik kuruluşlarına yapılan transferlerde ve diğer transferlerde reel bazda düşüş var. Diğer cari harcamalarda ve KİT'lere yapılan transferlerde reel artış olmuş ancak faiz dışı harcamaların tümü yine de reel bazda daralmış. Bu sonuçlar bize bütçede yıllık hedeflerin tutturulabileceğini gösteriyor. Bütçeye ilişkin bir başka gözlem ise Temmuz ayında duraklar gibi görünen bazı vergi gelirlerinin Ağustos ayında bir miktar artış göstermesi. Dahilde ve ithalatta alınan KDV ile taşıt alım vergisi bu kapsamdalar. Bu vergileri takip etmemizin nedeni iktisadi aktivite düzeyi hakkında fikir vermeleri. Dolayısıyla bunlarda gerileme olmaması Ağustos ayında iktisadi faaliyette düşme olmadığı şeklinde yorumlanabilir.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır