kapat

25.09.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
pandora
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ŞÜKRÜ KIZILOT(skizilot@sabah.com.tr )


Yurtdışına kaçan dövizler nasıl gelir?

Geride bıraktığımız 1999, Türkiye ekonomisinin son 50 yılda, en kötü dönemi yaşadığı dönem oldu. Bunda, ard arda yaşanan krizlerin olduğu kadar 4369 Sayılı Kanun'la vergi yasalarında yapılan bazı düzenlemelerin de etkisi oldu.

Daha önce, yurtdışına kaçan ve Başbakan Yardımcısı Sayın Devlet Bahçeli tarafından 20 milyar dolar olarak ifade edilen dövizlerde ise, "mali milat" olayının büyük rolü oldu. O dönemde, Sabah'taki yazılarımda, TV programlarında, katıldığım konferanslarda belirttiğim ve ilgilileri uyardığım için, bu 20 milyar dolar benim için sürpriz olmadı.

Oysa o dönemde "vergi reformu" konusunda, çok iyi bir çizgi yakalanmış ve her kesimin desteği sağlanmıştır. Yasa çıkmadan önce, mali milat da dahil, birkaç konuda yapılan uyarılara kulak verilmemesi ve işin adeta inada bindirilmesi, büyük tahribatlara neden oldu, insanlar ürkütüldü, dövizler de yurtdışına kaçtı...

Ne yapmak gerekiyor?
20 milyar dolar olarak ifade edilen bu dövizlerin, hiç değilse bir kısmının ülkeye dönmesinin, ekonomide önemli bir rahatlama sağlayacağı kuşkusuz. Bu aşamada ortada bir sorun var. O da yurtdışına kaçan ya da öteden beri yurtdışında olan dövizlerin "faiz gelirleri" ile ilgili.

Gelir Vergisi Yasası'nın 85/1. maddesine göre, yabancı ülkelerde elde edilen kazanç ve iratlar, mükellefin bunları Türkiye'de hesaplarına intikal ettirdiği yılda elde edilmiş sayılıyor. Maliye Bakanlığı'nın 22 Ocak 1999 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 220 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nde ise "Yabancı ülkede elde edilen gelire hukuken ve fiilen tasarruf edilebildiği halde, iradı olarak Türkiye'ye getirilmemesi durumunda, bu gelir tasarruf edildiği yılın geliri olarak, yıllık beyanname ile beyan edilecektir" açıklaması yer alıyor.

Görüldüğü gibi, Maliye'nin tebliği uygulandığında, yurtdışından dövizini getiren kişiye, "Bu dövizin geçmiş yıllardaki faizinin beyannamesi Türkiye'de verilip vergisi ödendi mi?" sorusunun yönetilmesi söz konusu. Yasada, dövizin Türkiye'ye intikal ettirildiği yılda "elde etme" olayı gerçekleşmiş sayılırken, tebliğle yasanın ötesinde bir tanım getirilmiş ve "faize hukuken tasarruf edebilme" olayı, "elde etme" sayılmıştır.

Bu durumda, çok kişi istese de, vergi cezasından korktuğu için dövizini Türkiye'ye getiremeyecek. Konuyu Maliye Bakanı Sayın Sümer Oral'a açıkladığımda; "Araştırmadığım için, şu anda bir şey söyleyemem. Arkadaşlarla görüşüp bir değerlendirelim. Yurtdışından gelecek dövizler bizim için her zaman önemli..." yanıtını aldım.

Şimdi bekliyoruz. Eğer yurtdışından gelecek dövizlerin, tebliğe göre vergilendirilmeyeceği açıklığa kavuşur ve bazı kolaylıklar da sağlanırsa, kaçan dövizlerin Türkiye'ye gelmesi daha kolay olur...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır