


Yaşasın! İnternetin artık dönüşü yok!
İnternetin Türkiye'de emeklediği günler geride kaldı...
Şimdi aldık başımızı gidiyoruz!
İnternet önce dünyada açılan kapıydı, en azından yabancı gazeteleri gününde okuyordunuz. Paris'e gidecekseniz hava durumuna bakıyordunuz.
Bir de e-posta kolaylığı vardı, yaz yolla, mesajın anında dünyanın öbür ucunda!
O zamanlar "Türkçe içerik, Türkçe içerik" diye bağırıyorduk.
İnternette neredeyse bütün dünya vardı, biz yoktuk.
Gün geldi, bütün büyük firmaları, üniversiteleri, devleti internette bulabilir olduk.
Arama motorları Türkçe'ye cevap verdiğinde yüzlerce sayfa adres gelmeye başladı.
Sanal dünyada yerimizi alıyorduk, sitelerde amatör sayfalar gün geçtikçe artıyordu...
Bir Pazar günü, sizlere hafta başı mesajı olarak, neden sevinç nidalarıyla koştuğuma gelince...
"Oldu bu iş" dememe neden olan adresi veriyorum...
https://www.cigercinaci.20m.com
Bu bizim Ankara'daki meşhur Arnavut ciğercisi Naci!
Arnavut ciğercisi Naci, "Alo Naci Neredesin" sloganıyla meşhur oldu.
Cep telefonundan arıyordunuz, Naci geliveriyordu.
Şimdi adresten görüldüğü gibi internette yerini aldı...
Adresteki "20m." ibaresinin anlamını "Senden 20 metre uzaktayım" şeklinde açıklıyorlar.
Ciğerci Naci Ankara'da hizmet veriyor, sizin de canınız İstanbul'da Arnavut ciğeri çekti...
Laf aramızda "Gidin Sarıyer'de Lezzet'te veya Arnavutköy Ece Bar'da yiyin" diyebilirim ama internetten şaşmayalım ve gelin siz -ciğeri- evde akşam yemeği olarak menüye koyun.
Ve etinizi internetten sipariş edin!
https://www.sanalet.com
adresine soruyorlar, "Kasabınız arkadaşınız mı?"
Değilse ve sadece et almak için uğruyorsanız, kasaba gitmeye ne gerek var, biz size siparişinizi getiririz diyorlar. Buraya da bir göz atın, son derece profesyonel bir site.
***
Gelişmeler böyle olunca, Türkiye sanal sörf tahtasından inmez, burada herkese ekmek var.
Ciğerci Naci bile bu piyasanın farkındaysa reklam verenlerin de daha fazla gecikeceği düşünülemez.
Reklam verenler Ğhâlâ- klasik mecraların güzelliği tutuculuğundan çıkamadılar...
Oysa internette hedef kitle falan yok, hedefin kendisi var!
Ürünü neredeyse teker teker kime pazarladığınızı biliyorsunuz, nokta hedefe atış yapıyorsunuz.
Altyapı hazır, müşteri hazır, bizim ciğerci Naci bile uyandı, devrede...
Reklam şirketleri farkında değil mi?
Elbette farkında, sonuna kadar farkında ama uçak gemisi büyüklüğünde oldukları için seri manevra yapamıyorlar.
Dev reklam şirketleri arasında, "küçük bir bağımsız birim yaratalım, sırf bu işe baksın, becerirse piyasa lideri olur" demenin tam vakti.
İlk yapanlar kazanacak, diğerleri uzun süre "ciğere" bakacak.
***
Bu gidişle Naci bir gün restoran açacak. Bugün açmış olsaydı ve internet reklamcılığı da onun kadar gelişmiş olsaydı...
Bu yazıyı internetten okuyan herkesin ekranına Naci'nin restoranının adres ve telefonu çıkacaktı!
Fıkra
Dünya Psikoloji Zirvesi'ndeyiz...
Günlük toplantılar bitmiş, iki psikolog otel lobisinden asansöre binmiş, odalarına çıkıyor.
Bir tanesinde son derece şık bir takım elbise, gözlükler Cartier, kalemler Cross...
Diğeri pejmürde dökülüyor...
"İkimiz de aynı mesleği yapıyoruz, şu farka bak" der, karşısındakine sorar:
- Sayın meslektaşım, siz bu kadar zengin olmayı nasıl becerdiniz? Şu işin sırrını bana da söylesenize...
Diğeri eliyle kulağındaki tamponu çıkarır, "Pardon ne dediniz?"!