


312'nin perde arkası
Erbakan'ı hapisten kurtaracak formül arayışına giren Bahçeli, Kutan'ın "Sayın Devlet Bahçeli bize 312'nin kaldırılacağına, bu suretle Hoca'nın kurtarılacağına söz vermişti" açıklamasını yapınca öfkelenip geri adım attı
Haftalardır 312 ile yatıyor, 312 ile kalkıyoruz... Söylemler 312'li, manşetler-ekranlar yine 312'li... Açıkçası... 312'ye kitlendik.
"Kilit" açılacak mı, açılmayacak mı?
Bir "başka" soru:
- MHP istemedikçe 312 kilidini açmak mümkün mü?
Bir "soru" daha:
- Mecliste "MHP'nin oyu olmaksızın da" 312 konusu çözülebilir... Ama "ikinci partiyi... koalisyonun bir ayağını" dışlayan bir çözüm, siyaseten, olabilir mi?
Ve "son" soru:
- MHP'nin... Devlet Bahçeli'nin... 312'ye dair... Prof. Erbakan'a dair... Son sözü... Son kararı nedir?
Bugün konumuz bu.
İPUÇLARI
İşi "başından" alacağız.
Erbakan ile ilgili mahkumiyet "kesinleşince..."
"Üç Fazilet'li" Başbakanlığa gittiler.
Başbakan Ecevit'le görüştüler.
Bu görüşme... Ecevit'in söyledikleri... Üzüntüsü... "kamuoyunun malumu."
Ancak...
"İçeriği" kamuoyunun malumu olmayan... İçeriği "saptırılan" bir görüşme daha var.
Fazilet'lilerin, Devlet Bahçeli ile görüşmesi.
"312'nin akıbeti" ile ilgili bütün "ipuçları" bu görüşmede mevcut.
SEBEBİ ZİYARET
Recai Kutan, Ertan Yülek ve Veysel Candan "Başbakan Ecevit'in yanından" ayrıldılar ve...
Devlet Bahçeli'yi ziyaret ettiler.
Odada "üç" Fazilet'li... "Bir" MHP'li... Tam dört kişiydiler.
Recai Kutan:
- Sebebi ziyaretimiz, Sayın Erbakan Hoca'nın mahkumiyet ile sonuçlanan davasının gelişimine dair, size malumat sunmaktır.
Devlet Bahçeli:
- Buyrun efendim... Ayrıca... Peşinen ifade edeyim ki... Bu gelişmeden... Mahkumiyetten üzüntü duydum.
MADDE MADDE
Recai Kutan uzun uzun "bilgi" verdi.
Sonra da "312" dedi.
- 312... Avrupa Birliği... Erbakan Hoca...
Ve "ardından" sordu:
- Sizin kanaatiniz nedir Sayın Bahçeli?
Bahçeli "kanaatlerini" madde madde sıraladı.
İşte, Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin ağzından "madde madde" 312... Ve Erbakan:
* Bir hususun açıkça bilinmesini isterim... MHP olarak 312 konusunda hassasiyet içindeyiz... 312 kaldırılamaz.
*Sayın Necmettin Erbakan Bey'in almış olduğu cezanın, bağımsız yargı tarafından verilmesi sebebiyle, hukuki yönden bir şey söylememiz mümkün değildir.
*Ancak... uzun yıllar Türk siyasi hayatında yer almış... Parti Genel Başkanlığı yapmış... Başbakanlık yapmış bir şahsiyetin cezaevine konulmasından üzüntü duyarım.
*Acaba... Hocamız için, 312 dışında neler yapılabilir?
* Ben hukukçu değilim... Partimizdeki hukukçu arkadaşlarım ile bu konuyu müzakere edeceğim.
* Cumhurbaşka-nı'nın affıyla mı mümkün olabilir?.. Yaş haddi nedeniyle mi?.. Geçmişe bir bakalım...
* Sonuç olarak... Kanaatim şu ki... Eğer amaç Sayın Erbakan'ı kurtarmak ise... 312'nin dışında bir yol bulalım.
AYRINTI
Görüşmeden bir ayrıntı:
Veysel Candan:
- Sayın Bahçeli... Dediniz ki... Partimizin hukukçuları bu meseleyi inceleyecekler... Yanlış anlamadım, değil mi?
Devlet Bahçeli:
- Öyle söyledim. Hukukçu arkadaşlarımız, konuyu müzakere edecekler.
Veysel Candan:
- Acaba... Bir ricada bulanmama izin verir misiniz?
Devlet Bahçeli:
- Estağfurullah... Buyrun.
Veysel Candan:
- Sizin hukukçularınız... Bizim hukukçularımızla beraber çalışabilirler mi?
Devlet Bahçeli:
- Tabii... Neden olmasın.
PÜF NOKTASI
Şimdi gelelim işin "bundan sonrasına."
Ve konunun "püf" noktasına...
Fazilet'liler, Bahçeli'nin odasından "teşekkürlerle" ayrıldılar ama...
Sonra "ne olduysa" oldu...
Devlet Bey'in "312 dışında formül" önerisine sıcak bakmadılar...
Ve bu arada...
MHP liderini "suçlamaya" başladılar...
"Devlet Bey, Erbakan'ın hapse girmesini mi istiyor" gibi suçlamalar.
Bahçeli, bu tür eleştirilere kulak tıkadı.
Ancak... Ne zaman ki... Recai Kutan konuşunca...
"Devlet Bahçeli bize 312'nin kaldırılacağına... Bu suretle Hoca'nın kurtarılacağına söz vermişti" açıklamasını yapınca...
"Arkadaşları" Devlet Bey'e sordular:
- Efendim, böyle bir söz verdiniz mi?
Bahçeli:
- Hayır... Böyle bir söz vermedim... Tavrımızda hiçbir değişiklik yok... 312 konusundaki hassasiyetimiz sürüyor... Sayın Kutan'ın sözlerine gelince... Fevkalade üzüldüm.
YOZLAŞMA
Devlet Bey, üzüntüsünün nedenini "arkadaşlarına" şöyle anlattı:
* Eğer her diyalog, dışarıya, saptırılarak çıkarılırsa... Siyasi yozlaşma nasıl önlenir?
* Liderler arasındaki konuşma bile çarpıtılırsa... Siyasi hayatta önemli problem var demektir.
*Siyasetçiye güvenin artması için, bundan kurtulmak lazım.
* Diyalogların sürebilmesi açısından samimiyet ve dürüstlüğün esas alınması lazım.
POLEMİK YOK
Bahçeli'nin "diyalogların sürebilmesi" sözlerinin altını çizdik.
Ve sonra da...
Sorduk:
- Sayın Bahçeli... 312?
- Tavrımızda değişiklik yok.
- Ama... Fazilet'e söz verdiğiniz iddiaları...
- Bunun cevabı verilebilir... Fakat... Polemiğe girmeyeceğim.
- Neden?
- Bizler, siyasi hayatın yenileriyiz... Türkiye kavga istemiyor... Fakat...
- Fakat?
- Kim hangi kanaatte ise söylesin... Kimin nerede, ne söylediği, dışarı çıkarılacaksa... Doğru çıkarılsın...
Söylemediğim bir söz saptırılır ve siyasi malzeme olarak kullanılırsa... Yanlış olur... Diyalogların devamı açısından.