Komet'in hınzır fotoğrafları

Onlar bizden farklı insanlar... İçlerindeki anlatılmaz dürtüyle adına sanat denen belalı uğraşı seçen ve yaptıklarıyla bize neşe, mutluluk, hüzün, düşünme ya da keyif veren, ama öncelikle kişi ve toplum olarak kendi kendimizi sağlayan özel varlıklar...

Onlardan biri, sevgili Ergun Köknar, geçen günlerde öldü. Galatasaraylı idi, mimardı, sinema sevgisi ve ağız tadı düşkünlüğü vardı. Yani tıpkı benim gibi... Ama, benden farklı olarak, gerçek bir sanatçıydı. Tiyatroda, sinemada, TV dizilerinde çok sempatik kişilikler oynadı. Ruhu şad olsun!

Onlardan bir diğerinin, Komet'in Dolmabahçe Kültür Merkezi'ndeki sergisini gezdim geçen gün... O hiç değişmeyen yaramaz çocuk yüzüyle, hayata hep bir mizah perdesinin ardından bakan yanıyla Komet, bu büyük galerinin duvarlarına ve geniş mekanına tüm görkemiyle yerleşmişti. Çeşitli dönemlerden resim ve yontu çalışmalarıyla...

Ama en ilginci, onun seçtiği büyütülmüş fotoğraflardı. Bu resimlerde sanki son 40-50 yılımız yansıyordu. En komik ve hazin yanlarıyla...

Düğünler, çiftler, oyunlar, şölenler, resmi geçitler... Minarelerin arasından yükselen Atatürk anıtları... Bir resimde Sakıp Sabancı'dan Semra Özal'a ve değişmez mavi ceketiyle Sezen Cumhur Önal'a dek tüm modern meddahlarımız topluca poz veriyor, öbüründe kaytan bıyıklı taşra yarmalarıyla içki masasında sarmaş-dolaş çocuklar, tüm bir Türk usulü cinsellikle dalgasını geçiyordu.

Çok yaşa sen Komet... Bir avuç resimle bizi bize tanıttın, yakın tarihimizi özetledin. Eline sağlık...