kapat

24.09.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
pandora
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
NECATİ DOĞRU(ndogru@sabah.com.tr )


Metroyu yakalamış Mernuş!

Otomobili attım...İşten eve, evden işe Metro treni ile gidip, dönüyorum. Levent'te evden çıkıp istasyona 15 dakikada yürüyorum. Levent İstasyonu'ndan Osmanbey İstasyonu'na metro treni 8 dakikada gidiyor.

24 dakikada gazetede oluyorum.

Sinir de gitti...Stres de...

Yüzümüz gülüyor...

Metroda sabah saat 8'de ve akşam saat 18'de seyahat eden bütün kızların, kadınların yüzlerinde güller açıyor.

Erkeklerin de...

İtişme yok....

Omuz çarpma...

Öne geçip sıra kapma...

Herkes oldukça nazik...

Birbirine saygı dolu...

İlk günler, metro istasyonlarının gereğinden fazla dik oturtulmuş yürüyen merdivenleri iki sıra halinde kilitleniyordu. Yürüyen merdivenin basamağında iki kişi yanyana duruyor, arkadan gelenler de bu duruşa uyuyordu.

Bir hafta geçti...

Hepimiz öğrendik...

Şimdi yürüyen merdivenin basamağında durarak yukarı çıkmayı ya da aşağı inmeyi tercih edenler, sağ tarafda sıralanıyorlar, sol kanat merdivenin hızını yeterli bulmayıp daha hızlı olmak isteyenlere bırakılıyor.

***

Gel de şaşma!

Bir hafta önce yürüyen merdivenden korkan, elindeki kağıdı istasyonun beyaz mermerlerine buruşturup atan, yasak uyarısını görmeyip sigara yakmaya kalkan, raylardaki tıkırrr...tıkırrr sesleri duyunca eğilip tünelin içine doğru boyun uzatan, elektronik aletlerin ayarıyla, düğmeleriyle oynayıp örneğin merdivenleri ters yönde çalıştıran, turnikelerden geçmek için jetonu atacağı deliği tutturmakta zorlananlar değişiverdiler...

İyi yetişmiş...

En seçme...

En efendi...

En kültürlü...

Kent insanları oluverdiler...

Trenin gelmesini beklerken peronlarda ayakta durmak yerine alafranga tuvalete sıçar gibi çömelip oturmalar da, bir hafta içinde kalkıverdi.

1000 yıllık...

Aşağılık kompleksi de siliniverdi...

Giyinişlerinden kentin Gültepe'si, Çeliktepe'sinden geldikleri belli insanlar sanki üç kuşaktan beri metro kültürüne sahip kentliler oluverdiler.

***

İstanbul Metrosu....

125 yıl geç kaldı...

125 yıl önce bir Fransız mühendisi, hem de yap-işlet-devret modeliyle, dünyanın ikinci metrosu sayılan Karaköy tünelini yapmıştı.

İstanbul halkı...

125 yıllık gecikmeyle....

Ve çok pahalıya malederek....

Ve yabancılardan....

Muhteşem bir kazık yiyerek...

Metro medeniyetine kavuştu...

İstanbul halkı...

Tam 125 yıl boyunca...

Metroyu kaçırmış bir ulusun çocuğu olarak yaşadı.

Otomobilimi attım...

İki haftadır, işe metro ile gidip geliyorum ve Levent İstasyonu'ndan her girişimde; gençliğimde ezberlediğim bir şiir gelip gelip dilime yapışıyor. Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun şiiri şöyle anlatıyor:

"En azından üç dil bileceksin.

En azından üç dilde

Ana-avrat dümdüz gideceksin.

En azından...

Üç dil bileceksin...

En azından üç dilde...

Düşünüp rüya göreceksin...

En azından üç dilde...

Canımın içi demesini...

Canım ağzıma geldi demesini...

Kırmızı gülün alı var demesini...

Nereden ince ise...

Ordan kopsun demesini...

Atın ölümü arpadan olsun...

Demesini...

Keçiyi yardan uçuran...

Bir tutam ottur demesini...

İnsanın insanı sömürmesi...

Rezilliğin dik alasıdır demesini...

Ne demesi be!

Gümbür gümbür gümbürdemesini...

Becereceksin....

En azından üç dil bileceksin.

En azından üç dilde...

Ana-avrat dümdüz gideceksin...

Çünkü sen...

Ne tarih, ne coğrafya...

Ne şu, ne busun...

Oğlum Mernuş...

Sen otobüsü kaçırmış...

Bir milletin çocuğusun..."

***

İstanbul'a metro açıldı...

Mernuş...

Metroyu kaçırmış bir milletin çocuğu olmaktan 125 yıl sonra kurtuldu.

İstanbul, metrosunu sevdi.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır