Bina değiştirirken e-mailler de kazaya uğramıştı biliyorsunuz, bu nedenle uzun bir süredir sizlerden gelen mesajlardan örnekler verememiştim. Şimdi sistem tamamen yerine oturdu, artık daha sık aralıklarla sizlerden gelen mesajları yayınlayacağım.
Sizi sevmiyorum, dünya görüşlerimiz çok farklı. Ama sevmemem okumamamı gerektirmiyor. Sigara yazınızı okudum ve günde iki paket içmeme rağmen sizin yaptığınızı denedim. Şu anda ben de sigara içmiyorum, size teşekkür ederim.
* Yorumlarınız çok güzel, ama İmam Hatip ve Kuran Kursu mezunlarını hep irticacı gösteriyorsunuz. Ben de İmam Hatip'e gittim, irticacı değil, laikim. Bizi aşağılar şekilde yazmayın.
*Fenerbahçe yönetimine ve Mustafa Denizli'ye sonuna kadar destek verip istikrarsızlığı yenmeliyiz.
* Amerikalı 800 eşcinsel denen kişiliksiz insanı savunarak ekmeğini yediğimiz vatanımızı milletimizi kötülemek için neler yazdığınızı okudum. Burası Türkiye, gidin Amerika'da yaşayın.
* Nişantaşı'nda köpeklerin pisliklerinin caddelerde bırakılması ile ilgili yazınızı okudum. Benzer bir durum Anıtkabir çevresinde de var. Bu bizi ayrıca yaralıyor.
*Zaten ezilen, aşağılanan, dövülen biz gaylere ufak da olsa bir destek gelmesi çok sevindirici. Amerikalı gaylerin önüne kırmızı halı seren zihniyet, kendi gaylerini sokak ortasında dövüyor. Ayıp.
* Kale arkası tribünde oturan seyirci adam yerine konmuyor. Kapalı tribüne hoşgeldiniz diye buyur ediliyorlar, biz girerken gel lan buraya, üstünde demir para var mı diyerek karşılanıyoruz. Bu ayırım niye?
* Sizin yazılarınızı destekliyoruz. Ayrıca Cumhurbaşkanımızı seviyor ve destekliyoruz. Çevremdeki herkes Sezer'i çok tutuyor. Gazeteniz neden aleyhine yazıyor?
* Yazdığınız yazı aynen başıma geldi. Ankara/Adana otobüsü Aksaray'da mola verdi. Tuvalete gittim, 100 bin liraydı. Fiş istedim, yüz bin liraya fiş mi olur dediler. Ha 100 bin ha 100 milyon, ne farkeder?
* Gazeteniz inanılmaz el kirliliği yapıyor. Eğer okuduktan sonra yıkamazsak dokunduğumuz herşey kirleniyor. Bir çözüm bulun.
* Amerikada yaşıyorum. Cennete girecekleri siz tayin edemezsiniz. Sorun bakalım o Diyanet İşleri Başkanınıza Edison cennete mi gidecekmiş.
* İrtica mensubu, mürteci dediğiniz kişileri kandırılmış olarak niteliyorsunuz. Oysa hiç de öyle değil. Sapla samanı karıştırıyorsunuz.
*Yazarlık yeteneğinizin olmadığını söylesem umarım kabalık etmiş olmam. Gönül isterdi ki yazarlık yeteneğiniz olsun ve okuduğumuz her yazınızdan keyif alalım.
* Cehennemlikleri yazmaya kalksanız sayfalar almaz, gene de insaflı davranmışsınız.
* Kimin cennete kimin cehenneme gideceğine Allah karar verir. Ayrıca korkmayın, tövbe ederseniz Allah sizi de affeder.
* Hava Trafik Kontrol görevlilerini eleştiriyorsunuz. Kafanızı camdan çıkarın ve 5 dakika dışarı bakıp yoldaki arabaların pozisyonlarını aklınızda tutup yerlerini tariflemeye çalışın. Oyun mu zannetiniz siz bunu?
* Fethullah Gülen'le ilgili anlattığınız Amerika hikayesi asılsız. Hastane parası da verilebilir, koruma da tutulabilir, çünkü kendisi takdire şayan biridir.
* Hava Trafik Kontrolörlerinin THY'yi zarar etttirmeye çalıştığını yazıyorsunuz. Sanki THY kar ediyor da. Sorun bakalım Swissair'le yapılan anlaşmalar sonunda ne kadar zarar edildi?
*THY nasıl zarar etmesin ki? Cumartesi günü Londra'da herhangi bir seyehat acentasına gidip bilet almak istedim. Ama THY rezervasyon bürosu hafta sonunda kapalıymış.
* Bir köşe yazarı yazdığı yazıdan dolayı mahkemeden ceza alırsa bu sadece köşe yazarını mı kapsar, hem köşe yazarını hem yazıişleri müdürünü mü yoksa köşe yazarını ve gazeteyi mi?
* Sizi kınıyorum. İstanbul Emniyet Müdürü için "kötü bir şehre tayin oluyor" diye yazdınız. Türkiye topraklarına nasıl kötü dersiniz anlamıyorum. (Bir yanlış anlama var herhalde, kötü yer demedim, daha iyi yer istiyordu dedim)
*Çanakkale ile ilgili yazınızı gözyaşları içinde okudum. Allah sizden razı olsun. Bu ülkede sizin gibi düşünen tertemiz, eleştirisini yapıcı yönde kullanan pırıl pırıl insanlara ihtiyac var.
* Her türlü sahtekarlığa prim veren, vatandaşını kendi ülkesinin polisine dövdürten, batık bankaların paralarını halkına ödeten, sıkıştığı zaman askeri yardıma çağıran siyasiler sizce Çanakkale'de yatan o şehitlerden utanır mı?
* Çanakkale gibi çok duygulanacağınız bir Galatasaray Lisesi mezunlar fotoğrafının bulunduğu koridor var. 1915 senesine geldiğinizde gözyaşlarınız tutamıyorsunuz, çünkü o sene son sınıfta olanların hepsi Çanakkale'de şehit düşmüş.
* Avrupa'da yüzlerce işçiye istihdam yaratan bir şirketin sahibiyim. Devletim yaptığım hizmetlerden ötürü üstün hizmet madalyası verdi. Ancak bu madalya Yasin Altınbaş gibiler yüzünden değer kaybetmemeli.
* Cenazede güvenlik yazınızı üzüntü ile okudum. Cenaze sırasındaki askeri tedbirleri eleştirmenizi saygıyla karşılıyorum. Ancak hiç gereği yokken yazınızda dedemin adının geçmesi, sanki bütün bunlar dedem için yapıldı izlenemi yaratmış. Oysa askeri tören hep yapılıyor. Keşke hiç isim vermeseydiniz.
* Yazdıklarınızla komik duruma düştünüz. Askeri uçakla sivil uçak mukayese edilmez. İkisi farklıdır. Concorde olsa bile. Biraz araştırın da yazın.
* Sen ne zavallı, fikri sabit, ne kindar bir düşmanmışsın. İki yıl evvel haksızca ve salt düşmanlık adına Sözen'e yaptığın sataşmanın ardından ağzının payını vermiştim. Gazetecilik kalitenin düzeyi zaten Erbakan'ın konuşmak için çevresine topladığı seçkin! grup içinde yer almandan belli.
* Biri hakkında yazı yazıyorsunuz, mesela bir siyasetçi. Sonra o sizi arıyor. O zaman nasıl konuşuyorsunuz, size kızan oluyor mu? Söylediklerinizi yazmanızı istiyorlar mı?
* Kime ne Erbakan'lı toplantıda ne yediğin Allahını seversen. Ya yağmurun sesiyle kendinden geçmen. Yazacak şey bulamıyorsan söyle yardım edeyim.
* Metro konusunda eski belediye gösterilen vefalı davranış sizi niçin rahatsız etti. O belediye başkanları da çok çaba harcamıştı zamanında. Yazınızı sert buldum.
*Ne zamandan beri Hagi veya Galatasaray için yazı yazmayı kendinize görev bildiniz. Kaleminizi Fenerbahçe için çirkince hakem tahriği yaparak kullanmaktan vazgeçin.
*Acıbadem Hasan Tan İlköğretim okulunda yeni deprem sıraları adı altında her öğrenciden 30'ar milyon isteniyor. Deprem vergisi öodedik, diğer vergilemizi de ödüyoruz namusumuzla. Daha ne istiyorlar?
* Hagi için yazdığın yazıya kızamıyorum, çünkü bu tüm Fenerlilerin ortak savunma mekanizması, yani kendinde olmayan güzelliği kabullenmeme olayı.. Fener bu başarıyı hayatı boyunca hiç tadamayacak.
* Eleştirdiğiniz Kenan Evren diğer liderler gibi iktidar olma hırsı taşımayan, kendini tamamen bu ülkeye hizmet için adamış olduğunu şimdiki hayatı ile kanıtlamış bir kişiliktir. Keşke tüm liderlerimiz Kenan Evren gibi olsaydı.
