Mustang'in babası, Chrysler'in kurtarıcısı Iacocca 73 yaşında emekliliği tercih etti. Şimdi pedal çevirmeye takâdı olmayan yaşlılar için elektrikli bisiklet icadıyla uğraşıyor
Iacocca, etrafında pervane olan Patricia Kennedy ile evlenip evlenmeyeceğine ise yaramaz bir çocuk gibi göz kırparak açıklık getiriyor: Asla asla dememeye yeminliyim
Sardunya'nın denizlerinde gördüğüm yatların boyu bir yana, modelleri gerçekten şaşırtıcı. O hafta bütün bir günü geçirdiğim dostum Yamani'nin dillere destan yatı dahi gördüğüm bazı yatlarla kıyaslanınca mütevazi kalıyor. Ada'da Ağustos ayını geçiren yatçılar arasında "davet" verme modası had safhada. Bunlardan birine ev sahibemle katıldım. Zaten kim kimi davet ederse "Evindeki bütün konuklarla birlikte gel" diyor.
Bizim gittiğimiz 73 metrelik yattaki sosyete mensupları öğle yemeğine değil de moda defilesine çıkacakmış gibi giyinmişlerdi. Çoğu dünyanın birçok yerinden gelen, yüzlerini gerdirmekten gülmeyi unutan yaratıklardı. Bir aralık, genç bir kadının abartılı el kol hareketleriyle yanındaki yaşlı ve göbekli bir adamı durmadan okşadığını gördüm. Baktığımı hisseden bir konuk: "Merakınızı yeneyim: O adam ünlü Lee Iacocca'dır..." dedi.
Yemekte yan yana oturduğum zaman Lee Iacocca'dan sadece yaptıklarını değil, yapacaklarını da dinledim. Masadan kalkınca onu yatın tenha bir köşesine götürdüm; minik TV kameramı arkadaşımın eline verdim ve bir röportaj da ATV için yaptım. Ondan ayrılırken 100. yaş günlerimizde birbirimizi kutlamaya söz verdik.
73 yaşında emekliliği seçen Lee Iacocca, "Canım çok sıkıldı, torunlarım bile oyalayamadı beni; yeni birşeyler yapmak istedim"diyor ve "Elektrikle işleyen bisiklet üzerinde denemeler yapıyorum. Bunlar özellikle yokuşta pedal çeviremeyen yaşlıları mutlu edecek."
Lee Iacocca bunları söylerken otomobil sanayiinin çevreye verdiği kirlilikten suçluluk hissine kapıldığı izlenimini verdi. Belki de bu suçluluk hissi onu elektriğe yöneltmiştir. Çünkü konuşmalarımızda önce çevre, sonra yaşamındaki kadınlara çok yer verdi.
Lee Iacocca İtalyan asıllı bir Amerikalı, "Katolik olduğumdan ve boşanmalarım yüzünden" diyor "üç evliliğim de kilise tarafından kabul edilmedi; velhasıl ben evliyken dahi bekâr sayıldım."
Evlilik statüsüne sıkı sıkı sarılan Lee Iacocca yaşamını kâh hüzünle kâh gülerek anlattı. İlk eşini çok sevmiş; ondan çocukları olmuş ama genç yaşta kaybetmiş. Her acı çeken erkek gibi -kendi deyimiyle- üç yıl sonra ikinci bir eş bulmuş. Onunla uyuşamayınca Amerikan yasalarına saygılı davranıp servetinden büyük bir bölümü verip ondan kurtulmuş. Ama yine kendi deyimiyle, "Etrafımı genç, güzel kızlar çevirdi. Bir tanesi bana aşık olduğuna o kadar inandırdı ki yaşıma başıma, dokuz torunuma bakmayıp onunla da evlendim. Üç ay sonra tatlı yaşam bitti. Şu sırada 24 yaşındaki eşim dokuz aydan beri güzel tırnaklarını vücudumun hertarafına batırıyor; avukatlar milyonlar kazanıyor ve onun koparmak istediği rakamlar gittikçe büyüyor."
Dünyaya akıl satan, şirketleri batmaktan kurtaran Lee Iacocca'nın traji-komik durumunu dinledikten sonra, "Peki, şimdi sizin etrafınızda pervane olan ve kendisini nişanlınız diye tanıtan Patricia Kennedy ile dördüncü defa dünyaevine girmeye niyetiniz var mı?" diye sordum. Yaramaz çocuk gibi göz kırpıp güldü: "Ben hayatımda 'asla' sözcüğünü kullanmamaya yeminliyim" dedi...