kapat

24.09.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
pandora
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
AB genişlemenin maliyetini hesaplıyor
Geçen hafta Almanya'da yayınlanan iki rapor Avrupa'nın gündemine damgasını vurdu.

Deutsche Bank tarafından yayınlanan ilk rapor AB genişlemesi üzerine varsayımlarda bulunuyor. Rapora göre 2005 yılında sekiz Orta ve Doğu Avrupa ülkesinin AB'ne girmiş olacakları tahmin ediliyor. Deutsche Bank ülkeleri üç farklı gruba ayırarak incelenmiş. Bu üç grup ülkeden AB'ne önce girme olasılığı en yüksek olan ilk grup Macaristan ve Slovenya'dan oluşuyor.

İkinci grup ülkeler
Bu ülkeleri ikinci grupta Çek Cumhuriyet, Estonya ve Polonya izliyor. En son grupta ise olağanüstü ilerlemeler gösterdiği kaydedilen Slovakya ve daha sonra da Letonya ve Litvanya yer alıyor. Bu ülkeler arasında AB'ne ilk başvuran ülke olan Türkiye ilk genişleme dalgası içerisinde yer almıyor.

Alman basını tarafından ortaya çıkarılan ikinci raporun ise Alman Dışişleri Bakanlığı kaynaklı gizli bir rapor olduğu iddia ediliyor. Rapora göre AB genişlemesinin maliyeti beklenenden çok daha yüksek olacak ve yeni üye devletler için 2000 ile 2006 yılları arasında toplam 80 milyar euroluk bir ek harcama yapılması gerekecek. Söz konusu miktarın 22 milyar euroluk kısmının bu ülkelerin AB'ye tam üye olmalarından önce gerekli reformların hayata geçirilebilmesi için verilmesi gerekiyor.

Ancak ülkelerin AB'ye tam üye olduktan sonra masrafları bitmiyor. Milli gelirleri üye ülkelere göre düşük olan bu ülkeler AB bütçesine ufak bir katkıda bulunurken AB'nin yapısal fonlarından en çok yararlanan ülkeler konumuna geliyorlar. Bu aşamada ülkelerin diğer üyeler ile aynı seviyeye gelebilmeleri için harcanması gereken miktarın 58 milyar euro civarında olacağı tahmin ediliyor.

70 milyar euro harcama
Yukarıdaki rakamların büyüklüğü AB bütçesinden 1999 yılı içerisinde yapılan harcamalarla karşılaştırıldıklarında ortaya çıkıyor. AB'nin geçen yıl içerisinde toplam 15 üye ülke için yaptığı operasyonel harcamaların toplamı sadece 70 milyar euro ile civarında.

Raporun varlığı şu an için bir iddiadan öteye gitmese de AB kamuoyunda yaratılmak istenen izlenim çok önemli. Üye ülkelerin fazladan ödemek zorunda kalacakları miktarlar AB'nin genişlemesini frenleyebilecek en büyük engel haline gelebilir.

Türkiye zarar görebilir
Türkiye gerek ekonomik açıdan gerek nüfus açısından neredeyse diğer sekiz ülkenin toplamına denk gelen bir ülke. Genişlemenin maliyeti üzerine yaratılacak yanlış ön yargılar herkesten çok Türkiye'ye zarar verebilir. Türkiye'nin bu aşamada AB üyeliği ile ilgili çalışmaları hızlandırması gerekiyor. Türkiye AB'ye ilk kabul edilecek ülkelerin trenini kaçırmış olsa da diğer Balkan ülkelerinin yer alacağı ikinci trene mutlaka yetişmek zorunda.

MURAT PEKSAVAŞ


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır