İMKB 18 Ocak 2000'de yükseldiği 3.78 dolarlık fiyat düzeyi ile gelecekteki mükemmel beklentileri satın almıştı.
Borsayı bu fiyat düzeyinden geriye piyasanın yaklaşık yarısını elinde tutan yabancı yatırımcıların satışları döndürdü. Düşüş patron satışları ve halka arzlarla sürdü.
Piyasadan çekilen bu paraya karşılık zaman zaman siyasi gelişmeler de borsayı olumsuz etkiledi.
Ekonomide ise beklentilerin bazıları gerçekleşti ama bazı riskler de ortaya çıktı.
Yabancı sermaye beklendiği gibi, Türkiye'ye akın etmedi.
Faizlerin istenenden hızlı ve çok düşmesi tüketimi patlattı. Bu, hem enflasyonla mücadeleyi olumsuz etkiledi hem de dış açığı büyüttü.
Faizlerin beklenenden hızlı düşmesi dövizden TL'ye geçişin de önüne geçti. Sonuçta döviz hesaplarında beklenen çözülme olmadı.
* Yüzde 55 geriledi - Hükümetin ekonomideki performansı başarısız değil. Ancak piyasaların mükemmeli beklemesi ve yukarıda sayılan etkenler böyle bir sonucu yarattı. Borsa 18 Ocak'tan bu yana geriliyor. O tarihte 3.78 olan dolar endeksi 1.72 dolara indi ve sekiz ayda yüzde 54.5 düştü. Bu düşüşle olumsuz gelişmelerin çoğu satılmış durumda. Buna Türkiye'yi erken seçime sürükleyebilecek bir Anayasa Mahkemesi kararı dahil. Bu kararın da Ekim'de verilmesi bekleniyor. Belki de, olumsuz sonuçlar doğurmayacak bir karar çıkacak. Ancak piyasa kendini en kötü sonuca göre şartlandırmış durumda.
* Bütçe etkisi - Ekim ortasında gerçekleşecek bir başka olay da, 2001 yılı bütçesi. Hükümetin programı sürdürme konusunda kararlılığını ortaya koyması açısından önemli bir belge. Geçen yıl 11 Ekim'den itibaren başlayan borsa yükselişini ateşlediği gibi, bütçenin bu yıl da piyasaları döndürecek bir etkiyi yaratıp yaratmaması öncelikle siyasi şartlara bağlı. Siyasi şartlar uygun olursa ve o tarihe kadar borsa taban arayışını sürdürürse, Bütçe'ye ilişkin kesinleşmiş bilgilerin kamuoyuna sızması, borsayı canlandırıcı etki yapabilir. Bu bütçe ile birlikte piyasalar 2001 ekonomik gelişmelerini satın almaya başlayabilir.
Sonuç - "Acele etme, ama tembellik de etme"