Bu dert bir değil, bin değil...

Ülkede her sene aynı problem yaşanıyor. İstediği kadar seçim olsun, istendiği kadar parti değişsin ama iktidara gelenler, meydanlarda söyledikleri sözleri hep unutuyorlar. Kahramanmaraşlı okuyucum, o kadar içten, o kadar gerçek bir mektup yazmış ki, sizin de okumanız gerekir. Çünkü bu olay sadece orada değil, bütün şehirlerimizde oluyor.

"Saygıdeğer Ahmet Vardar ağabeyimiz,
"Türkiye bu kadar zengin mi?..." sözünü çıkıp milyonlarca insanın önünde haykırmak istiyorum. Bu sorumun dağlarda, taşlarda, denizlerde yankılanmasını istiyorum. Niçin mi?... Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün akıl almaz bir uygulaması için...

Ben biri ilköğretim 4 sınıf, 2 ortaokul, bir de üniversitede olmak üzere 4 çocuk babası bir emekliyim. Emeklinin durumunun ne olduğunu yazmama gerek yok, zatıaliniz hepimizden çok iyi biliyorsunuz. Devlet Demir Yollarından emekli bir kişi olarak eşimle birlikte çocuklarımızın eğitim giderlerini karşılayabilmek için, inanın eşim tencereye patatesleri dahi sayılı bir şekilde koyuyor. Sabah kahvaltısında demlediğimiz çayımızı dökmüyor, onu buzdolabına koyarak akşamda demlikte kalanın üzerine su çekerek idare ediyoruz. Çok şükür durumumuzdan şikayetimiz yok...

Bir kızım Kahramanmaraş Atatürk İlköğretim Okuluna gidiyor. Bu yıl 5. sınıfa geçti. Okullar açıldı, sabah kızımla birlikte okula gittiğimde beynimden vurulmuşa döndüm. Geçen yıl dişimizden, tırnağımızdan artırarak 75 milyon liraya aldığımız okulun formasını, okul yönetimi bu yıl değiştirmiş. Bu yıl okul yönetimi yeni kıyafet uygun görmüş, onu almak zorundaymışız. Yeni formayla gelmeyen öğrenciler okula alınmayacakmış. Okul yöneticilerine bunun yanlış bir uygulama olduğunu daha geçen yıl forma değiştirildiğini, her yıl yüz milyonlar vererek forma alacak güce sahip olmayan insanların ne yapacağını sorduğumuzda "Paranız yoksa çocuğunuzu okutmayacaksınız" diyerek bir de küstahca cevapla karşılaştım... Durumu İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne intikal ettirip, müdür beyle görüşmek istedim ama buna da imkan olmadı. Kapıdakiler, "Böyle küçük şeylerle müdür bey rahatsız edilmeyecek" dediler.

Sayın Ahmet Vardar ağabeyimiz, ben 75 milyon liraya geçen yıl aldığım formanın taksidini ödeyebilmek için, askerdeyken komutanımın bana hediye ettiği bir köstekli saati satmak zorunda kaldım. Bu yıl satacak bir şeyim de yok... Türkiye bu kadar zengin mi?... Her yıl forma değiştirecek kadar. Tabii işin bir başka acı yönüde, Atatürk İlköğretim Okulunun bu yıl kararlaştırdığı forma sadece bir tek mağazada bulunuyor; Kardeşler Mağazası... Başka hiçbir yerde yok... Niye mi, çünkü her yıl olduğu gibi bu yılda, her ne hikmetse sadece bu mağazanın haberi olmuş bu okulun hangi formayı giyeceğinden ve tek el istediği fiyata satıyor. Araştırdık, Kardeşler Mağazası, Atatürk İlköğretim Okulu Müdürü ve üç yardımcısına Altınyıldızdan birer takım elbise hediye etmiş. Günahı kendilerinin boynuna... Bu haksız uygulamanın ortadan kaldırılmasını istiyoruz."