Sözün bittiği yer!
Kan dökenin kanı temiz olmaz...Kitabın kapağındaki fotoğrafta elindeki makineli tüfekle düşmanlarını tarayan genç adamın yüzündeki ifade tertemiz...
Masum, günahsız bir yüz...
Bu yüze sahip eller...
Nasıl kıyıcı olabiliyor!
Fotoğrafa dikkatli bakın...
Bakın...Bakın...İyi bakın...
Bu yüzün altında şiddet ve fantazmalardan oluşmuş bir başka gizli yüz var. İşte savaşlar, çatışmalar, vuruşmalar, insanın bu gizlenmiş yüzünü ortaya çıkartıyor. Coşkun Aral'ın OM Yayınevi tarafından basılan; "Sözün Bittiği Yer" adlı yeni kitabında yeralan 215 büyük boy fotoğrafın her biri dile gelip bize şu somut gerçeği haykırıyor:
Bir savaş ülkelere:
Üç ordu bırakır...
Sakatlar ordusu...
Yas tutanlar ordusu...
Hırsızlar ordusu....
Coşkun Aral bir sabır küpüdür. Yeni kitabına koyduğu 215 fotoğraf, dünyadaki 500 büyük savaş muhabirinin içinde en sabırlı ve cesur olanının objektifine yansıyanlardır...
***
Sabır ve cesaret...
Pişe pişe insanın özelliği oluyor....
Coşkun Aral, 25 yılda pişti...1974'te ben Günaydın'da ekonomi muhabirliği yaparken Coşkun Aral foto muhabiriydi.
18 yaşındaydı...
Sokak muhabirliği yapıyordu...
Biriken çöpler, pis kaldırımlar...
Haldeki mezbelelik...
Sırt hamallarının çektiği eziyet...
Öğrencilerin sokak çatışmaları...
İşçilerin fabrika grevleri...
Coşkun Aral'ın tarafsız, yansız, çok net objektifine gazete haberi olmak için resmedilmiyordu. Birgün İstanbul'un varlık semti Bebek'de koyda bağlı zengin teknelerinin fotoğrafını çekip, "dönemin yeni zengin trendini anlatan..." bir haber yaptı.
Patronunun da teknesi vardı ve tekne fiyatlarını kuşkusuz, Coşkun'un haberinde yazdıklarından çok daha iyi biliyordu.
Coşkun'u gazeteden attılar.
Coşkun'un hayatı değişti...
1976 yılında merkezi Paris'de olan ve dünyanın bütün büyük dergi ve gazetelerine haber, fotoğraf, röportaj servisi yapan Sipa Press'in muhabiri oldu. 1977 yılı Kanlı 1 Mayıs Çatışması'nda Savaş Ay'la beraber çektiği fotoğraflar, dünya basınında yayınlandı.
Yıllar, Coşkun'u pişiriyordu.
Hayat Coşkun'a bir rol vermişti.
Coşkun hayata rol yapmıyordu...
Rolünü iyi oynuyordu...
Sivas katliamı patlıyor...
Coşkun en önce Sivas'a girenler arasında oluyordu. Çorum katliamı patlıyor, Coşkun en erken ulaşanlardan biri oluyordu. Ustası ve o dönemin hareketli olay fotoğraflarını rakipsiz en iyi çeken Ergin Konuksever'in öğrencisi olmuştu. Ustasının izinden gidiyordu. Dönemin en usta foto muhabirleri; Erdoğan Köseoğlu, Ertuğrul Akbay, Ahmet Yüksel, Kadir Can, Olay Tan'dan Coşkun'un bir farkı vardı. Onlar gazetelerin muhabirleriydi. Ancak gazete görevlendirdiğinde olay yerine gidiyorlardı.
Coşkun ise koku alıp gidiyordu...
Hissedip koşuyordu...
Çoğu zaman oto-stop yaparak, sabahçı kahvelerinde yatarak, zeytin-ekmekle öğün geçirerek olaydan olaya koştu. Fotoğrafları çekiyor, Paris'e Sipa Press'e gönderiyor. Ajans bu fotoğrafları gazete ve dergilere satabilirse paranın yarısını kendine alıyor, diğer yarısını da Coşkun'a gönderiyordu.
***
1980 yılına gelinmişti...
Coşkun'un elinde 1.000 zarftan oluşan ve Türkiye'deki 12 Eylül darbesini hazırlayan öğrenci çatışmaları, işçi grevleri, katliamlar, askeri tatbikatları resmeden muhteşem bir arşiv birikmişti. Coşkun, bu arşivini düzene sokmak için Paris'de bulunuyordu ki, 12 Eylül gecesi Türkiye'de darbe oldu.
Coşkun'un şansı bir daha döndü.
Çünkü arşivinden çıkardığı 12 Eylül darbesini yapan Evren Paşa'nın ve generallerin, çatışmaların, katliamların fotoğrafları dünyanın bütün büyük dergilerine kapak, gazetelerin manşetlerine fotoğraf olmuştu.
Coşkun, Türkiye sınırlarını geçmişti...
Uluslararası muhabir olmuştu...
8 yıl süren İran-Irak savaşını günlerce izledi...Hem İran tarafında...Hem İrak cephesinde...Irak Büyükelçiliği'nden vize almak için Ankara'ya giderken bindiği uçak şimdi Akit yazarı olanYılmaz Yalçıner ve dört arkadaşı tarafından kaçırıldı.
18 saat süreyle rehin alındı...
Çatışmayla geri alınan uçaktan Coşkun Aral, yine dünya basınına giren fotoğrafları çeken muhabir olarak çıktı.
Ve 10 yıl boyunca...
Lübnan iç savaşı...
Filistin, Suriye, Mısır...
Afganistan, Kamboçya...
Filipinler, Liberya, Çat...
Ruanda, Nikaragua, Mali...
Çatışmalarının içinde bulundu...
İşte "Sözün Bittiği Yer...." kitabı buralarda çekilen 215 fotoğrafın biraraya toplanmasıyla yaplıdı.
Gören, duyan, hisseden her kişi...
Bu fotoğrafların herbirinden 300 sayfalık bir romanda ancak bulunabilcek duygu, çağrışım, bilgi yakalabilir.
