kapat

17.09.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Troy
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
banner
Bizim City
Sizinkiler
Rehber
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Haydi artık!

Yorulan hükümetler iş yerine laf üretirler. Bir de halkı heyecanlandıracak kavgalar, gerilimler..

Ecevit hükümetinin ilk dönemi verimli geçti. AB yolunda ve enflasyonla mücadele alanında kanatlanmış gibi bir duygu yaşadık.

Sonra Demirel'in süresini uzatma manevraları ile başlayan bir duraklama dönemine girdik. Bürokratlara emanet edilen ekonomik istikrar programı topallamaya başlarken Avrupa ile uyum çabaları da heyecanını kaybetti.

İktidarın "iman tazeleme" cinsinden bir inanç dopingine ihtiyacı var. Bu yenilenmeyi anlamlı kılmak için yorulmuş bakanları değiştirmek bile düşünülmelidir.

Yeni bir gelecek kurmak zorundayız.

Gerçek gündemimizin ilk üç başlığı..

1. Enflasyonla mücadeleyi popülist gösterilere başvurmadan, siyasi kararlılıkla yürütmek;

2. AB için insan hakları ve demokratikleşme adımlarını cesaretle ve süratle atmak;

3. Terörden temizlenen Güneydoğu'da halka umut ve heyecan vermek..

Asker Güneydoğu'da "Bizim işimiz bitti, sıra sizde" dedi siyasetçilere ve yatırımcılara.. Ama vaatten başka bir şey görülmüyor.

Ecevit, burada zorunlu hizmetin yakında çıkacağını açıkladı. Yöre sürgün yeri olmaktan kurtarılacak.

Ama ne zaman?. İşsizlik, çaresizlik öldürüyor insanları.. İntiharlar artıyor. Sadece Batman'da altı ay içinde 30'u genç kadın 50 kişi intihar etti.

Devletin cömert elini buraya bir an önce uzatırken, insanların siyasi katılımlarını özendirme görevi de var.

Oysa ters işler yapılıyor. HADEP'in 1 Eylül bildirisinde "Kürt kimliğinin tanınması" ifadesi geçiyor diye 35 kişi gözaltına alındı.

Terör ihanetini bastırmış bir devletin alicenaplığını göstermesi için daha ne bekleniyor?

Ah İzmir!.

Belediye Başkanı Ahmet Piriştina "Mavi ile yeşili birleştiren yeni Kordonboyu'nu açıyoruz" deyince İzmir'e gittim.

Çocukluğumun Kordonboyu'nu tercih ederdim ama yine de geleceğin güzel hayallerini hak edecek bir eser yaratılmış. İzmir'e, Ege'ye hayırlı olsun.

Fakat lağım çukuru haline gelmiş Körfez'in kurtarıldığını görmedikçe İzmir'e bir şey yapıldı demeyeceğim. Körfez'e pis su ve dışkı akmaya devam ederken yapılan her iş, ölüm döşeğindeki hastaya ziynet takmak beyhudeliğidir.

Bu kokuşmuş deniz, kentin kendine güvenini, yaratıcılığını, iddiasını, umudunu öldürdü.

Siyasetin, ekonominin, kültürün sürükleyicisi olan İzmir küçüldü, geriledi. İşsiz sayısı 1998'de 200 bin, 1999'da 270 bin arttı.

İzmir bunu hak etmiyor.

Son seçimde 24 milletvekilinin 14'ünü DSP çıkardı ama Başbakan Ecevit 17 ay sonra dün gelebildi buraya.

Hesapça Körfez'i kurtaracak olan proje 2003 yılında bitecek. Bitecek mi?

İmbat, eskisi gibi esecek mi?

İzmir'in ikinci kurtuluşunu bu iktidar gerçekleştirecek mi?

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır