|
Suikast iddiaları fantezidir
MHP ve Kenan Evren arasında yaşanan tartışmalara katılan BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, "Türkeş, ordu içinde örgütlenmeden çok çekinirdi. Geçmişi itibariyle ordunun bu konulardaki hassasiyetini bildiği için bu tür girişimleri olmazdı" dedi
12 Eylül darbesinin yıl dönümünde, MHP ile Kenan Evren arasında yaşanan tartışmada unutulan bir söz, ihtilal tartışmalarına farklı bir boyut getirdi. 12 Eylül'de MHP Genel Başkan Yardımcısı olan Agah Oktay Güner tarafından dile getirilen "Kendi hapiste, fikri iktidarda dünyadaki tek siyasi kadroyuz" sözü, bugün birbirini şiddetle eleştiren MHP ile 12 Eylül'ün mimarı Kenan Evren arasında yaşanan tartışmalara da başka bir anlam katıyor.
Talebimiz bu değildi
12 Eylül darbesi sırasında ÜGD (Ülkücü Gençlik Derneği) Genel Başkanı olan, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Agah Oktay'ın bu sözüne o dönemde de itiraz ettiğini belirterek, "Siyasi partiler kapatılmıştı, haklar, özgürlükler kısıtlanmıştı. Ülkenin her tarafı olağanüstü yönetimlerle yönetiliyordu. Askeri mahkemeler vardı. Bizim fikrimiz bu muydu ki, fikrimiz iktidarda olsun?" dedi. Yazıcıoğlu, MHP'nin 12 Eylül yönetiminin kendileri tarafından savunulan bazı düşünceleri uyguladığını belirterek, "MHP tek başkan, tek meclis diye bir görüşü savunurdu zamanında. Senato kapatılmış tek meclis oluşmuştu. Ama meclis de kapatılmış konsey oluşmuştu. Konseyin başında da tek kişi vardı. Ülkücülerin talebi bu değildi" diye konuştu.
MHP'nin ordu içinde karşı darbe yapacak bir etkinliğe sahip olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Yazıcıoğlu, "MHP ülkücüleri çok geniş bir alandır. Darbeci bir anlayış içinde örgütlenmiş bir yapımız yoktu. Biz böyle bir darbe yapmak gibi fantezi içinde değildik. Bu tartışılan suikast iddialarını da fantezi olarak görüyorum. Bazıları demliği ocağa koyardı, milliyetçi Türkiye'yi kurardı, dünyanın her köşesine atlarının nallarından ateşler saçarak gider, her gün yeni bir dünya kurarlar her gün yeni dünya yıkarlardı."
Türkeş çekinirdi
Alparslan Türkeş'in ordu içinde bir örgütlenmeye gittiği iddialarına katılmayan Yazıcıoğlu, "Kişisel kanaatim, ordu içinde yapılanmaya yönelik girişimlerden son derece çekinir, bu konularda tam tersine çok hassasiyet gösterirdi. Geçmişi itibariyle ordunun bu konulardaki hassasiyetini bildiği için bu tür girişimleri olmazdı. Kendi kendisine hareket etmiş, bir takım fanteziler kurmuş, kraldan fazla kralcılar ortaya çıkmış olabilir. Öyle bir yapı içinde olsaydık 12 Eylül'de bu kadar ezilmezdik" dedi.
Zaman aşımı istemedik
MHP davasının Yargıtay raflarında kalarak zaman aşımından beraat ile sonuçlanmasına "farklı bir anlam" yüklenmemesini isteyen Yazıcıoğlu, "Biz zaman aşımı istemiyorduk, biz yargılanmayı istiyorduk. Bu Türkiye'deki adalet mekanizmasının sakatlığıydı. 17 yıl süren bir davanın mağduru biziz" diye konuştu.
Güner cevap verdi
Bu arada söz konusu sözlerin sahibi, ANAP Balıkesir Milletvekili Agah Oktay Güner ise, o dönemde konsey üyelerinin yaptıkları açıklamalara dikkat çekmek için bu sözleri söylediğini belirtti.
Güner, konsey üyelerinin yaptıkları konuşmalarda Türkiye'ye ilişkin, kendileri tarafından dile getirilen tehlikelere dikkat çektiklerini belirterek, "Ben de bu sözlere işaret etmek için bu sözü söyledim. Bunun detayları da 3 baskı yapan "Savunma" adlı kitabımda var" dedi.
Bu konu üzerinde hiç durmayın
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Yozgat Valiliği'ni ziyareti sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtlarken, 12 Eylül tartışmalarını da değerlendirdi.
Alakası yok
Bir gazetecinin "O dönemdeki olaylardan haberiniz var mıydı?" şeklindeki sorusuna Bahçeli şu yanıtı verdi:
"Bu konular üzerinde hiç durmayın. Herşeyden evvel 20 yıl sonra Türkiye gündemine merhum Türkeş Bey'i, başbuğumuzu bu şekilde taşımak yanlıştır. Hiçbir ülkücüye yakışmayan bir davranıştır. MHP'nin ve ülkücü hareketin bu ve benzeri görüşlerle hiçbir alakası yoktur, olamaz da."
Fatih ATİK- Sedat BOZKURT
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|