|
İşte Kartal
Beşiktaş, ezdi geçti. Kartal işte böyle oynar. İsteyeceksin, yere sağlam basacaksın, savaşacaksın, saldıracaksın. Beşiktaş bunların hepsini yaptı. Galibiyete öylesine şartlanmışlardı ki, F.Bahçe'nin sahadan puanla ayrılması olanaksızdı. Galip gelmek için önce gol atmayı düşünmek ve atmak gerekir. Bunu yapan taraf Beşiktaş'tı. F.Bahçe ofsayt kokan bir pozisyon dışında gole hiç yaklaşmadı. Beşiktaş, maçın tamamında oyunu hep rakip yarı alana yıktı ve sürekli golü aradı. Büyük takım işte bu kimlikle sahada mücadele eder.
Orta alan üstünlüğü tartışmasız Beşiktaş'taydı. Nihat, Karhan, Tayfur, İbrahim ve Münch hem rakip ataklarda ilk müdahaleyi yaptılar, hem de topu kazandıktan sonra sürekli ataklara katıldılar. Gol pası verdiler, gol attılar. Boğuştular, pres yaptılar. Rakipten top çaldılar. Tayfur maçın yıldızıydı. İlk golü attırdı, ikinci golü attı ve işi bitirdi. Kanatlar işleyince Beşiktaş'ı durdurmak da güç oluyor.
Khlestov ilk kez çok iyiydi
Nihat ve Münch'ü durdurmak imkansızdı. İkinci ve üçüncü golün pası Münch'ten, ilk gol Nihat'tan. Ayrıca yaptıkları pek çok orta var. Bu Nouma'ya ben bayılıyorum. Adam her yerde. Defanstan top çıkarıyor, sonra gidiyor rakip kalede golünü atıyor. Ahmet de çok koştu, rakip sahada boş alanlar yarattı.
Beşiktaş defansının ortasında uzun boylu bir oyuncunun bulunmaması büyük riskti. Andersson, Erman'dan iki karış daha uzun. Erman boyundan büyük işler yaptı. Top yere indiğinde İsveçli golcüye nefes aldırmadığı gibi, yüksek toplarda da rakibini sürekli bozdu.
Khlestov bu kez hoşumuza gitti. Gerçek görüntüsü inşallah budur. İbrahim'in kazanç olduğunu söylemiştik. Bu çocuk dün bir dinamo gibi hiç durmadan çalıştı. 40 yıllık Beşiktaşlı gibi oynadı.
F.Bahçe hem futbol olarak hem de kenar yönetimi olarak yoktu. Son bölümde 6 yabancıyla oynaması inanılmaz bir skandaldı. Mustafa hoca böyle bir yanılgıya nasıl düştü, anlamak çok zor.
|
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|