kapat

29.08.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Arbeta
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İLKER SARIER(isarier@sabah.com.tr )


İzmir'e dikkat!

İzmir'e eskiden "güzel İzmir" denirdi. Bu lafı kim bulmuşsa, şimdi gitsin de görsün İzmir'i...

Ve de İzmirli'nin yüzüne dikkatle bakmayı ihmal etmesin...

Çünkü, ne o güzel İzmir'den ne de İzmirliler'in yüzünde tebessümden eser kalmış...

İzmirli, bir liman kenti olarak yılar yılı kendi yağıyla kavruldu.

Vergisini verdi, Ankara'dan bir şey beklemedi, hatta bu bağımsızlığı ile sanki bir "eyalet" gibi siyasi olarak Ankara'ya çoğu zaman "ders" de verdi.

Ama bugün, çok açık ki, İzmir "dama" demiş...

Ankara, lütfen beni iyi dinlesin...

Ve şu söylediklerimi bir kenara not etsin...

Eğer bir İzmirli gülmüyorsa, ya hadise vardır ya da hadise çıkacaktır.

İzmirli neşesizse, bu sebepsiz değildir.

Bu sözlerimin altını çizin, saklayın...

İzmir, "Özal'lı yıllarda" ihmal edilmeye başlamıştı, hem de ağır biçimde...

Tek kuruş yatırım yapılmadı, birkaç otoyolun dışında...

Özal'ın İzmir'e öfkesinin sebebi de sır değildi...

İzmirli 83'te gidip oyların büyük kısmını Halkçı Calp'e verince, bunun bedelini çok ağır ödemek zorunda kaldı.

Fakat artık Ankara'nın yüzünü biraz İzmir'e dönmesi gerekiyor.

Küçük esnaf, gerçekten sinek avlıyor.

Piyasada yaprak kımıldamıyor...

İşsizlik, parasızlık, ödeme güçlüğü İzmir'de had safhada...

Üstüne üstlük, İzmir artık "bakımsız" da bir şehir...

Yıllar içinde öyle bir betonlaşma yaşandı, siyasi çıkarlar yüzünden öyle çarpık biçimde kentleşildi ki, şimdiki belediye başkanları, Bizim Ahmet Priştina da dahil, ağızlarıyla kuş tutsalar, havagazı...

İzmir gitti gidiyor.

Konak'ta üst geçit inşaatları heyüla gibi orta yerde duruyor...

Dev bir plansızlık cesedi...

Kordon'da, Özfatura'nın başlattığı "dolgu alanı" da "kelebek konmuş" gibi duruyor...

Tam bir kel alaka!

Niye yapılmış, neden devam etmiyor, etmeyecek idiyse niye başlandı, "bir gezi yeri" olarak düşyünüldüyse, herhalde dünyanın en pahalı gezi parkı olacak, üstelik deniz doldurularak imal edilmiş bir gezi parkı...

İzmir'e ilişkin belki daha çok yazılacak konu var ama tek mesele o ki, İzmir artık ihmalden kurtulmalı bekliyor.

İzmirli yeniden gülmek, mutlu olmak istiyor...

Üstelik bu medeni şehrin, medeni insanlarını mutlu etmek o kadar da kolay ki...

Ankara acaba duyuyor mu?

Yoksa mışıl mışıl uyuyor mu?..

DVD
DVD player ile evde bir film 2.5 milyona geliyormuş... Sinemaya göre devede kulak!..

Tantan
Kamuoyuna göre en başarılı Bakan Sadettin Tantan'mış... Açılın yoldan geliyor Tantan!

Deprem
Deprem yardımlarından 1.5 katrilyon lira hâlâ harcanmamış... Bir dahakini mi bekliyorlar?

Terör bitti mi?
Polar araştırma şirketinin 10 bine yakın vatandaşla yaptığı anketin sonuçları çarpıcı...

Çarpıcı demem, ortaya çıkan sonucun bilinmez, bulunmaz bir sonuç olmasından değil...

Bizim yıllardır yazdığımız, yaza yaza bıktığımız usandığımız bir gerçeği, vatandaş kendisi söylemiş...

Vatandaşın Ankara'dan beklediği bir tek şey var:

Enflasyonun düşürülmesi, ekonominin düze çıkartılması, işsizliğin yenilmesi...

Eh, normal bir halk da hükümetinden bunun bekler...

Bekler de, hükümetler niye yapamaz, asıl işini...

Düşünüyorum, düşündükçe çıldıracak gibi öfkeleniyorum.

Avrupa'nın İtalya'sı, İspanya'sı, Yunanistan'ı ve hatta Portekiz'i, 15-20 yıl gibi bir sürede, enflasyon, ekonomi ve işsizlik meselesini çözdü...

Fakat biz çözemedik...

Bu kadar zor muydu bu iş?..

Yoksa biz sahiden angut muyuz?..

Kafamız gerçekten çalışmıyor mu?..

Hayır, tabii ki çalışıyor, yeri geldiğinde evelallah cin gibiyiz...

Ama bu ülkede, ekonomiyi temelden kurtarmak için, büyük "milli bir plan" yapılmadı hiç...

Hep günlük kararlarla yönetildi memleket...

Sonra da bıçak kemiği dayandı, işte böyle...

Halkın birinci meselesi, enflasyon ve işsizlik oldu.

2000'li yıllarda hâlâ bir ülkenin insanı "cebinden" muzdaripse, bundan utanç duyacak olanlar kimlerdir?

Bu ülkeyi yönetmiş olanlardır...

Ve her zaman söylediğim gibi bir ülkede en büyük terör, ekonomi terörüdür...

İnsanların cebinde harcayacak parasının bulunmamasından büyük terör olamaz...

İşte PKK bitti, yerlerde sürünüyor ama asıl cep terör alt edilemiyor.

Buyrun bakalım!..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır