kapat

29.08.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Arbeta
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
NECATİ DOĞRU(ndogru@sabah.com.tr )


İrezillik!

Rezillik kelimesi de çok ağır. Yazmaya bile utanıyorum. Fakat başka kelime de bulamıyorum.

Maskaralık diye yazsam...

Olmaz... Tam anlatmaz...

Utanmazlık diye yazsam...

Yavan kalır...

Sivas, Tokat yöresinde halk; rezilik kelimesinin bile hafif kaldığı durumları anlatmak için irezillik diyor.

İrezillik: Katmerli soysuzluk...

Çifte kavrulmuş utanmazlık...

Sayıştay binasının daha içine kimse taşınmadan, imar izni alınmadan, binanın kesin kabulü yapılmadan, imar izni alınmadığı için elektriğinin, suyunun, kanalizasyonunun bile henüz bağlanmadan yanmaya başlaması rezillik...

Devletin gelirlerini gösteren belgelerin, giderlerini, harcamalarını kayıt altına almış resmi bilgilerle dolu kağıtların tutuşması...

Bilgilerin yanması...

Kayıtların kavrulması...

Kimse kusura bakmasın...

Katmerli rezillik...

***

Bu bina Ankara'da Flamingo Yolu denilen Eskişehir ana hattı üzerinde bulunuyor. Flamingo yolunda Başbakanlık, bütün bakanlıklar, askerler, polisler, KİT'ler, diğer devlet daireleri yüksek yüksek binalar yapıyorlar.

Yeni yeni binalar...

Pahalı, büyük binalar...

1991 yılında projeyi hazırlamışlar. İhaleyi Haşemoğlu diye bir inşaat şirketine vermişler. Nasıl vermişler? Devlet İhale Kanunu'na uyularak mı vermişler? Bu binayı Haşemoğlu firması en uygun fiyata en kısa zamanda, istenilen kalitede yapabilecek becerisi olduğu için mi kazanmış? Yoksa torpil, iltimas, rüşvet, avanta döndüğü için mi kazanmış?

Niçin 9 yılda bitmedi?

Kaç metrekare bu bina?

Projede değişiklik yapıldı mı?

Yapıldıysa neden?

Bu soruları sorup, cevaplarını resmi harcama evraklarını inceleyerek bulması ve varsa bir soysuzluk, soygun mahkeme edecek kurum olan Sayıştay'ın yeni binası ve evrakları yanıyor.

Mahkeme yanıyor...

Hakim yanıyor...

Savcı yanıyor...

Kanıt yanıyor...

Şahit yanıyor...

Tek kelimeyle irezillik...

***

Çankaya Belediye Başkanı Haydar Yılmaz'dan aldığım bilgiye göre, 1991 yılının aralık ayı son gününde Eskişehir Yolu (yani devletin Flamingo yolu) üzerinde 77 bin 690 metrekare kapalı alanı olan, toprağın altına doğru üç bodrum katı ve toprağın üstünden itibaren de gökyüzüne doğru 6 katı bulunan bir bina yapmayı projelendirdiklerini bildirmişler.

Sadece bildirmişler...

Proje filan göndermemişler...

Dolayısıyla Sayıştay'ın yeni binasının imar planına ve projede gösterilen özelliklere uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetlemek, bina projeye uygun yapıldıysa oturma izini vermek, Çankaya Belediyesi'nin yetkisinden alıp Bayındırlık Bakanlığı İmar İskan Müdürlüğü'ne verilmiş.

Projeyi İmar Bakanlığı görecek...

Evet iyi proje diye onaylayacak...

Yapmaya başlayın diyecek...

Yapılırken denetleyecek...

Projeden sapma olup olmadığına bakacak... Bina yapılıp bittiği zaman ise "Tamamdır, içinde oturulacak haldedir, burada devletin binlerce kurumunun harcamalarını denetleyebilecek, halktan toplanan vergilerin yanlış, savurganca, kirli, şüpheli bir biçimde harcanıp harcanmadığını inceleyecek Sayıştay'ın yüksek hakimleri, değerli müfettişleri, 1000 den fazla çalışanı taşınabilir, gönül rahatlığıyla devletin belgelerini, bilgilerini, kayıtlarını getirebilir. Arşivine koyabilir. Can güvenliği ve evrak güvenliği tamamlanmış olarak bu binada çalışabilir..." diyecek.

***

Böylece imar izni alınacak...

Suyu, elektriği, doğalgazı...

Kanalizasyonu bağlanacak...

Ve Sayıştay yeni binasına taşınacak.

Fakat henüz oturma izni alınmadan Çankaya Belediyesi'nden iskan müsadesi çıkarmak için herhangi bir girişim de yapılmadan Sayıştay'ı yönetenler belgeleri, bilgileri, kayıtları şeker çuvallarına doldurmuşlar...

Yığmışlar bodrum katına...

Yanyana, üstüste istiflemişler...

Sonra da yangın...

Binayı yapan Haşemoğlu şirketinin mimarı Ziya Tanalı, "Yangın başlayınca duşlama sistemi olarak kullanılsın diye yapılmış fıskiyeler niçin açılmadı, yangın dolapları niçin kullanılmadı? Yangına karşı en son teknolojiyle donatılmış bir binaydı. Aklım ermiyor. Bu olayın ardındaki gerçekler mutlaka bulunmalı" diyor. Sayıştay Başkanı Kamil Mutluer ise başka havada: "Yanan evraklar önemli değil, zaten denetimden geçirilmiş evraklardı ve üstelik birer kopyaları da geldikleri kurumlarda bulunuyor..." diye çocukların bile güleceği bahaneleri TV ekranlarından sayıp döküyor.

Tek kelimeyle irezillik!

Niçin yandı bu bina?
Oturma izini alınmdan niçin taşındı değerli evraklar, kayıtlar, bilgiler, devlet harcamasının belgeleri? Tantan'ın hayali ihracat operasyonunda yakalamaya çalıştığı ve avanta paraların alındığını delillendiren belgeler de için için yananlar arasında mıdır?

Rezilliğin de bir sınırı olamalı!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır