Savunma sanayii ile uğraşan özel şirketler, Askeri Elektronik Sanayii ASELSAN tarafından açılan "milli şirket" tartışmasından rahatsızlıklarını dile getirmeye başladı. 1980'lerin sonlarından itibaren yabancı yatırımcıların Türkiye'ye gelmesini sağlayan Türk yatırımcılar, şimdi savunma ihalelerinden dışlanma ve yabancı yatırımcıyı ve teknolojiyi kaçırma tehlikesinden söz ediyorlar.

Tartışma emekli Tuğgeneral Aytekin Ziylan'ın ASELSAN Dergisi'nin Temmuz sayısında yazdığı bir makaleyle başladı. Ziylan, "Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nca başlatılan büyük ana sistem projelerinin Türkiye'de kurdurulan yabancı ortaklı şirketle sözleşmeye bağlanmasından" şikayet ediyor, milli şirketlerce yürütülmesi gerektiğini savunuyordu.

Bu yaklaşıma özel şirketlerden ilk tepki TSK için şimdiye dek 1600'den fazla zırhlı muharebe aracı üreten FMC-NUROL ortaklığından geldi. Genel Müdürü Hüseyin Esenergül, "Artık susmayacağız" dedi.

Halen 160 Türk F-16'da Türkiye'de yapılmış milli yazılım ve elektronik savaş sistemi bulunan MİKES'in Yönetim Kurulu üyesi Zafer Şahin ise, "Bu haksız rekabet" diyor. 1998'de 80 ek F-16 için açılan ihaleyi kazandığı halde ihale ASELSAN'ın başvurusu ile iptal edilen MİKES yöneticisi, "İhale iptal edilirken, bunun alt birimi olan füze ikaz sistemi ihalesiz ASELSAN'a veriliyor. Halen başarıyla kullanılan sistemimiz yerine, hiçbir F-16'da denenmemiş, Belçika'da başarısız olmuş sistem, sırf ASELSAN tarafından temsil ediliyor diye milli olarak lanse ediliyor" diyor.

ASELSAN Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Karadeniz F-16'lar için önerdikleri sistemin şu anda yalnızca Fransız Rafaelle ve Miragelarda kullanıldığını kabul ediyor. Ancak Karadeniz, "F-16 ihalesinde zaten bir sorun olmadığını, sözleşmenin yakında imzalanacağını" da sözlerine ekliyor.