Paraşüt, balina, ahtapot ve KDV

Başlığı, birkaç ay önce okusaydınız, şaşırır ve paraşütle balina ya da ahtapotla KDV arasındaki bağlantıyı merak ederdiniz. Ancak şimdi bunların ne olduğunu, okur okumaz anlıyorsunuz. Son bir ayda gerçekleştirilen operasyonlar, hayali ihracat yapan ve naylon fatura düzenleyen şirketlerin, halkı ve devleti nasıl soyduğunu ortaya çıkardı.

Paraşüt operasyonunda 500 trilyon lira, Balina operasyonunda 50 trilyon, Ahtapot operasyonunda 25 trilyon, Kartal operasyonunda da, 50 trilyon liralık hayali ihracat vurgunu çıktığı belirtiliyor. Bu tutarlar, hayali ihracat ve naylon fatura yoluyla, devletin ve halkın trilyonlarının nasıl uçtuğunu gösteriyor.

Yüzde 374'ü hayali
Maliye Bakanlığı denetim elemanlarının yaptığı vergi incelemeleri, naylon fatura ve sahte gümrük çıkış beyannameleri düzenlemek suretiyle, ihracat yaptıklarını gösterip, Devletten trilyonlarca lira KDV iadesi alanların sayısında, tam anlamıyla patlama olduğunu gösteriyor.

Devletin 1997, 1998 ve 1999 yıllarında ödediği KDV iadesini ve bunun ne kadarının hayali olduğunu gösteren tablo aşağıdaki gibi.

Tablodan da farkedileceği gibi, 1997'de ihracatçıya yapılan 148 trilyon liralık KDV iadesinin, sadece yüzde 1'i hayali ihracatçıya ödenmiş. 1999'da ise, büyük bir patlama olmuş ve toplam 457 trilyon liralık KDV iadesinin yüzde 38'ine isabet eden 138 trilyon lira hayali ihracatçıya ödenmiş. Başka bir anlatımla, 1997'de her 100 liralık KDV iadesinin 1 lirası hayali ihracatçıya ödenirken, 1999'da, her 100 liralık KDV iadesinin 38 lirası hayali ihracatçıya ödenmiş...

Dış ticaret açığı
2000 yılı sonuçlanmadığı için, bir tutar ya da oran veremiyoruz. Ancak şimdiye kadar yapılan, Paraşüt, balina, ahtapot, kartal ve benzeri operasyonlardan, hayaliciye yapılan KDV iadesinin, daha şimdiden birkaç yüz trilyon liraya ulaştığı anlaşılıyor.1999'da hayaliciye ödendiği saptanan 138 trilyon lira KDV iadesi, 1999 ihracatımızın yaklaşık 2 milyar dolarlık kısmının gerçek dışı olduğunu gösteriyor. Buna tespit edilemeyenleri de dahil ettiğimizde tutarın 2 milyar doların çok üzerinde olduğu ortaya çıkar. Benzer durum 2000 yılı için de söz konusu. Hayali ihracat olayı, ilan edilen ihracat rakamlarının da, birkaç milyar dolarlık kısmının gerçeği yansıtmadığını gösteriyor. Yani, dış ticaret açığının, ilan edilenin de üzerinde olduğu sonucu ortaya çıkıyor. Ayrıca, hayali ihracat tutarı kadar döviz getirilmiş gösterilmesi de, olayın "kara para aklama" tutarının boyutunu gösteriyor...

Şu aşamada; hayali ihracatın önlenmesi için bir dizi önlem alınması gerekiyor. Bunların neler olabileceğini de, ayrı bir yazı konusu yapacağız.

YARIN: Hayali ihracatta KDV iadesi nasıl önlenir?