Balans ayarı
MGK, patlak veren KHK gerginliği ortamında alt üst olan kavram ve önceliklere "balans ayarı" yaptı.
Dünkü toplantı ardından yayınlanan bildiri Çankaya-hükümet gerginliğinde kaybedilen asıl amacı saptayıp devlet kurumlarına istikamet göstermesi bakımından önem taşıyor:
".. devletin demokratik ve laik yapısını yıkmayı, ülke bütünlüğünü bozmayı hedef alan irticai, yıkıcı ve bölücü akımların kamu kurum ve kuruluşlarına sızmasını önleyecek ve bu faaliyetlere karışmış olan kamu görevlilerinin de süratle ayıklanmasını sağlayacak her türlü düzenlemenin ivedilikle yapılması hususunda tam bir görüş birliğine varılmıştır.."
Bu ifade, sorunu KHK ile çözmek ısrarındaki hükümetin haklı görüldüğünü anlatıyor.
Aynı ifadeden Cumhurbaşkanı'na "Keşke imzalasaydın" sitemi de çıkarılabilir.
Şimdiki soru şu: "Her türlü düzenlemenin ivedilikle yapılması.." tavsiyesi bundan sonra ne şekilde eyleme dönüştürülecek?
Yolunu, bugün toplanacak olan Bakanlar Kurulu belirleyecek.
İktidar sınavı..
Hükümetin önünde iki yol var:
1. Aynı amaçla hazırlanacak yeni bir KHK hazırlayıp onaya sunmak;
2. KHK'nin içerdiği düzenlemeleri meclisten yasa olarak çıkarmak..
MGK'daki müzakereler sonunda ivedilik konusunda oluşan "tam görüş birliği" acaba koalisyon ortaklarını, yeni bir KHK şansını kullanmaya itebilir mi?
Bu, taşıdığı riskler bakımından zayıf bir ihtimal görülüyor.
Çünkü Cumhurbaşkanı'nın tutumu ve Başbakan'ın sert üslubu, geri dönüş için kullanılacak köprüyü havaya uçurmuştur.
KHK yolunda ısrar, bunalımı daha içinden çıkılmaz hale getirebilir.
Meclis yolu belki uğraştırıcı olacak ama "geç olsun da güç olmasın" sözü, yaşadığımız ortama daha uygun düşüyor..
Şartlar hükümeti, gerçekten iktidar olup olmadığı konusunda kaçınılmaz bir sınavı göze almaya mahkum etmiştir.
İvedi ne demek?
Meclis yolu kullanılacağına göre mecliste bekleyen dört ayrı tasarı terkedilecek, tedbirler bir metinde toplanacaktır.
Koalisyon liderleri bildiri metnine yansıyan "tam görüş birliği"nde samimi iseler parti gruplarını ikna edecekler, sonucu "grup kararı" ile sigortalayacaklar ve yasayı büyük farkla meclisten geçireceklerdir.
"İrticaya selâm" adına çıkacak çatlak seslerin 350 kişilik iktidar blokundan koparacağı bir kaç sıva parçası etkili olmayacaktır.
İktidar için önemli karar şu:
"Meclisi olağanüstü toplantıya mı çağıralım yoksa Ekim'i mi bekleyelim?"
Ecevit önceki gün Ekim dedi ama dünkü MGK bildirisinde geçen "her türlü düzenlemenin ivedilikle yapılması" tavsiyesi, bu kararı değiştirebilir.
Bu belki daha bile iyi olur.
Çünkü Ekim'de yeni başkanlık divanını seçecek olan meclisin bu işe ne kadar zaman harcayacağı belli değil.
Ayrıca "Demir tavında dövülür" sözünün kerametini de gözardı etmemeli.