Mesut Bey kulak verdi
Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz "Olur" dedi. "Olur... İlgileneceğim... Ne gerekiyorsa yapacağım."
Konu "dün yazdığımız" konu.
Aralık'ta Frankfurt'ta bir seminer var.
Seminerde Avrupalı ve Türk akademisyenleri, Türkiye'yi konuşacaklar.
Mesut Bey "seminere gitmeli."
Hatta...
Semineri "himayesine" almalı.
Hatta...
Konuşmaların "en az üç dile çevrilmesini" sağlamalı.
Mesut Yılmaz:
- Gideceğim... Seminerde konuşacağım... Her türlü desteği vereceğim.
***
Sayın Mesut Yılmaz.
Türkiye bu YÖK sistemi ile AB'ye nasıl girecek?
Bu yıl öyle bir yol açıldı ki...
Bundan sonraki rektör seçimleri çok zorlu geçecek.
Öyle zorlu ki...
Milletvekili seçimleri bile solda sıfır kalacak.
Biz "böyle" söyleyince...
Mesut Bey de "şöyle" konuştu:
- O zamana kadar, yasada bir değişiklik olur.
***
Sayın Mesut Yılmaz.
AB konusunun "direksiyonu" elinizde.
Size Avrupa'yı bilen uzmanlar lazım.
Ayrıca...
Üniversitelerimize de lazım.
Bu "iki lazım" ortada iken...
Doktora yapmış... İki dil bilen... Beşyüz Türk'ün... Avrupa'da taksi şoförlüğü yapmaları doğru mu?
Mesut Bey dedi ki:
- Bu konu çok önemli... Hemen gündemime alıyorum... İlgileneceğim.
***
Sayın Mesut Yılmaz.
AB Adalet Divanı "lehimize" tam ondokuz karar verdi.
Bu kararlar "bağlayıcı."
Bu kararlar "onbinlerce insanımıza yeni kapılar aralıyor."
Ama bu kararlardan "neredeyse kimsenin" haberi yok.
Lütfen bu kararları kitap haline getirin.
Her isteyene verin.
Böylece insanlarımız bilgi sahibi olsunlar.
Haklarını arasınlar.
Mesut Bey:
- Doğru... En kısa zamanda bu kitabı hazırlatıp, bastıracağım... Ve ilk kitabı da, imzalayıp, sana vereceğim.
***
Sayın Mesut Yılmaz.
Siz Başbakan iken... Almanlar ile bir protokol imzaladınız...
Bu protokole göre...
Almanlar, Türkiye'de bir üniversite kuracaklardı.
Hani... Ne oldu?
Üniversite nerede?
Mesut Bey:
- Dört yıl geçti... Çatalca'da arazi tahsis ettik... Gecikti.
- Neden gecikti?.. Hukuki altyapı yetersizliğinden mi?
- Evet.
***
Devlet odur ki...
"Böyle sorunları" çözer.
Ve devlet odur ki...
Avrupa'da bir Türk üniversitesi kurulması için öncülük eder.
Mesut Bey:
- Devlet bu konuya sıcak bakıyor... Ama Almanya'daki Türkler'in de inisiyatif alması lazım.
- Sayın Yılmaz... Bu inisiyatif hazır... Sadece bir "itici güç" gerekli... Bu "davayı" sahiplenin... "Devreye girin." Ne bekliyorsunuz?
Mesut Bey:
- Almanlar'dan biraz daha sağlam sinyal almam lazım.
***
Dün bazı "eleştirilerde... Önerilerde" bulunduk.
Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz "kulak verdi."
"İlgileneceğim" dedi.
Teşekkürler Mesut Bey.
