Çıktık geldik Egebank'ın Murat Demirel'e ilk satıldığı günlere...Biliyorsunuz bu bankayı Murat Demirel'e Hüseyin Bayraktar sattı. Bayraktar, bankanın büyük ortağı: payı yüzde 60.
İki ortak daha var...
Enver Ören: Payı yüzde 30.
Sami Erdem: Payı yüzde 10...
Bu noktada müthiş bir başarı var. Önce dünya bankacılık tarihine geçecek bu başarıyı yazayım. Sami Erdem Egebank, Murat Demirel'e satıldığı sırada bankanın genel müdürlüğünü yapıyor. Sami Erdem'in başına geçtiği bankalar nedense batıyor.
Sami Erdem...
Yurtbank'a genel müdür oluyor.
Yurtbank batıyor.
Sami Erdem...
Tütünbank'a genel müdür oluyor.
Tütünbank gümlüyor.
Sami Erdem...
Egebank'a genel müdür oluyor.
Egebank, sizlere ömür!
Fakat Sami Erdem başarılı...
Çok çok başarılı!
Müthiş...Müthiş...Müthiş!
Elde ettiğim birinci el bilgilere göre, Sami Erdem, Egebank'daki yüzde 10 hissesini Murat Demirel'e 18 milyon dolara satıyor. 9 milyon doları peşin alıyor. Diğer 9 milyon doları da senetlere bağlayıp bir kaç taksitte alıyor.
18 milyon dolar...
Üç banka batırmış genel müdür...
18 milyon dolar kazançta...
Başarı bu değilse nedir?
Bravo...Bravo...Bravo...
Egebank'ın satış ve batış hikayesinde kendinizi tutamayıp "Bravo...Bravo...Bravo..." çekeceğiniz ilginç operasyonlar var. Bankanın büyük ortağı Hüseyin Bayraktar ile yaptığım röportajı buraya yazayım. Kime kaç "Bravo..." çekilmesi gerektiğine siz karar verin.
Soru: Bankayı nerde sattınız?
Cevap: Romanya'da sattık.
Soru: Ne Romanya'da mı?
Cevap: Evet Bükreş'de...
Soru: Banka bir Türk Bankası...Kurucuları Türk...Kuruluş yeri Türkiye...Satan Türk...Alan Türk... Fakat satış Romanya'da oluyor. Bu ne iştir?
Cevap: Damga vergisi için...
Soru: Nasıl anlayamadım...
Cevap: Dünyanın gidişi böyle...Bankayı Murat Demirel'e Türkiye'de satsaydık, satış fiyatı üzerinden binde 4 damga vergisi ödeyecekti. Yani damga vergisini bankayı alan Murat Demirel bey ödeyecekti. Damga vergisi ödenmesin diye Genel Müdürümüz Sami Erdem ile alıcı Murat bey böyle karar vermişler. Ben de o sırada Çekoslavakya'ya sağlık kürleri için gitmiştim. Satış sözleşmesi hazır, diye telefon ettiler. Bükreş'e gittik ve satışı imzaladık.
Soru: Hiç içiniz ezilmedi mi?
Cevap: Nasıl yani?
Soru: Siz ünlü bir işadamısınız, alıcı da bu ülkenin isim yapmış Demirel ailesinin bir genç üyesi...Türkoğlu Türk bir bankanın satışını sırf vergiden kaçmak için başka ülkede yapmak...
Cevap: Dünyanın gidişi böy le...Vergi avantajı veren ülkeler tercih ediliyor. Zaten bu satış da yüremedi, sözleşmeyi yırtıp attık, Murat Demirel'e ikinci satışı Türkiye'de yaptık. O zaman vergi de ödendi.
Soru: Niçin yırtıldı sözleşme?
Cevap: Murat Demirel ziğardı!
Soru: Ne demek ziğardı?
Cevap: Bizim Kayseri'de sözünde durmayan, cayan insanlar için ziğardı derler. Murat Demirel, bankada bizim payımıza 100 milyon dolar verdi. Romanya'daki sözleşmeyi 100 milyon dolar üzerinden yaptık. Ve taksitlere bağladık. Birinci taksidi ödedi. İkinci taksidi ödemedi.
Soru: Niçin?
Cevap: Bankanın beklediği gibi çıkmadığını ileri sürdü.
Soru: Siz de Hazine ile bir olmuş, 64'e 1. maddeden gözetime alınmış iyi durumda olmayan bankayı çok iyi diye satmışsızın.
Cevap: Tamamen yanlış. Ben bankanın en büyük pay sahibi olarak satışı yaptığım güne kadar, ne Hazine'den, ne Merkez Bankası'ndan, ne başka bir yerden "Bankan iyi durumda değil bu yüzden onu 64. madde kapsamına alıyoruz" diye bir uyarı gelmedi. Bir bildirim almadım.
Soru: Fakat sonra kabul ettiniz.
Cevap: Neyi kabul ettim.
Soru: İlk satış sözleşmesini yırtıp, yenisini yapmayı...
Cevap: Evet öyle yaptık. Ne yapabilirdik ki, banka artık satılmıştı...Kamuoyu duymuştu, gazeteler yazmıştı.
Soru: Kaça indi fiyat?
Cevap: Murat Demirel ziğarınca (taksitlerini ödeme sözünden vazgeçince ve gittiğimiz Ticaret Mahkemesi de Murat Demirel'in lehine karar verince) 81 milyon dolara indik. Bu yeni fiyat üzerinde anlaşıp, satış sözleşmesi yaptık.
Soru: 81 milyon dolar aldınız.
Cevap: Hayır taksitler halinde 35 milyon dolar nakit para aldık. 46 milyon doları da bizim grup Bayraktar'ın iştiraki olan şirketlerin ve Murat Demirel'in kabul etmediği diğer şirketlerin bankaya olan borçlarına saydık. Yani 35 milyon dolar nakit, 46 milyon dolar borç nakli. Toplam 81 milyon dolara temiz bir banka sattık.
Soru: Deneyimli bir işadamısınız...32 yaşındaki genç bir insana banka satarken, altından kalkabilir mi, kalkamaz mı, diye hiç düşünmediniz mi?
Cevap: Murat Bey'in baban sııtanırız. Kendisiyle satıştan önce "oğlun bizim bankaya talip oldu, ne düşünüyorsun..." diye sorduk.
Soru: Ne cevap verdi...
Cevap: "O, bizim oğlumuz, bütün şirketlerimizle arkasındayız dedi...
