Maçta 70. dakika ve G.Saray 2-1 galip. Bu skorla biterse sarı-kırmızılılar Şampiyonlar Ligi'ne kalacaklar. Ama bu dakikada bile herkesin kafasında acaba var.
Yenebilecek bir gol üzerine gelebilecek panik ve 3-2 korkusu. G.Saray böyle bir rakipte bile seyirciye tur rahatlığını veremiyorsa ilerideki maçlarda işi zor demektir. İleri ikilide Marcio-Jardel ve sonradan oyuna giren Serkan hiç pres yapmıyorlar, rakip kovalamıyorlar. Yük orta sahaya biniyor.
Okan üç kişilik oynadı. Emre de çalışkandı. Suat çalıştı ama aldığı topları rakibe attı. Demek ki bu üçlüden ikisi sallanırsa G.Saray'ın işi Allah'a kalacak.
Futbolda hedef önemli, bu tamam. İlk maçı 2-1 aldım, ikinci maçta da idare ettim diyebilirsem. Ama şu ana kadar sarı-kırmızılılar oynadıkları bütün maçlarda güzel ve özellikle alıştığımız o tempolu futbolu sergilemediler. Oynayacakları her rakip de Erzurumspor gibi olmaz. Jardel'de fizik noksanlığı var. İki-üç depardan sonra ellerini dizlerinin üzerine koyup, eğilerek namazdaki secde pozisyonuna hazırlanıyor.
Bir futbol takımında bir kişi markaj yapmaz, geriye yardım etmez, fazla koşmazsa bu lüksü diğer arkadaşları kapatabilirler. Fakat bu işi üç kişi yaparsa arkadaşları o yükün altından kalkamazlar.
Sarı-kırmızılıların görüntüsü şu anda bu. St.Gallen de aman aman bir rakip değil. Sadece iyi mücadele ediyorlar.
Biz bu yazıyı yazdırırken Taffarel bekleneni yaptı ve hem tribünleri hem takımını strese soktu. Hakem G.Saray lehine verdiği penaltıda Jardel'i yere indiren Zellweger'i bariz gol şansından dolayı kırmızı kartla ihraç etmeliydi. Hakem kartlarını genelde yerinde kullandı.
G.Saray'da artık bazı şeylerin olmadığını ve işlerin çok iyi yürümediğini görmemek büyük hata olur. Kabul ederseniz çare bulursunuz.
Taffarel'in rakibine kaptırdığı pozisyondaki hatası büyük. Rakip karşına gelmiş, topu alıp ceza alanı çizgisine kadar koşma hakkın var. Hem de göğsünde tutarak. Rakip bu kadar yakındayken topu yere vurup eline almaya kalkarsan o rakip de sana hamle yapacaktır. Belki sen topu alıp süreceksin. Rakip onu bilemez. O topu yere vurdurduğun an rakibe hamle hakkı doğuruyorsun.
Zaten maçın genelinde G.Saray'da herkes konuşuyor. Sahanın içinde, sahanın kenarında. Disiplinsizlik had safhada. Sarı-kırmızılılar tur atladılar ama seyirci bu sıcak havada Ali Sami Yen'i buz gibi terk etti.
