kapat

23.08.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Arbeta
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.


Fener'i karıştırmayın

F.Bahçe, İstanbulspor'dan zar zor 3 puanı aldı. Denizli'nin dünkü SABAH'ta da belirttiği gibi F.Bahçe'de bir ön libero problemi var. Yusuf, Rapajc ve Celil de bu mevkinin adamları değil. İçerden bir tek Mirkoviç oynayabilir. O zaman da yerli stoper gerekir.

Pazar günü stadda olağanüstü seyirci vardı. Yönetim, biletleri Migros dahil pek çok yerde satışa çıkardı. Oğlum ile iki arkadaşı 3 numaralı bileti (değeri tanesi 10 milyon TL) karaborsada 65 milyona aldı. Kulübün 7.996 asil, 1760 yararlanma, toplam 9.756 kayıtlı üyesi var. Bunların hiç hakkı yok mu? Üye niye Migros'ta kuyruğa girsin? Stadın altındaki F.Bahçe mamullerini satan mağaza, üyeye bilet satışı da yapabilir. Bilet almaya gelen üye mağazadan kulübün mamullerini de alır. Bunu maçta Murat Özaydınlı ile konuştum, düzelteceklerini söyledi.

Geçenlerde Ali Şen, eski yönetici 34 arkadaşına evinde yemek verdi. Bu yemeğin tek gayesi eski günleri yadetmekti. Yemekte Aziz Yıldırım'ın en yakını Köksal Özbek, şimdiki yönetimden Kalkavan, Soydan, Hataylı, Aziz Yıldırım'ın bu kongredeki en hızlı destekçilerinden Davut Dişli de vardı. Böyle bir yemekte bu 34 kişi F.Bahçe'nin aleyhine tek şey konuşabilir mi?

Üstelik Ali Şen'in oğlunun 1 ay önceki düğününe, Başkan Yıldırım da geldi. F.Bahçe camiası başarı için tek yumruk oldu. Hatta araları açık olan Aziz Yıldırım ile Aziz Yılmaz bile Sadettin Tantan'ın babasının cenazesinde barıştılar.

Anlamadan eleştirmek
F.Bahçe'nin çok iyi bir kadrosu, çok iyi bir teknik direktörü, tesisleşmeyi de yapan çok iyi bir başkanı ve yönetimi var. Bir gazetede ve de benim çok sevdiğim bir spor yazarı, bu yemeği başka yönlere çekmeye çalıştı. Ve F.Bahçe'nin pazar günü oynadığı kötü futbolu eleştirenleri de, hiç anlamadığı halde eleştirmeye çalıştı. Futbol enteresan bir oyundur. Futbolu eleştirmek için de mutlaka bilmek gerekir. Teknik eleştirilere de giren bu çok eski arkadaşım, bu işlere hiç kalkışmasın.

Hani çok meşhur fıkradır; Temel'i atletizm yarışmalarına götürmüşler. Çok sayıda insan koşuyor. Temel sormuş, "Ha bunlar niye koşayu?"

Arkadaşı demiş ki: "Bu koşanlardan birinci gelene altın bir kupa verecekler."

Temel, "Hadi onu anladık da" demiş, "Öbürleri niye koşayu?"

Bu can arkadaşım hiç bir şey bilmiyorsa, Kocaeli ve İstanbulspor maçlarını seyreden çok iyi F.Bahçeli Zafer Mutlu'ya sorup öyle yazı yazsın.

O formanın hali ne öyle?
Bir de bana gelen mesajlarda, özellikle gençler F.Bahçe'nin formasını hiç beğenmediklerini belirtiyorlar. Artık 2000'li yıllardayız. Stilistler ne muhteşem formalar çiziyorlar. Pazar günkü formanın hali neydi? O müthiş seyirciye ayıp ediyorlar. Yönetim bu konuyu ele alırsa, iyi yapmış olur.

Aziz Yıldırım çok para harcadı, iyi takım kurdu. Şapkamız elimizde selamlıyoruz. Ama Denizli'nin bir ön libero isteğine de bence asla inat etmesin. 32 bin kişi statta, milyonlar tek şeyi bekliyor, F.Bahçe'nin şampiyonluğunu...

Spor Yazarlari sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır