kapat

20.08.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Arbeta
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
CAN ATAKLI(ataklic@sabah.com.tr )


Sütten ağzı yananlar şimdi böyle yapıyor...

Amerikan konsolosluğu ahçı ve hizmetçiden ne istiyorsa ilana da aynen yazmış...

Gazetelerdeki bir ilan dikkatimi çekti. Başlığı "Ahçı aranıyor"du. Ancak ilanın biraz uzun olduğunu görünce okumaya başladım. İlanda bir ahçının zaten yapması gereken herşey sıralandığı gibi ondan istenen diğer hizmetler de madde madde yazılmıştı.

Bu maddelerin hepsini grafikte görüyorsunuz.

Aynı şekilde ev hizmetlisi olarak alınacak kişilerden istenenler de ayrıntılı biçimde yazılmıştı ilana.

Bunun üzerine ilanda verilen numarayı aradım. Karşıma Amerikan Konsolosluğu çıktı. Neden bu kadar ayrıntılı bir ilan verdiklerini, bir de alınacak kişilerin nerede çalışacaklarını.

Karşımdaki Türk görevli ahçı ve ev hizmetlisinin Amerikan Başkonsolosu Frank Urbancic'in rezidansında görevlendirileceğini söyledi. Ayrıntıya gelince, tam tahmin etitğim gibi olmuş. Bundan önce işe alınanlar bazı işleri yapmaktan kaçınmışlar. Bunların sözleşmelerde yer almadığını söylemişler. Tabii Amerikalılar bizim gibi değil, herşeyi kuralıyla yapıyorlar, buna alışmışlar. Böyle olunca bazı işleri yapmayanlar karşısında çaresiz kalmışlar.

Şimdi çareyi geniş bir ilan vererek bulmuşlar. İşe girmek isteyenlerin bütün şartları herkesle birlikte eşit şartlarda öğrenmeleri ve başvuruları buna göre yapmaları sağlanmış.

Konsolosluk görevlisine maaşın ne kadar olacağını sordum, doğal olarak söylemedi, ancak Türkiye şartlarına göre tatminkar olduğunu belirtti.

Peki ne kadar başvuru olmuş acaba? Hergün arayan varmış, ancak herkes önce form dolduruyormuş, sonra mülakata çağrılıyormuş.

Türk Hava Yolları'nın tatil yörelerine giden uçakları neden hep dolu?

Uçaklar dolu olduğu halde son anda neden çok yer açılıyor?

Yedek yolcular neden geliş sırasına göre değil de o sıradaki görevlinin keyfine göre uçağa alınıyor?

Çok sayıda yolcu alanlarda beklerken neden ek seferler yapılmıyor?

Baykal tekrar siyasete dönebilir
Dikkat ediyor musunuz son zamanlarda Deniz Baykal'ın adı gazete ve televizyon haberlerinde sıkça görülmeye başlandı. CHP'li çeşitli örgütler etkinliklerine Deniz Baykal'ı da davet ediyorlar. Deneyimli politikacı Baykal'ın buralara gitmesi konuşma yapması da haber oluyor. Baykal kendi hataları nedeniyle politikadan çekilmek zorunda kaldı. Tabii bu hatalar neydi diye sorarsanız, o zaman konumuz dağılır ve uzar. Buna karşın Baykal'ın politika dışında kalmasını da açıkça Türkiye'nin kaybı olarak değerlendiriyorum. Hele bugün siyasetin kimlerin elinde olduğunu görünce bu beni öfkelendiriyor da. Tabii sadece Baykal mı? Türk siyaseti son birkaç yılda öyle erozyona uğratıldı, öyle insanlar politika dışına itildi ki.

Şimdi sormak istiyorum Meclis'te Baykal mı olmalı yoksa kendini Atatürk zanneden Mail Büyükerman mı? Yol kesip kendi milletvekilini dövmeye kalkan Cemal Enginyurt mu yakışıyor Meclis'e, yoksa İlhan Kesici'nin olması mı daha iyiydi? Mevcut millet vekillerini isimlendirmek istemiyorum, rencide edici olabilir, ama bir İmren Aykut'un, Bahattin Yücel'in, Sedat Aloğlu'nun, Murat Karayalçın'ın Meclis dışında kalmaları haksızlık değil mi? Hele bugünkü Meclis'in yapısına baktığımızda. Baykal'dan başladık, konu başka yere gidiyor.

Ama iyi de oldu, ne zamandır bunları da söylemek istiyordum. Baykal'ın siyasete dönmesine gelince. CHP çevrelerinden ne zamandır şikayetler duyuyorum. CHP'nin pasif kaldığından yakınıyorlar, Baykal gibi karizmatik bir lidere ihtiyaç olduğunu söylüyorlar. Yakın bir gelecekte Baykal'ın adı daha ön plana çıkacak sanıyorum. Baykal da zorunlu olarak uzaklaştığı siyaset hayatını daha iyi irdelemiş, hataları görmüş, kendi eleştirisini yapmış olabilir. Siyasette Baykal ismi hiç kuşkunuz olmasın çok önemli bir renktir, bu rengin geri gelmesi de Türkiye'ye yararlıdır.

En iyi eğitmen servis şoförü
Cuma günü Ahmet Tan gazeteye gelmişti. Özlemişim. Yeni binada yeni odada biraz sohbet ettik. Ahmet Tan son bir haftadır gazete okuyamadığını televizyon da izleyemediğini söyleyince "Hayrola tatilde neredeydin?" diye sordum.

Meğer tatilde değilmiş, günlerdir trafik konusunda çalışıyormuş. Yazılarından da biliyorsunuz, aynı zamanda DSP milletvekili olan Ahmet Tan, trafik eğitimi konusunda önemli çalışmalar yapıyor. Tan benim çok ilgimi çeken bir araştırmadan söz etti. Gerçekten hiç aklıma gelmezdi,. Sanırım sizin de ilginizi çeker. Şöyle dedi Ahmet Tan "Küçük çocukların trafik eğitiminde en önemli kişi okul servis araçlarının şoförleri."

Siz de ilk anda "aaa" diyorsunuz, ama bir dakika düşününce bunun böyle olduğu kendiliğinden ortaya çıkıyor.

Küçük çocuklar okula giderken en az yarım saat 45 dakika o servis aracının içindeler. Dönüşte de yarım saat 45 dakika. Demek ki çocukların bir birbuçuk saatleri servis aracında geçiyor.

Bu süre içinde şoförün arabayı kullanışı, çevreye karşı davranışı, trafik kurallarına uyması, hatta dinlediği müzik, çocuklarla hitap şekli bile öğrencileri etkiliyormuş.

Bu çalışmanın sonuçlarına göre ortaya şu çıkmış: "Çocuklar en iyi sürücü olarak babalarını değil servis araçlarının sürücülerini kabul ediyor. Böyle olunca aldıkları bilgi çok uzun süre kazınmamak üzere beyinlerine giriyor, yani bu ilk bilgileri hafızadan atmak mümkün olmuyor. Eğer servis şoförü iyiyse çocuklar olumlu, değilse olumsuz etkileniyor. Hatta bu eğitimden sonra okullarda verilen bilimsel eğitimlerin de bir faydası olmuyor."

Şimdi önemli sorun burada. Eğitimciler diyorlar ki "Herkes çocuğunun en iyi okulda okumasını istiyor, bunun için hiçbir masraftan kaçınmıyor, en yüksek taksitleri bile ödemeye razı geliyor, ama iş çocukları okula götürecek servis aracına gelince en ucuzu aranıyor. Ucuz servisin şoförü niteliksiz, araçları da kötü olur. Kötü ve niteliksiz şoför çocukları olumsuz etkiler."

Evet, demek ki servis aracı seçimi de çok önemli. Okullar yakında açılacak, velilerin buna da dikkat etmesi gerek anlaşılan.

Bu arada bir not daha vereyim. İstanbul'da 200 bin öğrenciyi 9 bin 600 okul taşıtı okula getirip götürüyor.

Bir gazetede Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ı devirmek için komplo hazırlandığı yazıldı. Habere göre Boğaz'daki bir evde toplanan bazı tanınmış Fenerbahçeliler hem bir teknik direktörle anlaşıyor, hem de bazı futbolcuları da darbeye katılmaları için ikna ediyorlar. Ancak Fenerbahçe ilk maçında Kocaelispor'a dört gol birden atınca planlar suya düşüyor. Gazete haberinde ünlü Fenerbahçelilerin adı verilmemişti. Bir münasebetsizlik yaptım ve bunların kim olduğunu öğrendim. Belki başka merak eden de olur. Toplantı Abdullah Acar'ın villasında yapılmış. Ali Şen, Niyazi Önen de varmış. Bir söylentiye göre Şadan Kalkavan da gelmiş. Aranan teknik direktör de şu anda Gaziantep'in hocası olan Erdoğan Arıca imiş. Futbolcuları telefonla Ali Şen aramış.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır