|
ŞÜKRÜ KIZILOT(skizilot@sabah.com.tr
)
|
Hakem olmanın dayanılmaz cazibesi
Türkiye Birinci Futbol Ligi, bugün oynanacak olan Kocaeli-Fenerbahçe maçıyla başlıyor. Bu yıl, özellikle Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray, paraya para demediler ve on milyonlarca dolar transfer ücreti ödediler. Şimdi futbolseverler, milyonlarca dolara transfer edilen futbolcuların ne yapacaklarını, merak içinde bekliyorlar. Bu arada, hakemler de unutulmadı. Futbol Federasyonu'nun, 2000-2001 sezonundan itibaren uygulayacağı yeni hakem ücretleri, hakemliği gözde bir meslek haline getirdi.
90 Dakikaya 1000 Dolar
Yeni Binyıl'da yeralan habere göre, önümüzdeki sezon için hakemlere 6 trilyon liralık bütçe ayıran Futbol Federasyonu, bu sezondan itibaren, Birinci Lig'de maç yönetecek hakemlere, 1000 dolar civarında para ödeyecek. Siz ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ama asgari ücretlinin eline ayda 130 dolar geçtiği bu ülkede, hakemlere maç başına ödenen 1000 dolar iyi para olsa gerek...
Gazetelerde, "90 dakikaya 1000 dolar", "Şimdi hakem olmak var" gibi ilginç başlıklarla duyurulan yeni ücretlerin dağılımı da şu şekildeymiş; maç başına 400 milyon TL, antrenman parası olarak 100 milyon TL ve 100 milyon lira da tazminat olmak üzere, toplam 600 milyon lira...
Bu arada, FİFA kokartlı orta hakemler, daha fazla ücret alacaklarmış. Ayrıca, başarılı hakemlere prim de verilecekmiş...
Vergi kıyağı da var
Basında yer almadı ama biz açıklayalım. Hakemlere ödenen ücretlere, bir de vergi kıyağı var. Gelir Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin dördüncü bendine göre, spor yarışmalarını yöneten hakemlere ödenen ücretler, gelir vergisinden müstesna tutuluyor. Yani gelir vergisine tabi değil.
Ne dersiniz, "hakem olmanın dayanılmaz cazibesi" derken pek abartmamışız değil mi?
|
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|