kapat

11.08.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Arbeta
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
AHMET TAN(tana@sabah.com.tr )


Ne kadar Irak?

Irak Savaşı'nın 10. yılını "kutluyoruz"!.

10 yıl önce, Ağustos ayına girerken Saddam Kuvvetleri Kuveyt'i işgal etmiş, ardından da kapı komşumuzun tepesine dünyanın bütün bombaları yağmaya başlamıştı.

O sıralarda Türkiye dış ticaretinin üçte birini Irak'la yapıyordu.

Tüm Güneydoğu Bölgemiz sınır ve karayolu transit ticareti dolayısıyla uzun dönemde Marmara ve Ege'ye yaklaşan bir refah çizgisi üzerindeydi.

Bombaların ardından başlatılan, ABD'nin körüklediği ve hala süren ambargo fırtınası yüzünden tüm bu halkın hayat damarları tıkandı.

Bu arada PKK terörünün azdırılması bu tıkanıklığı daha da arttırdı.

Dünyanın en gözde petrol boru hatlarından birisi olan Yumurtalık Boru Hattı, 10 yıldan beri içindeki on binlerce tonluk ham petrolle birlikte siyasal ve kimyasal küflenmeye terk edildi.

***

Irak ambargosu Türkiye'nin dış ticareti ile birlikte Doğu ve Güneydoğu bölgesini toplumsal olarak da pörsütmeye devam ediyor.

Türkiye, rahmetli Özal'ın arkadaşı Başkan Bush'un gül hatırı ve bombardımanların rahat ve ekonomik olması için üstlerini Amerikan savaş uçaklarına açmıştı.

Hiç değilse bu gerçekler, bir kaç sözcükle, bu yıldönümü vesilesiyle zikredilebilir, böylece, "En büyük müttefikimiz" 10 yıl sonra da olsa küçük bir kadirşinaslık göstermiş olurdu.

Olmadı

ABD hiç bir düzeyde, hiç bir dönemde, Türkiye'nin katkılarını görmedi, görmek istemiyor.

***

Bu tarihi yıldönümü dolayısıyla, Dışişleri Bakanı Madeleine Albright hanım o parlak makalesini bir İngiliz Gazetesi'ne (Financial Times) yazdı.

Bu makaleyi bir Türk gazetesi daha çok hak ediyordu.

Madeleine hanım makalesinde savaştan zarar görenleri şöyle sıralıyor:

- Arap Komşular, Iraklı Kürtler, Şiiler, Irak'ın iç siyasi muhalifleri ve Irak yurttaşları... Zarar gören komşu olmak için demek ki Arap olmak gerekiyor.

Zarar görenler arasında saydığı Iraklı Kürtler'in kaybını anlamak ise kolay değil.

Demek ki Iraklı Kürtler'in bağımsız devlet olma yolunda attıkları adımlar zararlarına...

Öyleyse, Madeleine hanım ile patronu Iraklı Kürt Liderleri, neden ikide bir Washinton'a çağırıp sırtlarını sıvazlıyor?

Şiilerin ve iç muhaliflerin zararlarının ne olduğu ise belli değil.

Hem İran'da milyonlarcası bulunan Şiiler'e üzülmek bir Hıristiyan'a yakışmıyor.

***

Amerikan Dışişleri Bakanı, makalesinde zarar görenleri tadat edeceğine 10 yıldan beri süren bu ambargonun Saddam'ı güçlendirmek dışında ne işe yaradığını da anlatsaydı.

Belki de bu, tarihin gördüğü en komik ambargo. 10 yıldan .beri petrol karşılığı gıda formülü uygulanıyor.

Irak 8.4 milyar dolarlık petrol satabiliyor.

Bunun 5.6 milyar doları halkın gereksinimlerine harcanıyor.

600 milyon doları ile de petrol endüstrisine yedek parça alınmasına izin veriliyor.

Saddam resmen ambargonun ve yaptırımların kaldırılmasını istiyormuş gibi yapıyor. Ama durumdan hoşnut.

Yaptırımlar ve ambargo Irak halkının daha çok kenetlenmesine yarıyor.

Bu arada ambargonun yol açtığı görkemli kaçakçılık trafiğini Saddam ve çevresinin yönettiği de biliniyor.

Aslında ambargoyla ABD ve Batı Saddam'a destek oluyor.

Bu durumu perdelemek için de 1998 Aralık ayından beri ABD ile İngiliz avcı uçakları sabah ve akşam üzeri günde 2 veya 3 kez Irak'ın Kuzey ve Güney 'indeki hedefleri bombalıyor.

Sonuçta kaçamadıkları için anneleriyle birlikte çocuklarla yaşlılar ölüyor.

Sayıları az da olsa ABD'de askeri ve diplomatik ilgililer kaygılarını uzun zamandır dile getiriyorlar.

"ABD olarak Irak konusunda ne belirgin hedefimiz var ne de tutarlı bir stratejimiz. Ne şimdi ne de Saddam sonrası izlenecek politika belirlenmiş değil.!"

Irak'ın kapı komşusu olarak Türkiye'nin, acaba net bir politikasıyla tutarlı bir stratejisi var mı?

Yok ise, bu inşallah, ABD'nin bölgedeki en yakın müttefiki olmamızdan değildir.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır