Cumhurbaşkanlarının...
Başbakanların...
Maliye, Hazine, Ticaret...
Bakanlarının gözü önünde yapıldı.
Hepsi seyretti...
Çıkıp da; siz bu kadar yüksek faizle nasıl para toplayabiliyorsunuz, yarın bunların vadesi geldiğinde bu kadar faizi verebilecek kazancınız var mı, bu parayı kime kredi açıyorsunuz, o kredi açtığınız insan size geri ödeyebilecek mi? diye sormadılar.
1994 Nisanı'nda...
TYT, Marmara, Impex...
3 banka birden battı...
11 bin tasarrufçunun yaklaşık 2 milyar doları gitti. Devlet seyretti, bu 11 bin kişiyi uyarmadı.
1997 ile 1998'de...
İnterbank, Türk Ticaret...
Bankexpress battılar...
Fakat Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Hazine'nin Başkanı yine sadece seyrettiler...
1999 yılına gelindi...
Egebank, Yurtbank...
Sümerbank, Esbank...
Yaşarbank battılar...
Bu beş banka içinde de en çok off-shore hesaplarını Murat Demirel'in bankası Egebank ile Ali Balkaner'in bankası Yurtbank'ın yaptığı açıklandı.
Gerçeği görelim...
Murat, Yahya, Ali yan ürün...
Asıl ürün; bankaları iyice soyuluncaya kadar bekleyip sonra; "batmıştır" diye ilan edenler.
Umut deresini kurutmak istiyorlar
CumhurbaŞkanI, cumhurbaşkanlığını yapıyor, "Ben hukuk devletini kollamak için and içtim" diyebiliyor.
Andıma ihanet edemem.
Hukuğun dışına çıkamam.
Dolasıyla memurlar içinde; din devleti getirmek, kürt devleti kurmak için planlar, programlar, propaganda yapanlar, bölücü örgütlere girmiş olanlar varsa bile bunları hükümet kararnamesiyle işinden atamazsın. Bu hukuka aykırı olur. Hukuk devletine sığmaz. En iyisi parlamentodaki partiler bir kanun çıkarsınlar dedi.
Cumhurbaşkanı hukuk dersi verdi.
Ülkemizde yeni bir dip dalga patladı. Bu dip dalga sayesinde eski köhnemiş, kötü, verimsiz, adaletsiz, tekelci, hukuksuz düzen gidiyor.
Bir umut deresi oluştu...
Yeni Cumhurbaşkanı bu umut deresini beslemeye çalışıyor. Fakat hukuk devleti istemeyenler, hukuksuzluğa dayanarak servet, zenginlik, mevki, koltuk, nasip sahibi olanlar Cumhurbaşkanını yıpratmaya çalışıyorlar.
Cumhurbaşkanına sahip çıkalım.
Umut deresi kurumasın...