|
MURAT BİRSEL(mbirsel@sabah.com.tr
)
|
Gelecek yazıları (1)
Üniversitede öğretim görevlisi olmanın bir avantajı, öğrenmek istediğiniz konuda ders vermeyi üstlenerek kendinize "mecburi" eğitim yapmanız. Gazetecilik de böyle, sürekli ders çalışıyorsunuz...
Kendim için çalıştığım derslerden biri o kadar hoşuma gitti ki, size doğrudan aktarmak istedim. Bu hafta sonunu gelecek ile ilgili yazılara ayırdım (tematik) çok keyif alacağınızı umuyorum. Yazıların kaynağı New York Times Magazine (11 Haziran 2000)'in bir çalışması, bir başka kaynaklardan harmanlanan bilgiler de olacak ama New York Times'ın "Tech 2010" yazısı ve "Yakın geleceğin katalogu" adlı dev araştırması bütün bu üç günlük dizinin temelini oluşturuyor. Şimdi bugünden nasıl olacağı şekillenen 2010 yılında neler beklendiğine bakalım...
Oyuncak Ayı (adınızı bilecek)
Çocuğunuza aldığınız oyuncak ayı onun adını bilecek, ona masal okuyacak, şarkı söyleyecek. Şu anda zaten buna çok yakın bir oyuncak var, "Smart Alex", telsizle bilgisayarınıza bağlanarak benzer işler yapıyor. Furby'ler bu jenerasyonun belki de ilk temsilcisiydi. Bir de Sony'nin köpeği var. Oyuncak ayıdan köpeğe çok gelişmiş akıllı robotlarımız olacak. Hatta bunlar çeşitli lisanlar konuşarak çocuğun lisan öğrenmesine de yardımcı olabilecekler.
Bahçenin çimleri
Bahçenin çimlerini (inşallah o zamana kadar bizlerin de önü çimli evlerimiz olur) kesmek tarihe karışacak. Çünkü tütünü çimle genetik bir evlendirme sonucu geliştiren, boyu uzamayan son derece dayanıklı çim üretimi yaygınlaşmış olacak.
Makyaj
Yanacağım diye güneşin altında yatan kalmayacak. Bir krem süreceğiz harika yanık tenimiz olacak. "Açık tenim olsun" diyen esmerler için de tersi işi yapan bir krem olacak ama bunun yapımı daha zor, bir 50 yıl daha beklemeleri gerekecek.
Otomobil
Aslında kaza yapması imkansız otomobile çok yakınız. Şimdiki son modeller duvara yaklaştığınızda "bip bip" diye uyarıyor ya... Yakında fren de yapacak. Çukura girdiğinizi hissetmeyeceksiniz bile, siz arabayı devirmek isteseniz bile otomobil "Bu çılgınlık" deyip kontrolü ele alacak. Bugünün otomobillerinde bile elektronik donanım aya ilk giden kapsülden daha gelişmiş durumda. Bütün bunlara rağmen bir kaza olursa otomobil kendisi ambulans çağıracak, kaza yerinin resmini hastaneye "fakslayacak" onlar da ne tür bir kazaya gittiklerini biliyor olarak tedbirli gelecekler.
Uçak
Uçaklarda pilot kabininde pencere olmayacak! İlk denemelerde pilotlar, "Yok daha neler" demişler ama her şeyi elektronik olarak görmeye de alışmışlar. Böyle olunca uçağın burnu füze gibi sivri olabiliyor ve çok daha hızlı uçabiliyorlar.
Bilgisayarlar
Bilgisayardan klavye kalkmak üzere artık sesimize cevap verecekler, onlarla konuşacağız. Bir sonraki aşamada konuşmayacağız, düşüncelerimizi okuyacaklar. Oraya daha var ama yol alınıyor.
Mutfak
Tamamen elektronik olacak, barkodları okuyan mutfak dönemi başlıyor. Siz bilgisayara istediğiniz yemeği söylüyorsunuz o gerekli malzemelerin siparişini veriyor. Veya "Evdeki malzemelerle şu yemekleri yapabilirim" diyor. Pişirme de mikrodalga döneminden sonra bir sıçrama yapıyor, fırınlar da şimdikinin sekiz misli hızlanacak.
(2010 yılı hayatı devam edecek)
Uçaklar ve sivrisinekler
Türk Havayolları Sözcüsü Faik Akın aradı...
"Yazından sonra sivrisineklere bilet kesmeye karar verdik" diye söze başladı. Bodrum Havaalanı sivrisineklerinden şikayet eden çokmuş, THY, "İş belediyeye düşüyor" diyor ama kendi tedbirini de almıyor...
Faik Akın'ın anlattığı şekilde yazıyorum:
İstanbul gibi bir-iki istisna dışında, havaalanları şehirden uzak, hiçbir şeye elverişli olmayan arazilerin üzerine yapılıyor. Bütün dünyada benzer uygulama var. Mesela Orlando havaalanı da bataklık arazisi üzerine inşa edilmiş. Aradaki fark, adamlar oradaki bataklığı kurutmuşlar. Bodrum havaalanını bataklık arazisinde ve senin de dediğin gibi bir sivrisinek cenneti, o bataklığın kurutulması gerek.
Biz içerde ilaçlama yapıyoruz, lakin biz de biliyoruz yolcuyla birlikte içeri sivriler de giriyor.
Su bazlı aeresoller var, hoş kokulu, insanı rahatsız etmiyor. Şimdiye kadar rahatsız olan çıkabilir diye bunları uçak içine yolcu aldıktan sonra sıkmıyorduk. Şimdi konuştuk, böyle toplu şikayetler olursa ve yolcu isterse su bazlı sineksavarla bu işi halledeceğiz.
***
Anında tepki verdiği ve işi çözüm yanından tuttuğu için THY'ye teşekkürler.
|
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|