kapat

03.08.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Limasollu
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
NECATİ DOĞRU(ndogru@sabah.com.tr )


Ecevit'e iğneli Kıbrıs soruları!

26 yıl önce Başbakan Bülent Ecevit'in baş mimarlığında; Prof. Turhan Feyzioğlu'nun ekonomik yapının temellerini attığı, Prof. Mümtaz Soysal'ın ise siyasi yapının paradigmasını oturttuğu Kıbrıs koşusu niçin böyle sersefil bir sonuca geldi?

Kıbrıs: Üretim yok.

Üretemeyen bir toplum.

Sadece üleşiyor.

Parmak hesabıyla 200 bin nüfus.

1 Cumhurbaşkanı.

1 Başbakan. 10 Bakan.

Sadece kendisinin bindiği ikisi kedi gözlü Mercedes, biri 90 bin Alman Markı'na alınmış BMW olmak üzere Cumhurbaşkanlığı'nın toplam 33 makam aracı, Başbakan'ın üçü de kedi gözlü Mercedes makam aracı, bakanların altında da bir ya da iki tane kedi gözlü Mercedes, emeklisi ile çalışanı aynı maaşı alır, 20 yılda emekli olunur, 110 bin seçmene karşılık 10'dan fazla parti, Türkiye'nin en küçük kenti Şırnak'ın yarısı kadar bile olmayan nüfusuyla 77 bankanın kurulduğu, çok sayıda kumarhanenin açıldığı, elektrik parasını, su parasını, gelir ve kurumlar vergilerini toplayamayan bir yönetim.

Rüşvet, torpil, iltimas.

Banka batışına göz yummalar.

Batan banka paralarının; Kıbrıs Cumhurbaşkanı'nın dünürünün, Kıbrıs Başbakanı yakınlarının, anavatan Türkiye'de banka içi oymuşların özel şirketlerine gizlice aktarıldığı bir soygun düzeni.

26 yıl öncesine gittim.

Gazete arşivlerine baktım.

Raporlar taradım.

26 yıl önce Kıbrıs'da böylesine sefil bir hedef için değil, "Dünya'ya örnek olacak asil bir model" için harekete geçildiğini gördüm. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit; ordunun çıkartmasından sonra Prof. Turan Feyzioğlu'na Kıbrıs'ta "Türkiye'nin bile başaramadığı verimlilikte bir ekonomik model kurması" görevini vermiş. Prof . Mümtaz Soysal'dan da; "Türkiye'den daha ileri bir demokrasinin vücut bulacağı bir yönetim sistemine" imkan verecek bir Kıbrıs Anayasası yapmasını rica etmişti.

Prof. Feyzioğlu.

Ve Prof. Soysal...

İsteneni yapmış olacaklar ki, Ecevit; "Tamam" demiş ve 26 yıllık Kıbrıs koşusu işte böyle başlamıştı.

26 yıl boyunca, her yıl ortalama 150 milyon dolar olmak üzere yaklaşık 5 milyar dolar para Kıbrıslı kardeşlerimize pompalanmıştı.

26 yıl sonra.

Gelinen nokta ise sefillik.

Kıbrıs Türk Kesimi'nde kişi başına gelir 3500 dolar, Kıbrıs Rum Kesimi'nde kişi başına gelir 14 bin dolar. Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni dünyada bizden başka kimse tanımamış, acımasız ambargolar koymuşlar, mal almamışlar, yatırım yapmamışlar. Bizim işadamları ve üniversite, hastane gibi devlet kuruluşları da Kıbrıs'a gitmemiş. Kıbrıs, Ankara'nın "cam kavanoz içinde yetiştirip yaşatmaya çalıştığı eşi benzeri bulunmaz bir sera bitkisi" gibi büyütülmüş. Ve 26 yıl boyunca; "Amerika altımızı oyuyor, Kıbrıs'ı bizden alma peşinde. Avrupa hainlik yapıyor, Kıbrıs'ı Rumlara geri verme peşinde" diyerek korkular üretmiş.

26 yılı, korkularla tüketmişiz!

Sonuç: Üretim hiç yok.

Üleşim çok bol.

Siyasi partisi çok.

İstikrarlı yönetimi yok.

Bakanlığı çok.

İş yaptığı yok.

Cumhurbaşkanının "A" dediğine, Başbakanı "B" der. Başbakanı, Cumhurbaşkanına söver. Bakanları ayrı telden çalar.

Tasarrufu yok.

Bankası Türkiye'den çok.

Mal satan işadamı yok.

Banka içi oyanı çok.

26 yılın sonunda Ecevit gibi çok temkinli, nazik bir insan bile Kıbrıs Başbakanı'na randevu vermiyor, yani adamı cezalandırıyor, Kıbrıs'a; "Başkanlık sistemi gereklidir" diye yeni fikirler ortaya atıyor. Kıbrıs'ın Başbakanı da Ankara'dan para göndermeyen Ecevit'in Bakanı Recep Önal'a, "Sen kimsin beni seçen bir taban var" diye demokrasi dersi veriyor. Ecevit de kendilerine demokrasi dersi veren Kıbrıs'ın Başbakanı'na; "Size gönderdiğimiz parayı keseriz. Feleğiniz şaşar" dercesine laflar ediyor. Prof. Mümtaz Soysal da 26 yıldan beri Cumhurbaşkanı Denktaş'ın New York'ta, İsviçre'de danışmanlığını yapmaya devam ediyor.

***

Sen adamı üleşimci yap.

Sonra da ; "Hep tüketiyorsun, hep benden aldığını üleşiyorsun. Arpanızını keserim haaa." diye tehdit etmeye kalk. Yarın Kıbrıs Başbakanı kalkıp, Prof. Mümtaz Soysal ile Başbakan Ecevit'e, "Sizin yaptığınız anayasaya göre Kıbrıs adına kimin konuşma hakkı var, benim mi yoksa Denktaş'ın mı?.." derse ne olacak? Yarın Kıbrıs'ta, sayısı çok fazla değil, 500 tane Kıbrıslı Türk ev kadını boş tencerelerle Türk Büyükelçiliği'ne yürüyüp, "Go home Ecevit. Go home Turkey. We want to be in the EU" derse ne olacak?

26 yıllık koşu sonunda.

Bu yarışın baş antrenörü.

Ecevit'in özeleştirisi nedir?

Feyzioğlu öldü, kurtuldu.

Yarışın baş danışmanı.

Prof. Soysal'ın özeleştirisi nedir?

Kıbrıs için düşündüğünüz yeni planınız var mı? Varsa nedir?

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır