kapat

02.08.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Superonline
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Limasollu
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ZÜLFÜ LİVANELİ(livaneli@sabah.com.tr )


Bu da geçer yahu!

Bizdeki hat sanatının en güzel örneklerinden biri "Bu da geçer yahu!" yazısıdır.

Hat örnekleri ve ferman satan antikacılarda bol bol rastlanır.

Sayısı çok fazladır.

Bir zamanlar İstanbul'un bu yazıyla dolu olduğunu, her eve, her işyerine asıldığını anlarsınız.

Peki ama ne demektir "Bu da geçer yahu!"?

İbare niçin onca dua, sure, ayet arasından sıyrılıp baş köşeye yerleşmiştir.

***

Aslında dokunaklı bir direniş öyküsüdür bu.

Her "Bu da geçer yahu!" tablosu, zulme, işgale, onursuzluğa başkaldıran bir halkın içinde yanan bağımsızlık duygusunun ürünüdür.

Zaten bu yüzden yaygınlaşmıştır.

***

İstanbul'un işgal altında kaldığı yıllarda halk dört elle "Bu da geçer yahu!" levhalarına sarılmıştır.

Her dükkana, her eve, hatta devlet dairelerine asılan bu levha İstanbul halkının direniş ruhunu yansıtmış ve gözden göze dolaşan gizli bir mesaj gibi yaygınlık kazanmıştır.

İşgal geçecektir.

"Geldikleri gibi gidecektirler."

İstanbullular bu inançla yaşar.

Levhayı gören İngilizler, müslüman halkın herhangi bir dua astığını sanmakta ve buna aldırmamaktadır.

Duanın bir isyan ve ihtilal bildirisine dönüştüğünün farkına varmazlar.

Bugün herkesin gelişigüzel kullandığı hatta argo sandığı yahu' nun anlamı, Allah'a sesleniş olan Ya Hu'dur.

İşgal günlerinde ilginç bir olay daha yaşanır. Evine gitmekte olan bir İstanbullu, İskoç alaylarının yanından geçerken, askerlerin bir şarkı söylediğini duyar. Melodi çok hoşuna gider ve evine döndükten sonra aklında kalan melodi kırıntılarından yeni bir şarkı yaratır.

"Üsküdar'a gider iken aldı da bir yağmur." diye başlar.

Ünü dünyayı tutan "Katibim!" şarkısının doğuşudur bu.

İşgalciyle mazlum halk arasında bilmeden müzikal bir işbirliği kurulmuş ve yüzlerce yıl yaşayacak bir şarkı doğmuştur.

Yıllar sonra Eartha Kitt gibi yurumcuların da söylediği bu şarkı, Amerika'dan Japonya'ya kadar yayılarak, Türkiye ile dünya arasında bir köprü oluşturacaktır. Çünkü kırma bir ezgidir bu.

İstanbullunun aklında orijinal melodinin ne kadarı kalmıştır bilinmez. Belki de sadece bir esindir söz konusu olan. Çünkü o gün bu gündür İskoçya'da "Katibim"e benzeyen bir ezgi duyulmamıştır.

***

Dün Güngör Mengi'yle sohbet ederken söz nereden açıldıysa bu öyküyü ve "Bu da geçer yahu!" nun anlamını aktardım.

Ne dese beğenirsiniz:

"Korkarım bugünlerde de birileri kendi mesajlarına uygun olarak bu levhayı asıyordur."

Hak verdim Güngör Mengi'ye.

Burası Türkiye.

Belki, İngiliz işgalinden kurtulduğumuzun farkına varmayanlar bile yaşıyordur bu ülkede.

Yani kıymet bilmeyenler!

Kurtuluşun anlamını kavramayanlar!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır