BEBEK'ten okurumuz Ahmet Sevindik, Boğaz sahilinde sağa-sola gelişigüzel parkedilen araçların yarattığı kaostan yakınıyor; şunları yazıyor:
"İSTANBUL'un en makbul ve sakin mezarlıklarından Aşiyan Mezarlığı 19.00-20.00'den sonra otoparka dönüyor. Demir kapılar açık tutuluyor, arabalar içeri alınıyor. Benim aile mezarlığım da orada. Rant uğruna yapılan bu yasadışı ve saygısız uygulamaya çok üzülüyorum. Trafik ekipleri, 'Oraya Mezarlıklar Müdürlüğü bakar' diyor, karışmıyor. Rumelihisarı karakolu hareketsiz. Mezarlıklar Müdürlüğü nezdindeki girişimlerimden henüz sonuç alamadım."
AŞİYAN Mezarlığı sadece mezarlık değil, tarihsel/kültürel bir değer. Biz de çarpıklığın üzerine gidilmesini diliyoruz.
ÇATALCA İhsaniye Köyü Muhtarı İbrahim Arabacıoğlu'nun mektubu şöyle:
"İSTANBUL halkının piknik için koştuğu köyümüz Büyükçekmece su havzasını besleyen kaynaklara da sahip. Köyümüzde bir taşocağı açılıp işletilmek üzere. Oçağın açılacağı alan, köyün yerleşim merkezinin bitişiğinde, arkeolojik kalıntılarla içiçe, piknik yapılan ormanlık bölge. Büyükçekmece Gölü su toplama yolları üzerindeki alandan çıkartılacak malzemenin nakliyesi de büyük kargaşa yaratacak. Doğanın, tarihin, arkeolojinin rant amaçlı tahribatına göz yumulmasın."
TAŞOCAĞINA verilen iznin yeniden gözden geçirilmesi bizce de yerinde olacak.
BAZI Şehir hatları iskelelerinde yaz tarifesi bulunmaması, bu konuda bilgi isteyen yolculara kaba davranılmasıyla ilgili yazımıza TDİ Genel Müdür Yardımcısı Vakur Bayraktar'dan yanıt geldi. Sayın Bayraktan hizmet içi eğitim programlarının yaygınlaştırıldığını belirtiyor; "Bu gibi olumsuzlukları bir daha hiçbir yolcumuzun yaşamaması için iskele personelimiz ikaz edilmiştir" diyor. Biz de bu duyarlılığa teşekkür ediyoruz.