Ya zulümle ya bilimle...
AYDIN Nereye gitsek... Hangi Belediye Başkanı ile konuşsak... "İlk iki talep" hep aynıdır. Birincisi "daha çok yetki." İkincisi "daha çok para."
Aydın'da ise...
"Böyle bir talep" yok.
Belediye Başkanı Hüseyin Aksu "farklı" konuştu:
- Şu andaki yetkimiz bile fazla... Belediyelerin yetkiden de, paradan da önce "başka bir şeye" ihtiyacı var.
- Neye?
- Kent yönetim modeline.
***
Aydın'da tertemiz otobüs durakları gördük. (Tam 38 tane)
Her durakta bir de "büfe" var.
"Durak-büfe"nin maliyeti, üç milyar.
"Yap-İşlet-Devret" ile gerçekleştirilmiş.
Yapan "beş yıl işletecek."
Ayrıca Belediye'ye "büfenin yerine göre değişen" bir kira ödeyecek.
***
Kentin merkezinde "Gima" var.
Model yine "Yap-İşlet-Devret."
Ve ayda da "sekiz milyar kira."
***
Kent içinde trafik rahatlamış.
- Başkan, nasıl becerdiniz?
- Yeraltı otoparkları ile.
- Kaynak?
- Yap-İşlet-Devret.
***
Bu kez, Başkan Hüseyin Aksu sordu.
- Dünyanın en zor işi nedir?
- Nedir Başkan?
- Genelev ile uğraşmak.
Aksu anlattı:
- Genelev şehrin göbeğindeydi... Şehirdışına çıkarıncaya kadar anamdan emdiğim süt burnumdan geldi.
Başkan, genelevi nereye taşımaya kalksa "beş kilometre mesafede bulunan herkes" tepki gösteriyormuş.
Ama sonunda genelev, şehir dışına çıkarılmış.
Başkan:
- Arsaya para vermedik... Bağış... İnşaata para vermedik... Yap-İşlet-Devret.
***
Hüseyin Aksu, 1994'te Başkan seçildiğinde Belediye'de 860 personel, on bir müdür ve bir Başkan Yardımcısı vardı.
Bugün ise...
530 personel, 36 müdür ve altı Başkan Yardımcısı.
Yine altı yıl önce "kişi başına yeşil alan 0.44 metrekareydi."
Bugün "beş metrekare."
***
Altı yılda toplam "üç bin proje."
Aydın, Aydın olalı "böyle bir yatırım hamlesi" görmedi sanırız.
Ve altı yılda "üç yüz trilyon yatırım."
Belediye bütçesinin "altı katı."
- Başkan, nasıl yaptınız?
- Ortaya bir "kent yönetim modeli" koyduk... Onu uyguladık.
***
Belediye'de "bilgi bankası" var.
Hangi elektrik direği nerede?.. Hangi evde kim oturuyor?.. Hangi esnaf ne vergi ödemiş?.. Hepsini "anında" öğreneceğiniz bir "elektronik merkez."
Yönetimin ana felsefesi "zulüm değil, bilim."
***
Tabii bu kadar başarı "cezasız" kalamaz.
Aksu hakkında "yüze yakın soruşturma" var.
"Neden çaldın" değil, "neden yaptın soruşturmaları."
Başkan'a dedik ki "merak etmeyin, af çıkacak."
Başkan da dedi ki "Aftan yararlanmak istemiyorum... Yargılasınlar."
***
Partizanlık... Adam kayırma... Kamu imkanlarını yakınlarına peşkeş çekme... Çalıp çırpma olmadıkça...
"Sınırlı bütçeyle bile" mucizeler yaratılabiliyor.